Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

'Türbanlı Çiller'e, hemen 312/2 madde uygulanmalıdır

Cumhurbaşkanı, demokratik Cumhuriyet'e sahip çıkılması için yurdu karış karış gezerken; gerek kişisel olarak gerekse parti olarak Tansu Çiller ve DYP, iç ve dış tehlikeler değerlendirilmesinde birinci sırayı sürekli koruyan irticaya açıkça destek vermektedir. İrtica, açık ve yakın tehdittir. Tehlikedir. Kendisinin ve partisinin 'Oylar FP yerine bize gelir. Biz de denetleriz' gerekçesine kargalar bile güler.

İrticaya destek odaklı söylem ve eylemlerin, fikir özgürlüğü ile de yakından uzaktan ilişkisi olmadığı gibi milletvekilliği sorumsuzluğu ile de ilişkilendirilemez.

Artık türban, tesettür, ferace, başörtüsü, irticayı başlatan Emevili Muaviye'nin savunduğu Arap, Arapça ve Arap kültürünün uzantısıdır. Bizde ise irticanın 'üniforması' olduğunu sağır sultan bile bilir.

Gerek kişisel olarak Tansu Çiller TCK'nın 312/2'sini, gerekse DYP dağıttığı türbanlarla, 'türbanlı Genel başkan' posterleriyle, bırakınız laiklik karşıtlığını, açıkça irticanın odak noktası haline gelmiştir.

Sonuç... Adalet Bakanlığı, Çiller açısından TCK'nın 312/2 işlemine başlamaları için ilgili Cumhuriyet Savcılıkları'na emir vermelidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, Anayasa'nın 69 ve ilgili hükümleri gereğince, bırakınız laiklik karşıtı olmayı, irticanın odak noktası haline gelmesinden dolayı DYP'yi kapatma işlemine başlamalıdır.

Duyuruyu, cumhuriyeti, demokrasiyi, yaşam felsefesi olarak kabul etmiş sıradan bir vatandaş kimliği ile sunarım.

Nurettin KAPLAN-Gerede/BOLU

İşte hukuk adamı

TBB eski Genel Başkanı Prof. Dr. Avukat Faruk Erem'i hafta içinde kaybettik. O'nu hukuk dünyası saygı ve rahmetle anıyor. Ankara Barosu avukatlarından Vedat Karadeli, adalete, avukatlık, mesleğine, onuruna ve kişilere verdiği değeri gösteren bir anısını okurlarımızla paylaşmak istiyor:

‘‘Yozgat'ta devam etmekte bulunan ve müştereken aldığımız bir ceza davasının, tanıklarının büyük çoğunluğu talimatla, Delice ilçesinde alınacaktı. Erem'le birlikte oraya gittik. Duruşmayı idare edecek yargıç, çok genç, tecrübesi az, belki de hocamızın son öğrencilerinden birisiydi. Kürsüye çıkar çıkmaz; Erem saygılı bir şekilde ayağa kalktı ve onun oturmasını bekledi.

Duruşma sırasında yargıç ayağa kalktıkça Faruk Erem hocamız da onunla birlikte kalkıyor, onunla birlikte oturuyordu. Bu birçok kere, her tanık dinlenmesinde, her soru sorulmasında devam etti. Hocamızın bu davranışı karşısında yargıç:

- Hocam, lütfen ayağa kalkmayın, oturduğunuz yerden soru sorabilirsiniz. Rahatsız olmayın.

Erem şu yanıtı verdi:

- Çok güzel idare ettiğiniz duruşmada, kürsüye ve size olan saygım, yorulmamı önlemektedir.

O genç, pırıl pırıl yargıcın, yüzündeki olumlu ifadeyi kelimelerle anlatmanın zorluğunu biliyorum.

Ama o an, Faruk Erem'in de büyüklüğünün bir anısı olarak elbette yaşayacaktır.’’

İETT'nin 'köstebeği'

ANAP Beyoğlu Belediye Meclis üyesi Süha Akıncı, R.Tayyip Erdoğan'dan, Önce İnsan ve İtfaiye Vakıfları'nın aldığı 'bağışları' açıklamasını istemişti. Sadece Önce İnsan Vakfı'nın 1996-97 yıllarında topladığı bağış tutarını 200 milyon dolar olarak öğrendiğini açıklamıştı. Yanıt yok, herkes tısss... Akıncı, bu kez İçişleri Bakanlığı müfettişleri ile İstanbul Valiliği'ne, İETT Genel Müdürü ile ilgili bir duyuruda bulunuyor:

‘‘İçişleri Bakanlığı müfettişleri, İstanbul Valiliği ile birlikte İETT Genel Müdürlüğü'ne şok bir baskın düzenledi. Konu, kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranışların tespiti ile ordudan atılan personelin İETT'de istihdamını tespit etmekti. 1.10.1998 günkü bu denetim o gün Kanal 9 ve Süper Kanal'da görüntülü bir şekilde yayınlanmıştı. Bu baskını önceden öğrenen Genel Müdür, Metro Han'daki türbanlı ve sakallı memur ve personeli bir odaya doldurarak denetimden kaçırmayı başarmıştır. Tebrik ediyorum! Acaba bu genel müdür daha sonra bu gerekçe ile başı açık, normal etek giyen, sade demokrat, laik, FP'li olmayan personelin üzerine gitmeye başlamış; uzun, boyalı tırnak (!) denetimi yaptırarak kendisini kurtarmaya başlamıştır. Becerikli Genel Müdürü kutluyor (!), müfettiş ve valiye 'İçinizde köstebek olduğunu biliyor musunuz?' diye soruyorum.’’

GÜNÜN ANISI

‘‘Suçluyu kazıyın, altından insan çıkar’’

(Prof. Erem'in, 'Hümanist Doktrin Açısından Ceza Hukuku' kitabının önsözünden)



Yazarın Tüm Yazıları