12 Eylül’ü bırakın gitsin

12 Eylül’ü yargılamaya kalkmak çok yanlış bir karardı.

Haberin Devamı

Çünkü fırsattan istifade hortlayıp yeniden sızabilirdi hayatımıza. Nitekim öyle de oldu.
Birdenbire her yerde Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya resimleri görmeye başladık.
Birdenbire kendimizi 12 Eylül psikolojisinin dehlizleri içinde bulduk.
Durup dururken ve cümleten maziye daldık, oradaki travma ve hayaletlere gark olduk.
Darbenin aktörlerinin hayatta kalanları arz-ı endam ettiler medyada günlerce.
Sadece biz olsak neyse, çocuklarımız da tanıştı gücün karanlık tarafıyla.
Bir Darth Vader eksikti.
Yani tam bir 12 Eylül istilasına uğradık. Hep şu “tarihle yüzleşme” sevdası yüzünden.
Derhal son vermezsek sağlığımızı kaybedeceğiz. Geçmişin karanlığı şimdiki zamanı zehirleyecek.
Bu yüzden, 12 Eylül konusunu kapatmalıyız. Acilen ve ebediyen. Yargılamaya falan boş verip.
Asıl yapmamız gereken, o karanlıkla aramızdaki köprüleri atmak. Hem de şimdi.
Aksi takdirde, bugünümüze sızmaya devam edecek, çocukların da zehirlenmesine neden olacağız.
Zaten bu geçmişle yüzleşme olayı, Freud’un en gereksiz icatlarından biridir.
Genellikle travmaların geri dönüp şimdiki zamanı mundar etmesinden başka işe yaramaz.
Şimdi biz de milletçe yatmışız Freud’un kanepesine, keçi sakallının sorularını cevaplıyoruz.
Biz cevaplarken geçmişin kötülükleri canlanıyor tekrar, şimdiki zamanı istila ediyor.
Sanıyoruz ki onarabiliriz geçmişi. Ama geçmiş onarılamaz. Olmayan şeyi ne onarması?
Şimdi bütün iş, darbe kurbanı ağabey ve ablalara düşüyor.
Onun acısını ruhunda ve bedeninde taşıyanlara.
Güçlü olmaları ve 12 Eylül’ü salıvermeleri şart. Beyinlerinden, ruhlarından ve gönüllerinden şutlamalılar karanlığı.
Şutlayacaklar ki, kara peleriniyle çekip gitsin, hayatımıza bir daha dönmemek üzere.
Siz bakmayın o lafa, tarih tekerrürden ibaret falan değil. Aynı nehre değil iki, bir kez bile girilmez.
Kovalayamadığımız travmalar dönüp şimdiki zamanı enfekte eder en fazla.
Hatırlamak her zaman iyi bir şey değildir.
Bazen şimdiki zamanın hayrına unutmayı bilmek gerekir.
Ağabey ve ablalar, bırakınız 12 Eylül’ü gitsin. Çıksın kafamızdan, gönlümüzden, muhabbetimizden.
O zaman asıl devrimi yapmış olacaksınız işte. Kuşağınızın hayali gerçekleşmiş olacak.

tatlı  Sözlük

Haberin Devamı

Karanlık: Ancak ışığı yakınca giden şey.

Yazarın Tüm Yazıları