Anayasa Mahkemesi otoparkına imtiyaz

ÇANKAYA Sedat Simavi sokak sakiniyim. 10 gün kadar önce Anayasa Mahkemesi’nin otopark girişinin bulunduğu sokağımız, gidiş-geliş çift yönden bir anda tek yöne çevrildi. Giriş yasaklandı (’Anayasa Mahkemesi araçları hariç’ tabelası eklenerek). 21.11.2006 tarihinde de ’Park yapılmaz-Çekme bölgesi’ levhası iliştirildi.

Herhalde ilerleyen günlerde, arabanı sat, yaya giremez, oturamazsın, evini terk et gibi farklı tabelalar konacak. Bu nasıl alınmış bir karardır? Yetkili merci, buna karar veren kurum neresidir?

Anayasamızda suç işlemeyenlerin hürriyetinin kısıtlanması, huzurlarının kaçınılması mı vardır?

Sedat Simavi sakinlerine, yıllardır Anayasa Mahkemesi’ne komşu olmaktan gurur duyan, kendini orada var olduğu için emniyette, güvende hisseden, hiç bir şey sorulmadan, açıklama yapılmadan, Anayasa Mahkemesi otoparkını kullanan araçların, giriş-çıkış rahatlığı için düşünülmüş bir şeyden farklı ne olabilir? Her kurum bunu yapacak olursa vay halimize. Ne aracımızı bir yerlere park edebilir ne de kullanabilir duruma geliriz bu gidişle... Sedat Simavi Sokak iş merkezlerinin, dükkanların olduğu bir Kızılay veya Turan Güneş Caddesi değildir. Bizim, insanların ve Anayasamızın savunucusu, koruyucusu olan Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir uygulamaya nasıl evet dediğini ve müsaade ettiğini anlamış değilim.

Bizler mağdur edilmişizdir. Bunun yapılma amacı nedir? Bu kararı alan yetkili kurum neresidir? Neden gerek duyulmuştur? Bu konuya bir çözüm üretilmesini istiyorum.

Murat KESKİN

Biliyor musunuz...

DÖNÜŞÜM Alanları Hakkında Kanun Tasarısı’nın TBMM Bayındırlık Komisyonu’ndaki görüşülmesinde AKP Erzurum milletvekili Mustafa Ilıcalı’nın, TOKİ’nin de kentsel dönüşüm yapmasına olanak sağlayan önergesine Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bunun belediyelerin yetkisinin TOKİ’ye devredilmesi anlamına geleceğini belirtmesi üzerine önerinin geri çekildiğini, bu arada Gökçek’in gecekondu sahiplerine sosyal konut verilmesine yönelik maddeye de ’arsa verilmesi’ hükmünü eklettiğini...

DİYANET İşleri Başkanlığı’nın organizasyonunda S.Arabistan’a ilk giden 444 hacı adayının Esenboğa’dan uğurlandığını...

Hainler tükenmez

TARİH boyunca her yerde görülebilecek olan hainlik ülkemizde hem

parayla hem de sırayla olmaktadır.

19 Kasım tarihli Hürriyet gazetesinin pazar ekinde, İngiliz

donanmasından 1961 yılında emekli olan Sir Dymock Watson’ın günlüğü

yayınlanmıştı ve Watson 17 Eylül 1922 tarihinde günlüğüne şöyle bir olay

kaydetmiş:

"Mustafa Kemal’in Çanakkale’ye asker çıkartacağı istihbaratı

alınınca buranın ne pahasına olursa olsun tutulması gerektiğine karar

verildi.
"

Ertesi gün Türk Ordusu’na karşı Çanakkale’de siper kazmaya karar

veriliyor.

"Kendi kazıcılarımız dışında çok sayıda Türk ve Yunanlı işçi de vardı.

Günlüğüne 60 kuruş veriyorduk. Yunanlıların kazmasını anlarım da Türklerin

kendi uluslarına karşı bize yardımcı olmalarına anlam veremedim.
"

Demek ki bu hain adamlar, vatanına ve milletine hainlik ederek

kazandığı paralarla çoluk çocuklarını okutmuşlar ve kendileri gibi birer

hain yetiştirmeyi başarmışlar.

Bu gibi isimleri sizler çok iyi biliyorsunuz.

Ve tabi bilemediğimiz daha kimler.

Göksel KAYA

GÜNÜN SÖZÜ

"(Ankara Belediyesine dönük) Belediyelerin fidan ithalini tasvip ediyorum."

(Orman Bakanı Osman Pepe)
Yazarın Tüm Yazıları