Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Biz, ABD ve Saddam...

ABD'nin Bağdat'ı yerle bir etme kararını bir an önce uygulamasını bekleyenler ve kararın uygulanmasını zorbalığın dizginlenemez tutkusu olarak değerlendirenler ülkemizde iki kampa bölünmüş durumda... ABD'ye bağlılık yemini etmişlerimizin, 'Saddam'ın katli vaciptir' biçimindeki istekleri, yeryüzünde bağımsızlık savaşını ilk veren ülkemiz için ne kadar talihsizliktir. 1991'de Bağdat'ı 40 düvel bombalamayı sürdürürken, CNN Türk halkının beynini 'Saddam cani ve dünyanın baş belası' yönünde programlamıştı. Saddam, Kuveyt'in petrollerine el koyacak diye kaygılananlar, ABD'nin Ortadoğu petrollerine çoktan el koyduğunu bilmiyorlar mıydı? Saddam'ın Kuveyt'te ne işi var diye ağız birliği edenler, ABD'nin Ortadoğu'da ne işi var sorusunu es geçiyorlardı. Çünkü, beynin programlanmasına ters düşen bir soruydu bu... Konu petrol ve yeraltı değerleri olunca, ABD her yerde libero işlevini yürütüyor. Saddam cani, barış düşmanı!.. Ama, ABD çıkarları için her bölgeye göz diken ve koyduğu ambargo ile ilaçsız ve besinsiz kalan çocukların ölümüne kayıtsız gözlerle bakan özgürlük ve demokrasi havarisi!.. BM ise, her zaman koruyucu melek değil. Ülke yöneticilerimiz İncirlik'i, Amerika'ya ister istemez açıyor. ABD bize danışma gereği bile duymuyor. ABD, İngiltere ve Almanya yakın çağ tarihinin emperyalist versiyonunu yeniden sahneliyor. Saddam'ın ülkesini onurla korumasına karşı kızgın olanlar, 'Bağımsızlığın modası artık geçti' tekerlemesine ayak uyduranlar olsa gerek.

ÊVural AHI-ANKARA

Manisa'yı lekeletmeyiz

‘MANİSALI Olmak’’ (8.2.1998) başlıklı yazıya karşı söz hakkı istiyorum. ‘‘Manisalı olmak’’ Manisa'da doğmuş olmayı ve hatta Manisa'da yaşıyor olmayı gerektirmiyor. Manisa'da çalışan, görev yapan bir insan da Manisalı sayılmıştır. ‘‘Manisalı olmak’’ Manisa için çalışmak, Manisa için düşünmek ve Manisa için uğraş vermek demektir.

Manisa'yı mesken tutmuş birkaç ne idüğü belirsiz kişinin ne yaptığı Manisa'nın ayıbı değildir. Ayıplı insan tüm toplumumuzun sorunudur.

Manisa'nın onurunu kimse yerlere atamaz ki!...

Onursuzluk, kendini Manisalı bilmiş ya da saymış birkaç kişinindir. Çok şükür ki, Manisa tarihi, onuru, doğal güzellikleri, insanlarının çalışkanlığı ve maddi ekonomik yapısı ile kendinden bilinenlere çok sert cevap verebilecek kadar dimdik ayakta ve ve güçlüdür.

Lekeleyemeyeceklerdir!

Bağından komşusu için üzüm koparmamış, sergisinde yer açmamış, toprağında dikili ağacı olmamış ve hep harman zamanı ortalarda gözükmüş birilerine lekeletmeyeceğiz.

Haldun CEZAYİRLİOĞLU-Manisalılar Mesir ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı-ANKARA

Her taraf rezillik

BURSA'dan bir işçi yazıyor:

‘‘Sağlık Bakanımızın özel hastaneleri denetleyeceği duyumundan sonra, bir vatandaş olarak Çalışma Bakanlığı'na bağlı Bursa SSK Hastanesi'ni ilgililerin ziyaret etmesini diliyorum. Bir hastamı ziyaret için gittiğimde; bırakın koridorları odalar pislik içinde, yatakların renkleri kanlı ve kirden griye dönüşmüş... Bayram dolayısıyla hastane personelinden kimseyi görmek mümkün değil, ne bir doktor, ne de kat görevlisi var. Sadece elinde makbuzla dolaşan para toplayanları görüyorsunuz. Toplanan onca paranın hastane bakımına harcanmadığı ortada!

Bu hastaneler bizim, ille de özel bir hastaneye gitmemiz, soyulmamız mı isteniyor?’’

Öğretmenlere ek

zamma az kaldı

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi'den, ‘‘Ek zam başka baharı mı kaldı?’’ yazısına yanıt:

Bakanlığımızca hazırlanan öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesini öngören yasa tasarısı, bilindiği gibi Bakanlar Kurulu'nca kabul edilip TBMM'ye sevk edilmiştir. TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda benimsenen tasarı Plan ve Bütçe Komisyonu'nun Alt Komisyonu'nda da ele alınmıştır. Tasarı, Alt Komisyon'un raporunun tamamlanması ve Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçmesinden sonra TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecektir.

Görüldüğü gibi söz konusu tasarının yasalaşma süreci devam etmektedir.

SİNOP Merkez Demirci köyünde 433 parselin içinde bulunan üç dönümlük alanı organize sanayi bölgesi olarak istimlak ettiler. Dava tarihi 1995, hâlâ ödeme yok. Sinop Valisi'ne de başvuruyoruz, ilgilenen yok.

ŞükrÜ HAYTA-İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘ABD Saddam'ın cebine esrar koyup sonra ihbar ediyor. Irak'a saldırmasının arkasındaki gerçek sebep petroldür. Rusya'yı bu konuda sıkıştırmaktır.’’

(Türkiye-Ortadoğu Forumu Vakfı Başkanı Prof. Dr. Fikret Başkaya)













Yazarın Tüm Yazıları