‘Ziya’ya e-mail’ler’ diye bir kitap olur mu?

YAKIN zamanda yayımlanan ve mektuplardan oluşan iki kitabı birlikte okuyorum.

Haberin Devamı

Biri Orhan Veli’nin Yalnız Seni Arıyorum–Nahit Hanım’a Mektuplar (1). Diğeri de Er Mektubu Görülmüştür–Balyoz Mağduru Türk Subaylarına Gönderilen Destek Mektupları (2).
Orhan Veli’nin mektupları; iyi bir şairin, edebiyatımızda bir kırılma noktası oluşturmuş bir yazarın kaleminden tutkunun, sevginin, özlemin belgeleri.
Er Mektubu Görülmüştür haksızlığa uğramış, özgürlüklerinden yoksun bırakılmış Türk subaylarına, hapishaneye gönderilen mektuplar.
Yazımın başlığını biraz farklı atmamın sebebi de bu kitaplar. Türk edebiyatının büyük şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı’nın yakın dostu, sıra arkadaşı Ziya Osman Saba’ya gönderdiği ve en az şiirleri kadar kıymetli mektuplarından oluşan kitabın adı ‘Ziya’ya Mektuplar’dı. Mektup denince ilk aklıma gelen kitaplardan biri...
Biri sevginin bütün dünyevi hırslardan arınmış dünyasını, diğeri haksızlığın yarattığı acılara halkın tepkisini belgeliyor. Haliyle düşünüyorum tekrar... Bunlar eğer e-posta (e-mail) olsaydı bunları okuyabilir miydik?
Her gün e-postalar aracılığıyla ilişki kuruyoruz. Birtakım ‘teknolojik’ bahaneleri ileri sürerek okuyamadığımızı söylüyoruz, cevapsız bırakıyoruz veya hiçbir özen göstermeden cevap veriyoruz!
Ne kadarını saklıyoruz? Kaçının çıktısını alıyoruz. Yarına kalması için bir çaba gösteriyor muyuz?

* * *

Haberin Devamı

BEN mektubun, mektup yazmanın ve göndermenin arkasında edebiyatın haricinde başka işaretler arayanlardanım çok zaman...
Mektubun yazıldığı kâğıt, elyazısı, kimi duygu yoğunluklarında titreyerek yazılan kelimeler, kullanılan mürekkebin rengi, hem duyguların hem grafolojinin alanıdır.
Bazı edebiyatçılar mektuplarında kaldıkları otellerin antetli kâğıtlarına yazmışlardır, hasret doludur... Ülkelerin, otellerin tarihi için bile emsalsiz belgelerdir onlar. Mektuplar, dönemin tarihsel, bireysel koşullarını, yazanın durumunu da bize sezdirirler. Kaligrafisi örneğin... Yahut Sabahattin Ali gibi yeşil mürekkebi tercih edenler örneğin...
Ahmet Haşim’in mali sıkıntısını kâğıda getiren mektuplar yayımlanmıştı, aynı şekilde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın gönderdiği mektupları üzülmeden okumak ne kadar mümkündür?
Turgut Çeviker’in Posta Kutusu dergisinde, yazar, sanatçı mektupları yayınlanırdı. Mektuplar hem dostlukların anatomisini bize bildiriyordu hem de sanatçının eserlerine ışık tutacak bilgileri taşırdı. Turgut Çeviker’in elindeki diğer mektupları da yayımlamasını bekliyorum.
Mektup konusu etrafında dönerken, yabancı bir dergide (3) iki ünlü kişinin mektuplarının yer aldığı kitaplar hakkında bir yazı karşıma çıktı. Biri Robert Frost’un mektupları, 1886-1920 arasını kapsıyor. Sanatına dair birçok önemli açıklama bu mektuplarda yer alıyormuş. Mektuplar; Amy Lowell, Louis Untermeyer, Edward Arlington Robinson ve Harriet Monroe’ya gönderilmiş.
Diğeri ise Malcolm Cowley’in 1915–1987 arası gönderdiği mektuplardan bir seçki. Kitabın adı ise Uzun Seyahat.
Şimdi böyle mektuplaşmalar var mı? İleride kitaplaşacak mektuplar yazılıyor mu? Veya birbirlerine gönderilen e-postalardan yeni bir ‘Ziya’ya e-mail’ler’ adıyla bir kitap çıkar mı bir gün?
Bilemiyorum.

* * *

Haberin Devamı

İKİ mektup kitabını da okumanızı salık veririm.

(1) Yalnız Seni Arıyorum-Nahit Hanım’a Mektuplar, Orhan Veli, YKY.
(2) Er Mektubu Görülmüştür–Balyoz Mağduru Türk Subaylarına Gönderilen Destek Mektupları, Derleme, Kırmızı Kedi Yayınları.
(3) The New York Review of Books, February 20, 2014.

Yazarın Tüm Yazıları