17 Aralık’ta biz de büyük iş başardık

16 Aralık 2004, saat 07.30... THY’nin İstanbul-Brüksel uçağı...

Uçakta Türkiye Giyim Sanayiciler Derneği (TGSD) Başkanı Umut Oran ile İstanbul Tekstil ve Hambez İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Tamer Pala’yı görüyorum.

Tamer Pala, ‘Tekstil teknolojilerinin gözden geçirileceği bir toplantıya katılıp, ertesi gün döneceğim’ diyor.

Umut Oran ise, Euratex’in yönetim kurulu toplantısına da katılacağını belirtiyor... Hem de 17 Aralık günü... Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) yolculuğunun önemli kavşağının dönüldüğü gün onlar da tekstil ve konfeksiyon sektörü için önemli tartışmalar yapıyor.

Avrupa’daki tekstil ve konfeksiyon şirketlerini çatısı altında toplayan, AB nezdinde de önemli ağırlığı olan Euratex’in yönetiminde Türkiye’yi Umut Oran’ın yanısıra Bülent Başer, İzzet İlle ve Ruşen Çetin temsil ediyor.

Umut Oran, 2005’te kotaların kalkmasıyla yaşanacak Çin tehlikesine dikkat çekiyor ve Euratex’in bu konuda AB nezdinde devreye girmesini öneriyor.

Euratex’in Hazırgiyim Kurulları’nın Başkanlığını yürüten Oran’ın önerisi tartışma yaratıyor. 16 ülkeyi temsil eden 26 kişilik yönetim kurulunda ağırlıklı bir bölüm, 2005’te kotaların kalkmasıyla birlikte Çin pazarının kendileri için açılacağını düşünüyor.

Bu kez sözü Bülent Başer alıp, tepkisini ortaya koyuyor:

‘Çin pazarı herkese açılacak. Buna itiraz yok. Ya Çin’den gelecek haksız rekabet ne olacak? Bunun etkilerini neden hiç düşünmeyiz?

Umut Oran araya girip, olayın bir başka yönüne dikkat çekiyor:

‘Çin bundan 3 yıl önce dünyada tekstil ve hazır giyim konusunda etkili tüm örgütlere başvurdu. Tam üyelikleri başlayacakken aniden tüm başvurularını geri çekti, ‘Kendi kuralımı kendim koyarım’ havasına girdi. Bu tavır sizlere bir şeyler anlatmıyor mu?’

Tartışma yeniden alevlendi, Türkiye’yi temsil eden yöneticiler 13 kategori üründe Çin’e kota konmasını istedi.

Sonunda Euratex, 13 kategoride olmasa da Çin ürünlerine 5 kategoriye kadar kota konulması önerisini AB’ye götürme kararı aldı.

AB’nin kararı da bu doğrultuda çıkarsa, 2005’te dünya ticaretinde önü Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından açılacak Çin az da olsa frenlenecek.

Umut Oran, varılan noktayı özetliyor: ‘Türkiye için önemli ve tarihi olan bir günde, yani 17 Aralık’ta kendi çapımızda önemli bir iş başardık...’

Nereden nereye...

Bundan 15-20 yıl önce Türk tekstil ve hazırgiyim sektörünün temsilcileri günlerce Brüksel’de kota engellerini aşabilmek için akla karayı seçerdi...

Halit Narin, Ertekin Ashaboğlu, Sırrı Gültekin, Selahattin Akdoğan gibi isimler kıran kırana pazarlık yapardı...

Sonra o kotaların Türkiye’de dağıtımı için kan gövdeyi götürürdü...

Şimdi, aynı şeyleri az sayıdaki ürün için de olsa Çin yaşayacak...

Türk tekstil ve konfeksiyoncuları böylece ihracatlarının yüzde 70’inin gerçekleştiği Avrupa pazarını biraz korumaya almış olacak...

Bakalım Çin’e kota koyduran Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü 2005’ten sonra da başarılı çizgisini sürdürebilecek mi?

200 bin Euro’yu tarihi günde verdiler

GEÇEN
akşam İzoder (Isı, Ses, Su İzolasyoncuları Derneği) yönetiminden Başkan Durmuş Topçu, yönetim kurulu üyeleri Nuri Bulut, Sedat Arıman ve Orhan Turan ile Genel Koordinatör Ertuğrul Şen’le sektörü konuşuyoruz.

Hepsi öncelikle izolasyonun önemini vurguluyor, enerji kaybına karşı çok önemli rolünün olduğunu belirtiyor.

İzoder, bir yandan hazırladığı broşürleri İGDAŞ abonelerine dağıtım, toplumu aydınlatmaya çalışıyor, diğer taraftan da sektöre dönük eğitime ağırlık veriyor.

Konu eğitime gelince Genel Koordinatör Ertuğrul Şen, Avrupa Birliği (AB) fonlarından yararlandıkları projeyi anlatıyor: ‘Usta ve mimar-mühendis eğitim projemiz var. Bunun için AB fonlarından yararlanmak için başvurmuş, geçen haziran ayında da projenin kabul edildiği bilgisini almıştık. Ancak, kaynağın kullanımı gerçekleşmemişti. 200 bin Euro’luk kaynağı kullanabileceğimiz kararı 17 Aralık günü saat 17.34’te bize bildirildi. Bizim 200 bin Euro’yla ilgili kararın Türkiye’ye tarih verilmesiyle belki pek ilgisi yoktu ama aynı güne, hatta aynı saatlere denk gelmesi ilgimizi çekti.’

Gerçekten ilginç...
Yazarın Tüm Yazıları