Obezite karnemiz kötü

Sağlıklı beslenme alanında toplumsal farkındalığı ve bilinci artıracak projeler hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı ile dünyada beslenme konusunda en köklü kurum kabul edilen The Nutrition Society, beslenme dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul’da bir araya getirdi. Toplum sağlığının geleceği için dünyaca ünlü biliminsanları, 25-26 Mayıs 2022 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen ‘Sağlık İçin Beslenmenin Rolü’ konulu konferansta sağlıklı yaşama dair en son bilgiler paylaştı.

Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, The Nutriton Society işbirliğiyle dünyaca ünlü biliminsanlarına ev sahipliği yaptıklarını söyleyerek ideal sağlığa ulaşma ve muhafaza etme konusunda beslenmenin rolünün daha iyi anlaşılması için en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti. Doğru bilgilenme için sağlık okuryazarlığının kritik önem taşıdığını aktaran Begüm Mutuş, “Toplum olarak sağlık okuryazarlığımız maalesef yeterli değil. Bugün araştırmalara da baktığımızda Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sağlık konusunda doğru okumayı yapamadığını görüyoruz. Sağlık okuryazarlığının yetersizliği ise maalesef sağlığı olumsuz etkileyen en önemli risklerin başında geliyor” dedi. 2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre Türkiye’de her 5 kişiden 1’inin aşırı kilolu veya obez olduğunun altını çizen Mutuş, “Obezite Avrupa’da neredeyse salgın boyutuna ulaşmış durumda. Türkiye ise Avrupa ülkeleri arasında obezite ve aşırı kilo sorununun en yaygın olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. Toplum olarak bu durumu göz ardı etmeden önlem almalı ve sağlık okuryazarlığı düzeyimizi yeterli seviyeye taşımalıyız” dedi.

GÜNÜN SÖZÜ

“Tüketici uygun fiyata süt içmek istiyor. Olmuyor! Ne çiftçi istediği fiyattan sütünü satabiliyor ne de tüketici istediği fiyattan süt içebiliyor. Çiftçinin elinden çıkan sütün fiyatı neredeyse 3 katına çıkarak tüketiciye ulaşıyor.” Feyzullah KORKUT-TMMOB Ziraat Müh. Odası Adana Şb. Bşk.

Belediyeler için ne diyorlar?
JAKARANDA’NIN ARDINDAN

ADANA’da düzenlenen Jakaranda Festivali’ne katılımımın ardından yazdığımız yazı sonrası, bazı e-posta mesajları aldık. Kentin festivallerinden övünçle söz edenler çoğunlukta. Bir de belediye hizmetlerine dair beklenti, eleştiri ve ‘hayal kırıklığı’ ifade edenler var. Birinde Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in yazımızda yer verdiğimiz şu cümlesi alıntı yapılmış:

“... Olağan belediyecilik hizmetlerini eksiksiz yapma gayreti içinde olurken bir yandan da kültür sanat etkinliklerine ağırlık verdik.”

Okurumuz şöyle devam ediyor:

“Adana’nın Çankaya’sında 8 yıldır çöp toplama sistemi bir şekle sokulamadı. Evlerin önüne bırakılan market poşetlerindeki çöpleri kedi, köpek parçalayıp ortaya saçıyor. Bu sıcakta koku yapıyor sinekten geçilmiyor. Bu içinize siniyor mu? Müstakil evlerin olduğu sokaklara çöp varili istediğimizde ‘Bütçe sıkıntısı nedeniyle yeni varil alımı yapılmıyor’ cevabı alıyoruz.”

Başka bazı eleştirilerde de büyükşehir ve iki büyük merkez ilçe belediyesi CHP’li olduğu halde ne ortak bir projeleri olduğu ne de bir araya gelmediklerinden, dolaylı olarak birbirlerinin ‘kuyusunu kazdıklarından’ yakınılıyor. Doğru mu bilemem ama CHP’li olduğunu belirten bir Adanalı da son seçilen başkanlar konusunda ‘hayal kırıklığı’ yaşadıklarından söz ediyor. Belediyelere, muhalif medyada yer alan somut iddialara cevap verilmediği için gerçekleri öğrenemedikleri belirtiliyor. Genel merkezlerinin ciddi ve tarafsız bir inceleme yaptırması isteniyor.

İşte Adana gezimizden bize yansıyanlar.

MUSİKİMİZİ YAŞATANLAR

ADANA ziyaretinden dönerken orada bir meslektaşımın armağan ettiği kitabı açınca, adeta uçağın İstanbul’a inmesinin gecikmesini arzuladım. Yazarı İfral Turgut. Çukurova’da tanınan bir eğitim kurumu yöneticisi. Şimdi köşesine çekilmiş, birikimlerini kaleme alıyor. Kitabın adı: ‘Duygudan Nağmeye’. Ayrı ayrı şarkıların hikâyelerini anlatıyor. Kısacık cümleler ve özenle seçilmiş kelimelerle. Bir de sonuna bir cümle ekliyor ki, hikâyenin tümünü özetler gibi. Güfteci veya bestecisinin şarkıya ilişkin hikâyesini okuduktan sonra eseri dinleyince sözleri de nağmesi de bambaşka bir duygu yaratıyor.

Hacı Arif Bey’den Avni Anıl’a kadar araştırılmış, incelenmiş, yazılmış.

Müziğimizin kalıcı eserlerle dopdolu olmasının sırrının da bu yaşanmışlıklardan, ıstıraplı, çoğu da karşılıksız aşklardan kaynaklandığı daha iyi anlaşılıyor.

Yılmaz Güney’in, Yaşar Kemal’in, Müslüm Gürses’in Adana’sında musikimiz de el üstünde tutuluyor.

TEKİRDAĞ’IN MAVİ BAYRAKLARI NEREDE?

MARMARA Bölgesi’nde ilk mavi bayrağı, plajına Şarköy Belediyesi 2006 yılında aldı. 2019 yılına kadar bayrak sayısı 6’ya çıktı. Kumbağ ve Barbaros plajlarına da alınması ile Tekirdağ, Marmara Bölgesi’nde 8 mavi bayrakla önemli turizm açısından değerli bir simgeye sahip olmuştu. Bu yıl Şarköy Belediyesi ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin ilgisizliğinden 8 mavi bayrak TÜRÇEV jürisi tarafından verilmedi. Çanakkale’nin Gelibolu ilçesi ise ilk kez “Hamzaköy” plajına bu yıl mavi bayrak dalgalandırıyor.

Yani... Marmara’nın Trakya kesiminde mavi bayraklı tek ilçe Gelibolu oldu.

BİLİYOR MUSUNUZ?

KARTAL Belediyesi ve Doğuş Üniversitesi’nin düzenledikleri ‘Uluslararası Üniversite Tiyatro Bölümleri Festivali’nin 6 Haziran tarihine kadar Soğanlık Kültür Merkezi’nde yapılacağını...

MESAJ PANOSU

5. Uluslararası Mardin Bienali, 20 Mayıs’ta Alman Karargâhı’nda düzenlenen programla başladı. Bienal, 6 farklı mekân ve kamusal alanda 20 Haziran 2022’ye kadar açık olacak.