Ayşe'nin Gözlüğü

Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

Süpermen ya da Godzilla gibi

Kızılderililere verilen incikler boncuklar gibi.

Bazen bir barışma aracı.

Bazen bir sulh anlaşmasının imzası.

Ne işe yaradığı, nereden geldiği, nasıl etkilediği çözülmüş değil.

Çözülecek gibi de değil.

Ama kendisi bir çözücü.

Çözemeyeceği bir şey yok.

(Karıştıramayacağı da!)

*

İyi konuşamayanlar için mükemmel bir kendini ifade etme aracı.

Kendini gösteremeyenler için mükemmel bir müsamere sahnesi.

Kaybedenler için inanılmaz bir kazanma fırsatı ve umudu.

Özgüveninden uzaklaşanların, yeniden kendinden emin hallerine dönebilmelerinin en sağlam, en kestirme yolu.

*

Peki o zaman...

Neden seksi küçümsemeye bu kadar meyilli insanlar?

Neden son derece kolay ve ucuz bir şeymiş gibi algılanıyor?

Neden iki cümleyle yargılanıp köşeye atılabiliyor?

Yazık ona!

Oysa, o bir armağan.

Onun ambalajlanıp, güzel renkli kurdelalarla sarılıp, fiyonk yapılıp sunulması bile gerekmiyor.

O en çıplak haliyle bir hediye.

*

Sabahları koşturarak işe giderken, asık çehreli yüzlerce insanın yanında birini gülerken, gri gökyüzüne bile şarkı söylerken gördüğünüzde, sizce bu beklenmedik ruh halinin kaç nedeni olabilir?

O nedenlerden bir tanesi sekstir.

Israrla ve kesinlikle iddia ediyorum.

Gündelik hayatın sıkıcılığı, iç kıyıcılığı içinde sizi yok etmeye çalışan herşeye direnebiliyorsunuz. Daha fazla dayanabiliyorsunuz. İnsanı rahatlatan, mutluluk veren bir seks ilişkisi tahammül gücü veriyor. Üstelik insana enerji veren tüm o yakıtların, maddelerin, kimyasalların arasında, en saf, en uzun süreli ve en ucuz olanı.

(Para vermiyorsunuz değil mi?)

*

Dünya bu kadar enerji krizindeyken insanlar bu kadar kıymetli bir yakıta karşı nasıl olur da at gözlüğü takarlar, anlamak mümkün değil.

Belki kimse karşı değildir de...

Nimetlerinin ve faydalarının açık açık konuşulmasına karşıdır.

*

İktidar ve güç savaşlarının dışında, insanın kendisini Süpermen ve Godzilla gibi hissedebilmesinin, kollarını 180 derece yana açıp bütün dünyayı kucaklayabilecek (ya da meydan okuyabilecek) gücü, cesareti bulabilmesinin en önemli kaynaklarından biri.

Yukarıdaki cümledeki bir sorun var.

Tamam özne yok...

Ama özne seks, onu biliyoruz.

Sorun o da değil.

Sorun şu:

Para ve iktidar sahibi olmak da Süpermen ve Godzilla gibi hissettirebilir insana kendini.

Peki ya onlar es kaza iyi cinsel ilişki yaşarlarsa ne olacak?

İşte terslik burada.

Bir düğmeye basıp dünyayı yok bile edebilirler valla.

Ama psikiyatriden de biliyoruz ki, belalı iktidar merakları ve kavgaları arasında yeterli cinsel çoşkuyu, enerjiyi bulabilmek...

Biraz zor.

*

‘‘Asla mümkün değil’’ diyecektim.

Durdum.

‘‘Biraz zor’’ dememin sebebi, Clinton. Adam becerdi. Kimbilir kendini ne iyi hissetmiştir. Değil mi? Sonu kötü bitmesine rağmen. ABD'nin bunca refah içinde olması boşuna mı? Refahtan (sadece harfleri değiştirin) ferah doğar.

Cinsellikte ferahlık vardır.

İçinizde püfür püfür rüzgarlar eser.

Yaz sıcağında ense kökünüzde serin bir meltem eser, kış sıcağında bel kemiğinizden bir sıcaklık yükselir.

*

Bütün bunlar nereden geldi aklıma?

Çünkü ev taşıyorum.

Yatak odası dahil herşey ortada. Üstelik yapılması gereken bir sürü iş var. Bir süre kendimi kötü hissedeceğim.

O zaman ne yapıyorum?

Hayal kurup, hayallerimi yazıya döküyorum.

Oyalanıyorum işte.

Ya siz?

Hepiniz ev taşımıyorsunuz değil mi?

Siz ne yapıyorsunuz?

*

Bu hafta da sosyal içerikli bir soruna parmak basamadığım için üzgünüm.

Çok sıkışırsam özür bile dileyebilirim.

Ama ne yapalım, şartlar müsait değil.

Belki gelecek hafta müsait olur.

Yeni Medeni Kanun'un kadınları özgürleştirdiği ya da köleleştirdiği gibi sosyal içerikli bir tartışmaya (tabii koltuklar yerleştikten, yatak yerine konduktan, banyo havluları, kitaplar, tencereler, tavalar durmaları gereken yerleri aldıktan sonra) katılabilirim.

Ayrıca sizin de beni, bu sıkışıklık içinde, ‘‘Bluejean'le tecavüz olur mu, olmaz mı?’’ tartışmasına dahil olduğum, telefonla bile olsa, derin fikirlerimi belirttiğim için tebrik etmenizi bekliyorum. Ben şu bir türlü yerleşemeyen evimi yerleştirmeye gidiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları