Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER

Oktay Akbal, hırsızlıktan yakınıyor

Yazar gazeteci Oktay Akbal, ‘‘Marmaris'i arıyorum’’ (18.6.1998) başlıklı yazıyı okuyunca, köşemizden seslenmek istediğini söylüyor.

‘‘Ben Gökova'nın Akyaka'sındayım bir aydır... Burda küçük bir evimiz var. Rahat yazmak, çalışmak için.

Akyaka küçük bir köy, şimdi belde... Nail Çakırhan'ın evleriyle ün yapmış turistik bir yer. Ne var ki burası da iki üç katlı apartmanlarla doluyor.

Ama en önemlisi buradaki sürekli hırsızlık olayları... Hemen her yıl birkaç ev soyuluyor. Suçluları bulan, belki arayan da yok. En son bizim ev de bu serüveni yaşadı. Pencereyi kırıp içeri girmiş ufak büyük bir şeyleri götürmüşler. Durmaksızın soygun var, ama yakalayan yok. Muğla Valisi'yle görüşmek, bu hırsızlıklara bir çare bulunsun diye konuşmak istiyorum.

Bir jandarma karakolu var, ama bu tür işlerden anladıkları yok.’’

Akbal, okurlarına yeni öyküler yazıyormuş. ‘‘Ama komşularımızla tedirgin oluyoruz’’ diyor.

Gökova'nın Akyaka Beldesi'nde sürüp giden hırsızlık ve soygun olaylarına ilgililer inşallah önlem alırlar.

İÇMELER'DEN AÇIKLAMA

Armutalan Belediye Başkanı İsmet Çakıroğlu ‘‘Marmaris'i arıyorum’’ yazısı üzerine gönderdiği açıklamada şöyle diyor:

‘‘Yazıda, belediyemizin adından söz edilerek kıyılara yaklaştıkça binaların azaldığından söz edilmektedir. Ancak Marmaris İlçesi'nde; Marmaris, İçmeler, Armutalan ve Bozburun olmak üzere toplam 4 adet belediye teşkilatı bulunmaktadır. Belediyemizin bulunduğu mevki deniz mesafesinden 3-4 km uzaklıktadır. Bu nedenle binaların yüksekliğinin denize yaklaştıkça fazlalaşması mümkün değildir. Çünkü Armutalan Belediyesi'nin denize kıyısı bulunmamaktadır. Belediyemizin şu anki uyguladığı imar planı konutlarda 2 kat, turistik tesislerde 4 kattır. Yollarımız belediyemizin belde belediyesi olması nedeniyle mali kaynaklarımız ölçüsünde parke taşı, sıcak asfalt ve sathı asfalt kaplama olarak yapılmaktadır.

Netice olarak, yazınızda hangi belediyeden söz edildiğini anlayamadım. Şayet Armutalan Belediyesi'nden söz ediyorsanız, belediye olarak yöremizin mimari özelliği doğrultusunda yapılaşmaya izin verdiğimizi, yapılaşmanın yanı sıra ormanlarımızı büyük bir özveriyle koruduğumuzu bildirmek isterim.’’

(Sayın Çakıroğlu, bu yazdıklarınız mazeret olamaz. Sınırlar zaten iç içe geçmiş. Başta Marmaris, İçmeler ve sizin Armutalan Belediyesi'nin imar uygulamalarının bu bölgeyi ne hale getirdiğini herkes üzülerek izliyor. O genç okurumuzun dediği gibi, aynı partinin mensubu olarak üçünüz de bu çarpık kentleşmeden sorumlusunuz.)

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘GAP, Japon ve İsrailliler'e peşkeş çekiliyor.’’

(EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel)

Engin Civan'ı kim kaçırdı

EMLAKBANK vurgunundan sonra yargılanıp, cezaevinden çıktıktan sonra esrarengiz şekilde yurtdışına kaçan Engin Civan, 215 bin dolarlık kefalet parasını ödeyerek kendisini kurtarmış sayıyor mu? Hayır. Kamuoyu kendisini hiçbir zaman affetmeyecektir.

‘‘Civangate’’ skandalının hesabı tümüyle ortaya dökülmedi.

Civan, bir bankacı... Cezası, rüşvetten verildi. Kesilen para cezasının kalan bölümünü eşi ödediğine göre, demek ki parası var. Peki parası nereden? Ailesinden bir varlık kalmadığı, babasının emekli bir asker olduğu biliniyor. Civan halı satarak da zengin olmadı. Bütün zenginliğinin, Özallar tarafından Emlak Bankası'nın başına getirildikten sonra başladığı biliniyor. Antalya'daki keçiboynuzu fabrikasına nasıl sahip oldu? Demek ki, birkaç daire satmış ve kardeşi de fabrikayı kârlı çalıştırmış!

Daha ayrıntılı araştırma yapılsaydı, Emlak Bankası ile iş yapan müteahhitlerle ilişkiler ortaya konulsaydı, bir devlet bankasının nasıl emildiği dava konusu olabilirdi. Kamuoyu, o dönem Emlak Bankası üzerinde dönen dolapları öğrenememiş, yargı da bu konunun üzerine yeterince gidememiştir.

En önemlisi... Civan tahliye olduğunun ertesi günü yurtdışına kaçtı. Kendisini yakından tanıyan adı saklı bir kişi, geçenlerde bize şöyle dedi:

‘‘Civan, Hazerfan Havaalanı'ndan küçük bir jetle Moskova'ya kaçtı. Kendisine bazı siyasiler yardımcı oldu mu? Bilemem, ama Atatürk Havaalanı'nda görevli bazı kişilerin kaçırılışında yardım ettikleri biliniyor.’’

Bu ciddi iddia hâlâ araştırılmayacak mı?

---