Yüzümdeki siyah noktalar beni fazlasıyla üzüyor

Sevgili ablacığım, okurlarınızın her konuda yardımına koşuyorsunuz. Özellikle de sağlık konularında verdiğiniz bilgileri ilgiyle takip ediyorum.
Benim de size danışmak istediğim bir sorunum var. Belki önemsiz bir şey ama beni çok sıkıntıya sokuyor.
Burnumda ve yüzümde siyah noktalar var. Bunlardan sıkma yöntemiyle kurtulmaya çalışıyorum ama sanki içe gömülmüşler, çıkmıyorlar. Sıktıkça da bazıları iltihaplanıyor, sivilceye dönüşüyor.
Amatör bir tiyatro oyuncusuyum. Bu noktalara belki kullandığım makyaj malzemeleri neden oluyordur, belki de yediğim yağlı yemekler...
Sahneye çıkan, halkın gözü önünde olan ve oyunculuğunda başarıya ulaşmak isteyen biri olarak bu sorun beni çok fazla üzüyor. Bana da önerebileceğiniz bir şey var mı?
Rumuz: Tiyatro oyuncusu

Sevgili okurum, üzüntünüzü çok iyi anlıyorum. Sorununuzu Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Ethem Mercan’a danıştım, işte söyledikleri:
“Yüzdeki siyah noktalar, derinin aşırı yağ salgılaması sonucu oluşur. Okurunuzun dediği gibi, gözenekleri tıkayan makyaj ürünleri veya kötü beslenme alışkanlıkları cildin yağlanmasını artırır.
Tedavide düzenli cilt temizliği çok önemlidir. Bunun için temizleyici ürünler kullanmak, cildi uygun bir sabunla sık sık yıkamak gerekir. İlaveten cildi soyucu kremler de kullanılabilir.
Kremlerle ve temizlikle düzelmeyen inatçı siyah noktalar için Kusviçla yöntemi kullanılıyor. Bu, fraksiyonel lazer adı da verilen ve pek çok alanda başarılı sonuçlar veren bir yöntem.
Sivilce izlerini, siyah noktaları ve göz altı morluklarını gideren en etkili yöntem, Kusviçla’dır. Yüzeyden gönderilen topluiğne ucundan küçük lazer ışınları, derinin alt tabakalarına ulaşıp tedavi sağlar.”

Hiç kimse “doğanın dengesi bozuldu” diye şikayet etmiyor

Feyza Hanım, köşenizin iyi bir takipçisiyim ve sizden hayvanlara karşı gösterdiğiniz duyarlılığı doğa için de göstermenizi, doğaya yapılan tahribatlara dikkat çekmenizi istiyorum. Bu konuda ilgili makamlara ve mercilere sesimizi yeterince duyuramadığımızı düşünüyorum.
Umursamazlığımız yüzünden dünyamız yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Size yazanlar aldatılmaktan, sevgililerinden yüz bulamadıklarından ya da aile içi şiddetten yakınıyor ama kimse suların azalmasından, doğanın tahribatından, canlıların yok olmasından bahsetmiyor.
Sorumsuzca inşaat ruhsatı verilerek her tarafın beton yığını haline getirilmesinden kimse şikayet etmiyor. Oysa birbirine bitişik binalar yaparak kuşların, karıncaların, kelebeklerin de yok olmasına sebep oluyoruz. Gecekondu düzeni bitecek deniyor ama o evler yıkılırken önlerindeki ağaçlar da kesiliyor.
Nasıl ki yorganın altına girdiğimizde nefes almakta güçlük çekiyorsak, toprağın düştüğü durum da şu anda aynı...
İçinde bulunduğumuz coğrafyaya bakıyorum; rabbim bize ne güzel lütuflar sunmuş. Biz ise bu nimetleri savurganlık yapıp heba ediyoruz.
Toplum gittikçe duyarsız hale gelmeye başladı. Duyarlı vatandaşlar olarak el ele verip, doğanın dengesini bozanlara karşı birlikte mücadele etmeliyiz...
Rumuz: Davut İ.