Paylaş
Ama diğer çocukları zorlayarak kendi çocuğumuzu sevmelerini sağlayamayacağımız da bir gerçek. Peki, neler yapabiliriz?
“Oğlum hiçbir arkadaşını eve davet etmiyor. Arkadaşları da doğum günleri olduğunda oğlumu davet etmiyor. Okuldan geldiğinde arkadaşlarının onu sevmediğinden yakınıyor. Onun arkadaşının olmadığını görmek beni çok üzüyor.”
Ailelerin buna benzer endişeleri aslında nadir rastlanan durumlar değil. Nitekim, çocuğumuzun dışlanması, başkaları tarafından kabul görmemesi, bizi üzdüğü gibi çocuğumuzun da kendine güvenini sarsar ve onun kendini yalnız hissetmesine neden olur.
Çocuğunuzun arkadaşlık kurmayı erken yaşta öğrenmesi, ileride katılacağı sosyal ortamlara daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olur. Araştırmalar, dışlanmış ve grup tarafından kabul görmemiş çocukların, ergenlik ve yetişkinlikte davranış ve uyum problemleriyle karşılaşma riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir.
Genelde, küçük yaştaki çocukların arkadaşlık kurmada zorlandıkları gözlenir. Her çocuğun kişiliği ve özellikleri farklıdır. Bazıları girişken, konuşkan ve canayakınken, bazıları ise daha çekingen, endişeli ve içine kapanıktır. Buna bağlı olarak, bazı çocukların yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında arkadaşlık kurmada daha fazla zorluk çektiği görülür.
Genelde iletişim kurmada problem yaşayan çocuklar arkadaşlık ilişkileri kurmakta da zorlanabilir. Bu çocuklar, sohbete nasıl başlayacaklarını, nasıl sürdüreceklerini ve söylenenlere nasıl cevap vereceklerini bilemezler. Bu yüzden, gruba dâhil olmaları zorlaşır.
Bazı çocuklar ise çok sabırsız ve hareketli olduğundan grubun iç dengesini bozan hareketlerde bulunarak diğer çocukların tepkisini çeker ve oyun arkadaşı olarak tercih edilmez.
Grup tarafından kabul görmemek çocuklarımızın kendilerini yalnız ve dışlanmış algılamasına ve özgüvenlerinin sarsılmasına neden olabilir.
Buna karşılık olarak, onlar akranlarının eleştirilerine aşırı alınganlık göstermeye, yeni gruplara katılırken kendilerini güvensiz hissetmeye ve bazen de aktivitelere hiç katılmamayı tercih etmeye başlayabilirler. Bu gibi deneyimler, onların sosyal becerilerini geliştirmeleri için fırsatların gittikçe azalmasına yol açar.
Peki, çocuğumuzun arkadaşlık kurabilmesine biz anne-babalar yardımcı olabilir miyiz?
ANNE-BABAYA DÜşEN GÖREVLER
Çocuğunuz arkadaşlarıyla oynarken onun yanında olmanız, her yanlış hareketinde onu uyarmanız mümkün olmasa da, evde çocuğunuza bunları öğretebilecek aktivitelerde bulunabilirsiniz. Her gün 10-15 dakikanızı çocuğunuzla oyun oynamaya ayırın. Bu oyun zamanlarında sıra ile oynayarak, paylaşarak, bekleyerek ve gerektiğinde överek ona model olun. Sizin yaptıklarınızı görünce o da sizin gibi davranmaya başlayacaktır.
UNUTULMAMASI
GEREKENLER
? Çocuğunuzla oynarken, ona bir gruba nasıl dahil olabileceğini, işbirliği içinde nasıl oynayabileceğini öğreten oyunlar seçin.
? Öğrendiği arkadaşça davranışları fark edin ve övün.
? Çocuğunuzun sosyal yönlerini geliştirmek için sınıf arkadaşlarını evinize davet edin.
? Onları işbirliği içinde oynamaları konusunda yönlendirin.
? Sorun çıktığı zaman, problemi çocuklara tanımlayın ve kendilerinin çözüm bulması konusunda onları destekleyin. Çözüm önerisinde bulunduklarında da takım çalışmalarını övün.
? Öğretmenleriyle çocuğunuzun sosyal becerilerinin geliştirilmesi konusunda işbirliği içerisinde olun.
? Grup aktivitelerine katılması konusunda teşvik edici olun.
Paylaş