7 saatlik bir gezi

Cuma sabahı Şişli Evlendirme Dairesi’nin yanından helikoptere bindik, yarım saat sonra Uludağ’da şömine karşısında kahvaltı yapıyorduk.

Güneri Cıvaoğlu’yla birlikte Ali Ağaoğlu’nun davetlisi olarak Uludağ’a gittik. Nasıl güzel bir dağ havası...

Yılın ilk karı belli belirsiz yerde, tepede güneş yakıyor ve mangal başında şarap keyfi.

Ali Ağaoğlu’yla ilk tanışmamız bu.

Bugüne kadar kafamdaki Ali Ağaoğlu imajı şu; lüks arabalarını, teknesini, helikopterini, evini kısacası zenginliğini göstermekten kaçınmayan, gece hayatında bir iki kez yanında güzel modellerle gördüğüm ama çapkınlığını sıkça duyduğum bir işadamı.

İlk sorum da bu oldu zaten, gerçekten merak ediyordum;

"İş dünyası, yakın çevresi, ailesi, dostları bu durumu nasıl karşılıyor?"

"Ben buyum, böyle yaşıyorum ve ne yaşıyorsam ortada, kimseden gizlim saklım yok, şeffaf bir adamım" dedi Ali Ağaoğlu.

O gün bir gazetede çıkmış röportajı var, güzel bir kadın muhabir yapmış.

Fotoğrafta kadın muhabir Ataşehir’de My World binalarına bakıyor, Ağaoğlu ise direk kadın muhabire...

"Ben binalara, inşaat işçilerine bakmaktan bıkmışım tabii ki güzelliği bakacağım" diyor.

Böyle açık sözlü, neşeli ve yaşamayı seven bir adam... Cuma günü mini dağ turumuz da bunu gösterdi zaten.

O kadar yoğun koşuşturmamız içinde hem bize hem kendine 6-7 satlik bambaşka bir pencere açtı.

Bu yıldan itibaren Uludağ’ı yeniden ayağa kaldırmaya karar vermiş.

Kayakçılara iyi bir haber;

Bakmış dağdaki oteller ortak hareket edemiyor, pistleri satın almış Ağaoğlu ve birbirine bağlamış.

30 yıldır Uludağ’da kullanılan telesiyejleri tam 7 milyon euro harcayıp yenilemiş.

Kapalı kabinlerle hiç beklemeden 4 dakikada zirveye çıkacağız artık.

İzzet Çapa’dan bir süre önce ayrılan Rose Kar da Ağaoğlu’nun ekibinde artık.

Hem otellerin görünümüne el atacak hem de Mandıra adıyla açılacak kulübün yöneticiliğini yapacak.

Sabah 09.30’da kalktığımız İstanbul’a yine helikopterle saat 16.30’da döndük.

Güneri Cıvaoğlu’ndan dinlediğim basın anılarına biraz daha yenisini ekledim ve doğuştan inşaatçı olan bambaşka bir Ali Ağaoğlu tanıdım...

Gribe geçici çözüm

Karabiberli votka!

Gribe en iyi geçici çözüm buymuş.

Uludağ’da Güneri Cıvaoğlu gribi nüksedince garsonu çağırdı...

"Bir shot bardağına votka koy" dedi.

Üzerine de bolca karabiber çek.

Ama dikkat!

Karabiber çekirdek olacak ve o anda değirmende çekilecek.

Garson getirdi, "Olmamış" dedi geri gönderdi Güneri abi.

"Pantolonumun renginde olacak" diye de uyardı.

Pantolonu siyaha yakın koyulukta.

Tekrar geldi shot bardağı, koyu gri renkte.

Bir dikişte içti, 5 dakika sonra ne burnu ne de gözleri akıyordu Güneri abinin.

Grip değiliz ama Ali Ağaoğlu ve ben de denedik.

Peeaahhh... Bu nasıl bir acı...

2 saat gripten eser bırakmıyor bu yöntem, 2 saat sonra yeniden eski halinize dönüyorsunuz tabii...

Güneri Cıvaoğlu, bu yöntemi Rusya’da öğrenmiş.

Meksikalılar aynısını tekilayla yapılıyorlarmış. "Bir de bunun pul biberlisi var abi" dedi garson.

Onu İbrahim Tatlıses geldiğinde hazırlarsın dedim.
Yazarın Tüm Yazıları