Adrese teslim kararname

BUĞDAY ve yulaf ithalatında yüzde 130 olan gümrük vergisi, yüzde sıfır olarak uygulanacak. Bu açıkça birilerinin kayırılması demektir.

Haberin Devamı

Haksız kazanç aktarmaktır.
Kararnamenin ayrıntıları incelendiğinde, karardan hemen sonra buğday ve yulaf boşaltmalarının gümrüklerde hemen başlaması da malların yolda olduğunu göstermektedir.
Yani adrese teslim bir kararnamenin çıkarıldığı ortadadır.
Mart ayının ilk günlerinde Kırklareli’nin köylerine ve kent merkezine yaptığım gezi sırasında bunu köylülerimizden dinledim.
Bana ısrarla hükümetin çıkardığı buğday ve yulafa yönelik ithalat
kararnamesini sordular. Ayrıca bu konuda yerel bir gazetenin köşe yazısı da bana verildi. Köylü vatandaşlarımdan bilgi istedim ve konuyu inceledim.
Gördüm ki, felaket bir durum... Çiftçinin kısa dönem geleceği  adeta bitiriliyor.
Bakanlar Kurulu’nun, “Buğday ve yulaf ithalatında Gümrük Vergisi’nin mayıs ayına kadar % 130’dan % 0’a düşürülmesine ilişkin İthalat Rejimi Kararına Ek Kararı ‘Resmi Gazete’nin 25 Şubat 2011 günlü 27857 No’lu sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Prof. Dr. Necdet TEKİN
KIRKLARELİ

Haberin Devamı

Amerikanlaşmayalım

‘ÖZ Türkçe tutkunu’ Tarık Konal “Başka dile uymaz annenin sesi, her sözün ararsan vardır Türkçesi” diye başlamış yazısına...
12 Mart’ta iki gazetenin başlıklarının “8.9’luk Kıyamet” ve “8.9 Kıyamet Günü” olduğunu belirterek “Kısa bir başlıkta iki yanlış bir arada” diyor.
Örneklerine geçiyor:
“Türkiye’nin yüzölçümü, 776.980 kilometrekare ya da 776 bin 980 kilometrekare biçiminde yazılabilir.
Bu yazım biçimleri, okuma kolaylığı getirmek içindir.
Türkçemizde, ondalık bölümü de bulunan bir anlatımda, ondalık bölümü vurgulamak için virgül (“,”) kullanılır.
Pi sayısı 3,1416, yer sarsıntısı büyüklüğü 8,9 biçiminde yazılmalıdır!
Bu anlatımları 3.1416 ve 8.9 biçiminde yazmak, “Amerikanlaşmak” anlamına gelir.
Çünkü, ondalık bölümü noktayla -yalnızca- Amerikalılar ayırırlar.
Ben, ABD’leşmeyelim diyorum!
Gelelim “kıyamet” sözcüğüne.
“Ölümden sonraki dirilme günü” anlamındaki bu dinsel sözcük,          insanın, bir olağanüstü güç karşısındaki boynu büküklüğünü simgeler. Bir bakıma ona, boyun bükmeyi salık verir.
Ona korku salarak onu boyun eğdirir.
(Üstelik Japonya’da dirilme değil, ölümler gerçekleşmiş.)
Kendisine “bilimden başka yol gösterici önerilmemiş” bir ulusun bireylerince kullanılmalı mı bu sözcük ve bu kavram?
Başlıkta “8,9’luk Doğa Yıkımı“ denseydi, hem doğru hem de bize yakışır bir başlık olmaz mıydı?
Bir de “tsunami”dir gidiyor.
Bu sözcüğün anlaşılır Türkçesi “deprem dalgası”dır.
Öz Türkçesi ise -beğenin beğenmeyin- “süpürtü”dür.
Güzel dilimiz Türkçemize özen gerek!
Erinç içinde olmanızı dilerim.”

Haberin Devamı

Eğilim yoklaması bir ‘gaz almadır’

CHP üzerinde kamuoyunda bir ‘tiyatro’ oynandığı görülüyor. Baykal üzerinden yürütülen karşı propagandayı CHP Genel Merkezi karşılamakta yetersiz kalıyor. Neden kuvvetlice bir ses çıkarılmıyor? Birtakım ‘eller’in, medyaya daha başka ‘servis’leri de olacağı anlaşılıyor.
Önseçim olmayınca, eğilim yoklamasıyla bazı illerdeki isimlerin ‘gazı alınmış’ oldu. Esas milletvekili listeleri açıklandığında siz ‘kavgayı’ görün. İşte bazı adaylar:
İSTANBUL’da... 1. bölge: YARSAV eski başkanı Emine Ülker Tarhan, Hüsniye Kaya, Hasan Kumral,  2. bölge: Prof. Haluk İyidoğan, gazeteci Cengiz Kahraman, Hikmet Altınkaynak, 3. bölge: Dr. Ali Şeker, eski belediye başkanları Selami Değirmenci, Fırat Aykut ve Abdurrahman Akalın.
- AKP temayül yoklamasını 81 ilde 5600 aday adayıyla yapıyor. Dengir Mir Mehmet Fırat bu kez İstanbul veya Ankara’dan aday olmak istiyor.

Haberin Devamı

Nazlıcan’a okul müdürü ne demiş...

TUNCAY ÖZKAN’ın yarın piyasaya çıkacak ‘Zorbalığın Pençesinde’ (Cumhuriyet Kitap) kitabından bir bölüm, çok şey anlatıyor.
Nazlıcan’ın neden okuluyla ilişkisi kesildi?
“Nazlıcan’ın her çarşamba Silivri’ye ziyaretime gelişi, ilk iki yıl sorun olmamıştı. Okulun eski müdürü durumu anlayışla karşılıyordu. Ama o, görevden ayrılmıştı. Yeni müdür, birden tutum değiştirmişti. Annesinin başvurusuna okul idaresi, “randevu vermeyerek” yanıt verince, durum kritikleşmişti. Çünkü yeni müdür, “Nazlıcan ya babana gidersin ya okula gelirsin. Babanla okul arasında tercih yap, yoksa devamsızlıktan tasdikname alacaksın” demişti, en son izin kâğıdını homurdanarak imzalarken. Ve Nazlıcan ile annesinin bütün çabalarına karşın, benim yüzümden Nazlıcan’ıma tasdikname verip devamsızlıktan okul ile ilişkisini kesmişlerdi.
Nazlıcan ilk kez o hafta bana gelmedi. Deliye döndüm. Annem, kardeşim, ‘Üşüttü, grip’ deseler de inanmadım. O hastayken de bana geliyordu. Bir sorun vardı.”
Kitapta, yasakların nasıl Ankara’nın inisiyatifinde olduğunu göreceksiniz.
Bunun gibi ne gerçekler var öğreneceksiniz, okuyunuz.

Haberin Devamı

İTİBARSIZLAŞTIRDINIZ

KILIÇDAROĞLU, 1 şubatta “Bizim sosyal demokrat  ve yurtsever kişilerin ‘CHP’ye gelmeyin’ diye bir söylem geliştirme lüksümüz yok. Herkesi kucaklamak istiyoruz” diyor. Ardından MYK’dan da dön çağrısı yapılıyor. Ancak konu, PM’ye gelince red kararı çıkıyor. Dr. Gürbüz Çapan ve Fikri Sağlar “Bir tarafta çağrı yapılıyor, diğer tarafta reddediyorlar” diye tepki gösteriyorlar. Çapan ayrıca soruyor:
“Bizi rencide edecek şekilde ‘af’ dilekçesi yazdırdılar. Sonra da itibarsızlaştırdılar? Niye çağırdınız o zaman?”

Yazarın Tüm Yazıları