Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

YÖK, türbanda takıyye yapıyor

Atatürk Üniversitesi ile ilgili yazınızı okudum. Rektörün dediği değil, öğretim üyelerinin dedikleri doğrudur. Bu doğruları örgütümüz yıllardır söylemektedir. Özellikle yerel üniversiteler, tarikatçıların yuvalandıkları, zapt ettikleri yerlerdir. Buralara öğretim üyesi yetiştiren ana üniversite de Atatürk Üniversitesi'dir.

Yerel üniversiteleri gericilere teslim edenler Kenan Evren, İhsan Doğramacı, Turgut Özal ve Süleyman Demirel'dir.

Atatürk Üniversitesi 1957 yılında kurulmuştur. Burada ilk gerici eylem 1959 yılında olmuştur. Eylemi yapanlar öğretim üyeleridir. O günlerin öğrenci örgütleri Milli Türk Talebe Birliği ile Ankara Üniversitesi Talebe Birliği şu açıklamayı yapmışlardır.

‘‘Atatürk Üniversitesi'nde yeni Türkiye'yi kuran Büyük Atatürk aleyhine söz söyleyecek dilleri kökünden koparmak, devrimlere zıt kara zihniyeti ezmek, nöbetçi olan gençliğin ulusal görevidir.’’

Kara zihniyet ne yazık ezilmemiş, güçlenmiştir.

Türkiye'de üniversite içinde cami yapılması için ilk cami derneği Atatürk Üniversitesi'nde 1968'de kurulmuştur.

Yine, Türkiye'de faşistler tarafından üniversite içinde ilk öğretim üyesi öldürülmesi -Doç. Dr. Orhan Yavuz, 1977- Atatürk Üniversitesi'nde olmuştur (Türkiye Üniversite Tarihi, Tahir Hatipoğlu, Selvi Yayınları, 1998).

Atatürk Üniversitesi'nin analığı babalığı sonunda bütün üniversiteler birer Atatürk Üniversitesi olmuştur. Her birinde birkaç cami, onlarca mescit vardır. YÖK'ün bunlara karşı tavır almış göründüğüne inanmayın. Moda deyişle onlar da ‘takıyye’ yapıyorlar. İsteseler bir günde hepsini görevden alırlar. O türden kafaların ataması sürüyor.

ÊProf. Dr. Tahir HATİPOĞLU-Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı

'Ulusal Güçler Birliği' yayılıyor

İLK adımı Mersin'de başlayan Ulusal Güçler Birliği (UGB), Adana ve Bursa'dan sonra Zonguldak'ta da kuruldu. UGM'yi başta CHP, İP ile DİSK'e bağlı sendikalar, odalar, barolar, ADD, ÇYDOD ve çeşitli sivil toplum örgütleri oluşturuyor. UGB'nin açıklamasında; yobaz, ırkçı, çeteci güçlerce kesintiye uğratılmaya çalışılan Atatürkçü düşünceye dayalı devrimci cumhuriyet programının iktidarının hedef alındığı bildirilerek, ‘‘Kaynağını tam bağımsızlık ve cumhuriyet devriminin tarihsel mirasından alan UGB'nin ortak temeli, Atatürk devrim ve ilkeleri ile Türk bayrağı, İstiklal Marşı gibi ulusal değerlerimizdir. Dayanağımızı oluşturan toplumsal güçler ise, işçiler, kamu emekçileri, köylüler, esnaf ve sanatkârlar, yurtsever, laik aydınlar ve ulusal sermayedarlardır.’’

UGB, yıl sonuna kadar 25 ilde örgütlenmeyi amaçlıyor.

Rektöre yanıt

ERZURUM Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden Prof. Enver Konukçu, Rektör Prof. Erol Oral'ın köşemizdeki açıklamasıyla (23.6.1998) bizi yanılttığını söyleyerek, ‘‘Rektörün ne kadar Atatürkçü olduğu şu an dahi bilmecedir’’ dedi. 30 yıldır görev yaptığı üniversitede, Atatürk çizgisinden hiç ayrılmadığını belirten Konukçu, bu nedenle YÖK adına Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı'nda asli üye olarak görev yaptığını bildirdi. Rektörün, kendi hakkında iddiaları şöyle yanıtladı:

‘‘Atatürk'ün arkasına sığınan Erol Oral, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde vereceğim 'Ulu Önder Atatürk ve Çanakkale Savaşı' konferansına, ayrıca Sakarya Üniversitesi'nin Cumhuriyetin 75. Yılı Etkinlikleri içinde düzenlediği 1. Sakarya Kültür ve Tarih Sempozyumu'na bölüm arkadaşlarımız ile katılmamızı son anda engellemiştir.

Atatürk sevgisi ile dolu olan kişiliğimi de, 'Ben de kendisini ancak sırtımdan hançerlendikten sonra tanıma imkânı bulabildim' ithamı ile zedeleyemem. Kaldı ki medeni bir insan olarak böyle davranmam mümkün değildir. Erol Oral'a geçen yıl sonunda sunduğum dilekçede, dekanlıktan gayet açık bir dille ‘‘Kişisel ve ailevi sebeplerle istifa ediyorum’’ demiştim. Yorumları, gerici bazı gazeteler değişik şekillerde kamuoyuna sundular. Unutmadan şunu da ekleyeyim: Benim için hemen gizli soruşturma açtırıldı. Erol Oral'a yakınlığı ile tanınan malum zihniyetteki kişilerin işgüzarlığı ile 'kınama' cezası verildi. Mesaj, söz konusu edilen grupça 'ben Atatürkçü bir kimseye de ceza verdirttim' şeklinde algılanmıştır.

Atatürkçü olduğumu her zaman ve her yerde söyleyebiliyorum. Erol Oral ise bunu Samanyolu TV'de açıkça söyleme cesareti bulamayacaktır.’’

GAZETECİLER Meclisi toplanıyor... Babıali'de şenlendik, Taksim'de toplanıyoruz. Dönem sözcülerini yenileyeceğimiz, meslek etiğiyle ilgili önümüzdeki dönem çalışma programını belirleyeceğimiz toplantıda önerilerimizle yine buluşuyoruz. Siz yoksanız bir eksiğiz. Tarih: 30.6.1998 Salı. Yer: Beyoğlu Evlendirme Dairesi Taksim Gezi Parkı, Saat: 19.30-23.00













Yazarın Tüm Yazıları