İstanbul gece hayatında yeni bir soluk: Serhat Can

2dk okuma

81. sayımızın Tanıyalım sayfasında konservatuvarda geçirdiği okul yıllarının ardından İzmir gece hayatını kasıp kavuran ve ardından soluğu İstanbul’da alan Serhat Can’la bugünün eğlence kültürü ve İstanbul gece hayatını yeniden canlandırma iddiasıyla çıktığı yolculuğu konuştuk.

Haberin Devamı

Müzik Eğitimini Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarında tamamladın. Öncelikle nasıldı üniversite yılları, özlüyor musun ve konservatuvara uzanan sürecin ilk adımlarını, müziğe olan ilgini fark ettiğin o ânın, bir hikayesi var mı?

Konservutar yılları güzeldi ve tabii ki özlememek elde değil. Müziğe olan ilgimi aslında ilk önce annem keşfetti. Müziğe ilgilimi fark ettiğim zamanlar çocukluğuma uzanıyor. Her ses benim için müzik notası gibi geliyordu. İlgim çok küçük yaşlarda başladı. Sinemalarda film aralarında sahneye atlayıp şarkılar söyler dans ederdim. Daha çok sporla ilgileniyordum. Ankara Üniversitesi yüzme antrenörlüğünü kazandığım dönemde Ege Üniversitesi konservatuar sınavına girdim. Müziğe lise yıllarında daha çok yoğunlaştım. Ve ardından konservatuarı birincilikle kazandım ve konservatuar hayatı başladı.

Yeni dönem şarkıcıların birçoğunda pek de rastlamadığımız enstrümanistlik yönün de dikkat çekiyor. Özellikle perdesiz gitar. Enstrüman seçimin nasıl şekillendi ve şarkıcılığına nasıl bir etkisi oldu bu yönünün

Haberin Devamı

Enstrüman seçimlerinin insanın ruhu ile ilintili olduğuna inanıyorum. Üniversite yıllarında enstrüman çalmaya başladım ve geliştirdim. Bağlama, tambur biraz da piyano çalıyorum. Bunun, müzik hayatımda daha geniş bir yelpazede beğeni geliştirmem konusunda da çok faydası oldu. Pop, pop arabesk ve başka tarzlarda şarkıları seslendirebilmeme de yardımcı oldu. Nota eğitimi almam ve enstrüman da çalabilmem teknik olarak da beni daha ileriye götürdü. Kendi tarzımı bulmaya çalıştım. Doğru tekniğin üzerine kendi yorumumu ekleyerek kendi tarzımı yaratmaya çalıştım. Bu da eğlence sektöründe kaliteli işler yapmama yaradı. En büyük artı budur bence.

“Artık insanların kaliteli eğlence ile eğlenmeyi hak ettiklerini düşünüyorum. Daha çok sanata dayalı bir eğlence dünyası olması gerektiğini, gerçek bir canlı performans ile insanların eğlenebileceğini düşünüyorum.”

İzmir gece hayatında hatırı sayılır bir yerin olduğunu biliyoruz. Şimdi de İstanbul. Neden İstanbul’a gelme ihtiyacı hissettin ve bu gelişte kendine koyduğun hedefler var mı, neler

Müzik endüstrisinin İstanbul’da döndüğünü herkes gibi ben de biliyorum. Daha çok kişiye hitap etmek adına İstanbul’a geldim. Sadece eğlence sektörü açısından bakmamak gerekir. Konserlerle birlikte eğlence sektörünü canlandırmayı istiyorum. Konser tadında yaptığım sahnelerle etkili olacağımı düşünüyorum.

Haberin Devamı

“Eller Havaya” kültürünü yeniden canlandırma iddiasıyla giriş yapıyorsun. Sence neden artık insanlar mekanlara eskisi kadar rağbet etmiyor, canlı müzik eğlenceleri neden artık canlandırılmaya muhtaç?

Artık insanların kaliteli eğlence ile eğlenmeyi hak ettiklerini düşünüyorum. Daha çok sanata dayalı bir eğlence dünyası olması gerektiğini, gerçek bir canlı performans ile insanların eğlenebileceğini düşünüyorum. Bu kültür git gide yok olmaya başladı. Konser dışında başka bir etkinlik bulamıyorlar. Her şey tabii ki çok hızlı tüketilmeye başladı. Eğlence sektörünün eskisi gibi popüler olmamasının sebebi de bence bu. Dijitalin de güçlü olması insanların her istediğini istediği zaman bulabilmesi de buna etken.

Haberin Devamı

Hem okuyup hem de geceleri program yaparak hayatını kazanmaya ve bu çabanın belki bir gün ün, para, kariyer getirmesi umuduyla hayatla mücadele etmeye çabalayan üniversiteli gençlere neler önerirsin?

Haberin Devamı

Öncelikle çok zor ve çok fazla emeğin gerekli olduğunu unutmasınlar. Duygusal durumlarla mücadele edildiğini bilmeli ve bu yolda devam etmek istiyorlarsa kendilerinden emin olmalılar. Kendilerine ve yaptıkları işe güvenmeliler. Kendilerine güveniyorlarsa da bu yoldan asla vazgeçmesinler. Kafalarında en ufak bir soru işareti varsa emin olmadan bu yola çıkmamaları ve daima kendilerini geliştirmeleri gerektiğine inanıyorum.

 

Röportaj: Erkmen Özbıçakçı

Haberle ilgili daha fazlası: