Paylaş
Cumhuriyet Marşı'na Meclis el koymalı
Kültür Bakanlığı ve TRT'nin ayrı ayrı açtıkları '75. Yıl Marşı' yarışma şartnamelerinde hatalar yapılmıştır.
Kültür Bakanlığı'nın önce şiirin tespiti, sonra beste yarışması açılması fikri doğru, TRT'nin bestelenmiş şiir istemesi yanlış. TRT de, Kültür Bakanlığı gibi önce şiir yarışması açmalı, sonra kazanan şiiri beste yarışmasına sokmalıydı.
Kültür Bakanlığı şartnamesinde şiirin hece veya aruz vezni ölçülerinde yazılması şartını güzel, dize sayısının 8-24 arasında sınırlandırılmasını hatalı buldum. Cumhuriyet rejimine saygı ve sevgi dar ölçüye sokulamaz.
TRT'nin şartnamesinde hece sayısı 7-7, 6-5 olarak kısıtlanmıştır. Aruz vezni ise saf dışı bırakılmıştır. Halbuki aruz vezni müzik tarihimizde müzik ve prozodiye en fazla uyum sağlayan ölçü olarak kabul görmüştür.
Her iki şartnamede de zaman çok kısadır.
Jüri üyelerinin isimleri açıklanmamıştır. Karışık bürokratik düzen içinde hangi ideolojideki şahısların önüne eser koyduğumuzu bilmek hakkımızdı.
Ödüllere gelince... Sultan Abdülhamit'in mührüne 22 milyar verebilen bir vatandaşımızın bulunduğu ülkemizde Kültür Bakanlığı'nın ödülü 300 milyon lira!.. TRT'nin ödülü ise, besteci ve söz yazarının kendi aralarında paylaşmaları koşulu ile 1 milyar lira... Her ikisi de teşvik edici değil. Kültür Bakanlığı'nın yarışmasına katılmadım. Bir anlamda bu tür yarışmalarda para önemli değildir.
Sonuç; Cumhuriyet rejiminin muhafaza ve müdafaası gerçeğine yardımcı olacak bir Cumhuriyet Marşı gönülden arzu ediliyor ve lüzum duyuluyorsa onay yeri Kültür Bakanlığı değil, İstiklal Marşı'mızda olduğu gibi doğrudan TBMM olmalıydı.
TBMM konuya el koymalı, önce şiir yarışması açmalı, onayladığı şiir için daha sonra beste yarışması açılmalıdır. Belki o zaman ortaya her dizesi mesaj dolu harika bir Cumhuriyet Marşı çıkar.
Sayın Doğan Hızlan çok erken davrandı. Hiç olmazsa marşların ortaya çıkması beklenmeliydi.
(Not: Sultan Abdülhamit'in mührüne 22 milyar veren vatandaşımız benimle temas kurmak isterse sevinirim. Tel: 0216- 353 51 09)
Mecdinevin TANRIKORUR-İSTANBUL
Sağlıkçılar TBMM'yi bekleyecek...
MİLLİ Eğitim Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, ‘‘DSP kadroları hazır, ANAP'ta ses yok’’ (29.4.1998) yazısı üzerine, bakanlık Personel Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiyi aktarıyor:
‘‘Bakanlığımıza bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarının personel ihtiyacının karşılanması için, Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı'ndan olumlu görüş verilen 37.517 kadroya atama bekleyen Sağlık Meslek Lisesi mezunlarının atamalarının yapılabilmesi amacıyla, hazırlanan kanun teklifinin Bakanlar Kurulu'nca uygun görülerek TBMM Başbakanlığı'na sunulduğu, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüleceği; teklifin kanunlaşarak 37.517 kadronun Bakanlığımıza tahsis edilmesi üzerine, Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı'nca verilecek olan açıktan atama müsadesine istinaden, ilk defa devlet memurluğuna alınacaklar için yarışma ve yeterlik sınavı yönetmeliği gereğince sınav yapılabilmesi için kadrolar ile sınav tarihinin basın yoluyla ilgililere duyurulacağı ve sınav sonucu atama bekleyen sağlık personelinden başarılı olanların atamalarının yapılacağı belirtilmektedir.’’
ANAP'lılar polisi neden sevmez!..
Siyasilerin baskısıyla polis müdürlerinin görevden alınmalarına ilişkin tepkiler geliyor.
MERSİN'den Mustafa Sağlamer, ANAP Milletvekili Halil Cin'e soruyor: ‘‘Ne işe yaradığınızı, kusura bakmayın ama anlamış değilim. ‘Ya ben, ya o' demeyi biliyorsunuz da İçel Emniyet Müdürü'nün nerede hata yaptığını hiç dile getiremiyorsunuz. Getiremezsiniz, çünkü adamın hatası yok. Hem Sayın Cin, siz yıllarca Konya'da rektörlük yaptınız. Bu davranışınız, bir bilim adamından çok, şeyi andırıyor; koruması gereken kişilere tecavüz ettiği öne sürülen kişiye kol-kanat geren ‘şey'i... Hadi o 'şey'in ne olduğunu da siz çıkarın bakalım!’’
LÜLEBURGAZ'da toplanan yüzlerce imzalı dilekçeden: ‘‘ANAP Kırklareli Milletvekili Cemal Özbilen'in babası, müteahhit Ahmet Özbilen, ilçemizdeki bürokratlara baskı yapıyor. Oğlunun milletvekili olmasına güvenerek, memurları hizmetlisi gibi kullanmak istiyor. Bunun sonucunda, Emniyet Müdürümüz Ünal Güveniş'i Kırklareli merkezine aldırdı. Eğer partizanca bu tayin durdurulmazsa protesto eylemlerine başlayacağız.’’
ÇORLU'dan, ANAP dışındaki partililerden bir grubun tepkisi: ‘‘Emniyet Müdürümüz Ahmet Demir'in, ANAP'lıların baskısıyla alınacağını duyduk. Bizler kendisinden memnunuz. Çorlu'yu Romenler'den temizledi, çek-senet mafyasını ortadan kaldırdı, okul önlerinde uyuşturucuya karşı önlem aldı, kent trafiğini rahatlattı. DSP Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin, 'biz çalışkan insanların arkasındayız' diyerek kendisine destek verirken, böyle bir görevden almanın haksızlık olacağını düşünüyoruz.’’
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘(Haksız servet edinmeye katılmaktan yargılandığı davadaki savunmasından...) TBMM'ye verilen mal bildirme beyanında benim imzam yoktur. Bu davada benim yerime asli fail olan Tansu Çiller yargılanmalıdır.’’
(Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller)
Paylaş