14’ünde evlendirilmek istenince canına kıydı

İzmir’in Bornova İlçesi’nde okumak istediği halde ailesi tarafından okumasına ve çalışmasına izin verilmeyen 14 yaşındaki Medine Seven’in intihar ettiği haberi, yaşadığı dramı ortaya çıkardı.

Medine’nin hiç istemediği ve sevmediği bir erkekle zorla nişanlandırıldığı anlaşıldı. Oysa ailesinin kurbanı olan küçük kızın en büyük hayali öğretmen olmaktı..."

Geçtiğimiz hafta yayınlanan bu haber, belki ilginizi çekmiş, belki de çekmemiştir. Ama ülkemizde bir türlü çözüm bulunamayan çok yaygın bir sorunun kaçınılmaz sonuydu bu işte...

Köşeme başvuran genç kızların büyük bir oranının sorunuydu bu. Ve benim en çok üzerinde durmaya çalıştığım, hatta geçen hafta TRT 1’de yayınlanan "Ademler ve Havvalar" adlı programda dile getirdiğim konuydu. Anne ve babaların çocuk yaştaki kızlarını istemediği birilerine zorla vermeye çalışmaları, hatta bazen yakın akrabalarıyla evlenmeye zorlamaları...

Bu şekilde gerçekleştirilen evliliklerle genelde mutsuz bir çift yaratılıyor. Hatta bazen o kızcağızın gönlü bir başkasında oluyor. Bazen evlendirildiği erkeğin de sevdiği bir başka kız oluyor ve istemeye istemeye, ailesinin zoruyla evlendiğinde o da eşini mutlu edemiyor.

Bu arada her ikisinin de sevdikleri, böyle zorunlu bir ayrılık nedeniyle mutsuz oluyor. Böylece bir mutsuzluk zinciri yaratılıyor. Sonuçta birbiriyle bağlantılı mutsuz aileler ortaya çıkıyor. Yani mutsuz, karamsar insanlar ve onların dünyaya getirdiği mutsuz çocuklar...

Ve işte gencecik bir kız, istemediği erkekle zorla evlenmek yerine ölümü bile seçebiliyor.

Ailelere sesleniyorum; daha ne kadar bu tür acılara neden olacaksınız? Daha ne kadar evlatlarınızın üzerinde böylesine bir baskı kuracak, mutsuz yuvalar yaratacaksınız? Evlat acısı da mı yüreğinizi yumuşatamıyor? Zorladığınız bu tür evliliklerden ne gibi bir keyif alıyorsunuz? Kendi yaşadığınız dramı unutup, canınızdan bir parça olan evladınıza aynı acıları çektirmekten hiç pişmanlık duymuyor musunuz? Sizlerin bu katı tutumunu yumuşatmak, aklınızı başınıza getirmek için daha ne kadar intihar, ne kadar ölüm yaşanmalı?

Umarım birileri bana bunu açıklar.

Uluslararası camiada kedi ve köpek kürkü kullanımı artıyor

Sevgili hayvanseverler, lütfen nereye sahiplendirildiğini bilmediğiniz yurtdışı hayvan transferlerine destek olmayın. Bütün dünya olayın farkına vardı, biz hálá varamadık.

Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı vakıfların, burada gizli amaçlarla barınak kurdukları ve hayvanları kurtarma niyetlerinin olmadığı aşikar. Deşifre olan, hemen başka bölgeye kayıyor. Özellikle de sahil bölgelerine...

Düşünün ki zavallı sokak hayvanları üzerinden para kazanmak isteyen bir sürü insan var. Aralarında bir-iki iyi niyetli kişinin olması, bunların tamamını benim gözümde aklamıyor. Lütfen ilgili linkteki haberi okuyun.

http://www.thenewspaper.org.uk/world/pg000540.php

Avrupa, önce kendi kedi ve köpeklerini uyutma yerine sahiplensin, sonra da bizimkilere baksın.

Herkes elbirliği etmiş hayvanların kökünü kurutmak için çabalıyor sanki. Ama o masum canlara yapılan sinsi katliam, karşılıksız kalmıyor. Kim bilerek hayvanların, doğanın ve isteyerek can çekişmesine, ölmesine neden olmuşsa, muhakkak başına bir lanet geliyor, buna inanın. Ortalık itiraf ve pişmanlık mektuplarından geçilmiyor. Yol yakınken bu işten dönün. Gelin birlik olalım, onları ülkemizde kurtaralım.

Özellikle kitlesel tüketimin yoğun olduğu yeni yıl döneminde hediye alırken lütfen çok dikkatli davranın. Birçok eşantiyon ya da aksesuvarın menşei kedi ve köpek derisi ya da kürküdür; bir ufak anahtarlık, cüzdan, deri görünümlü eşyalar, ayakkabıdaki kürk süsler vs... Ve bu kürkleri elde etmek için hayvanların canlı canlı yüzüldüğünü unutmayın.

"Merhamet sahibi" insanlara son tavsiyem: Uluslararası katliama hiçbir şekilde alet olmayın. O savunmasız canlar üzerinden para kazanmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin, aynı zamanda onlara para da kazandırmayın.

Av. Ahmet Kemal Şenpolat

Size tamamen katılıyorum, sizi yürekten destekliyorum sevgili Ahmet Kemal Bey...

Vücudumdaki ççatlaklardan nasıl kurtulabilirim

Güzin Abla; sorunum bacaklarımda ve kalçalarımdaki çatlaklar... 20 yaşındayım ve 14 yaşımdan beri başım çatlaklarımla dertte... Bir yazında bir krem önermiştin ama o benimki gibi eski çatlaklara yardımcı olur mu? Bana yardım et, hayata bir insan kazandırmış ol. 49 kiloyum, boyum 1.60; bir ara 55 kiloya çıktım, sonra yine 49’a indim, çatlak problemim o sırada başladı.

RUMUZ: KÖR TALİH

Sevgili kızım; birçok genç kadının sorunu olan bu problemi bir uzmana danışmak istedim. İşte özellikle lazerle tedavi konusunda bilgisine güvendiğim bir cildiye uzmanının bu konudaki açıklamaları:

"Çatlaklar genel olarak derinin fazla gerilmesine bağlı olarak oluşurlar. Ergenlik döneminde, hamilelikte, hızlı ve aşırı kilo alımında, bazı hastalık ve kortizonlu ilaç kullanımında oluşabilirler. Başlangıçta pembe renktedir, zamanla beyazlaşırlar. Çatlak kremlerinin, çatlak oluşumunu önlemek için ya da çatlakların pembe renkli oldukları erken dönemlerde kullanılması tavsiye edilir." Dr. Canan Savaş: e-mail adresi dr.canan@kozmed.com...
Yazarın Tüm Yazıları