Yurduma alçakları uğratma sakın

‘Bir Halk Düşmanı’ yılın en iyi oyunlarından. Klasik bir eserdir. Sahneye koymayı, oynamayı hep istemişimdir.

Haberin Devamı

Bu sene Talimhane Tiyatrosu yaptı. Mehmet Ergen yönetiyor. Başrolde Serhat Tutumluer var. Çok başarılılar.
İbsen, 130 küsur yıldır güncelliğini yitirmemiş, değerine değer katmış bir yazar. Eleştirel Gerçekçilik akımının, hatta modern dramanın öncüsü olarak bilinir, Norveç edebiyatının hakiki yıldızıdır. Ancak yaşamı boyunca zaman zaman dışlanmış, hor görülmüştür.
‘Bir Halk Düşmanı’ndan bir yıl önce, 1881’de ‘Hortlaklar’ adlı oyununda toplumun ahlak değerlerine ince bir eleştiri getirmiş, sonuçta neredeyse halk düşmanı ilan edilmişti. Belki bu oyunda bunun izleri de vardır.
Küçük bir kaplıca kasabası düşünün. Kasabanın tek geçim kaynağı bu şifalı sular. Bir de doktorumuz var. Doktor herkesin sevdiği bir adam, tipik bir taşra aydını. Kaplıca doktorluğuna da belediye başkanı abisi sayesinde gelmiş. Üzerine hiç vazife olmayan bir şey yapar, şifalı suların sağlıklı olup olmadığını kontrol eder. Laboratuvar sonuçları vahimdir. Sular tabakhane atıklarıyla mikrop yuvası olmuştur. Doktor, başta basın olmak üzere kaplıcayı değil, gerçeğin üstünü kapatmayı seçen güçler karşısında tek başına bir mücadele verecek, idealizminin cezasını dışlanarak ve taşlanarak ödeyecektir.
Oyun, çok ince bir toplum eleştirisi. Paracıklar söz konusu olunca pislik içinde yüzmeyi meşru gören, çocuğun inanmayacağı yalanlarla kendilerini kandıran insanların pek çarpıcı ve gerçekçi hikâyesi. En güçlü tarafı, idealist kahramanın kişisel zayıflıklarını da bencil yönünü de göstermesi. Ahalinin de yalancılığı fena ama ekmeklerinden olmak istemiyorlar. İyi de ortalığı dışkı götürüyor. Birini hain ilan edince bu gerçek değişecek mi?
Biz de pek meraklıyız insanları yerli yersiz, haklı haksız hain diye tanımlamaya. Bu aralar, ciddi bir ahlak tartışmasına fazlasıyla gereksinim duyuyoruz. Oyun bunu sağlıyor. İbsen, Kant’ın evrensel ahlak felsefesini drama yoluyla tartışmaya açmıştır. Tabii, rant gelince Kant gidiyor, rögar kapağı taşıveriyor.
Oyunda dekoru beğenmedim. İlla dönemi yansıtacak diye bir kural yok ama özellikle ilk sahnelerde kafamızı karıştırdı. Neredeyiz, kimin evindeyiz bilemedik. Kostümler özensiz değil ama bu kadar iyi bir reji, 10 numara bir görsel tasarımı hak ediyor. Oyunculuklar süper. Serhat, karikatür de olabilirdi. Rol müsait. Tam bir tiyatro kahramanı olmayı becerdi. O felaket afişe aldanmayın. Müthiş dinamik, soluk soluğa, çok güncel ve çok güzel bir iş. Yurduma alçaklar uğramasın, bu oyunu izlemeyen kalmasın.
(www.talimhanetiyatrosu.com)

Yazarın Tüm Yazıları