Sinemada ilk yarının karnesi

Yılı yarıladık, dolayısıyla vizyona çıkan filmlere ilişkin ilk yarı toparlaması yapabiliriz. Bu mantıkla şu ana kadar salonlara uğramış yapımlar arasından “En İyi 10 Yabancı” ve “En İyi 5 Yerli” çalışmayı sıraladık. Ki bu filmlerden bazıları ‘açık hava gösterimleri’nde tekrar seyirciyle buluşuyor, zamanında izlemediyseniz bu kez kaçırmayın deriz.

Haberin Devamı

1) Paralel Anneler / Madres Paralelas (5 yıldız)

Acı bir tarihin kapısını aralarken...

Sinemada ilk yarının karnesi

Yaşları farklı olsa da modern zamanlardan iki annenin doğum yaptıkları hastanede başlayıp adeta İspanyol siyasi tarihinin yakın geçmişine de uzanan öyküleri. Penélope Cruz’a ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Oscar adaylığı getiren bu enfes filmde Pedro Almodóvar, ‘Franco faşizmi’nin darmadağın ettiği hayatları da hatırlatıyordu...

2) Vortex (5 yıldız)

Yaşlılara gerçekten yer yok mu?

Sinemada ilk yarının karnesi

Haberin Devamı

Biri demans problemleriyle, diğeri de hem onunla hem de yayına hazırladığı kitabıyla uğraşan, 80’lerindeki bir çift. Provokatif yapıtlarıyla tanıdığımız Gaspar Noé, bence kariyerinin en iyi filmi “Vortex”te hem yaşlılığın trajik yanlarında hem de varoluşumuza dair soru ve sorunlarda dolaşıyordu.

3) Memoria  (5 yıldız)

Sesler, yüzler, sokaklar…

Kolombiya’ya, sağlık problemleri yaşayan kız kardeşinin yanına giden İskoç botanikçi, sadece kendisinin duyduğu tuhaf bir sesin peşine düşer... Bellek, anılar, vicdan, zihnin oyunları vs. üzerine Apichatpong Weerasethakul imzalı etkileyici bir sinemasal yolculuk. Filmin başrolünde Tilda Swinton vardı.

4) Drive My Car (4 yıldız)

Yola çıkmış arıyorum kaybettiğim aşkımı

Çok sevdiği karısını kaybettikten sonra kapanmayan yaralarıyla başa çıkmaya çabalayan bir tiyatro yönetmeni ve sahneye koyacağı “Vanya Dayı”nın provaları esnasında kendisine tahsis edilen şoförüyle dertleşme serüveni. Bu yılki Oscar’larda ‘En İyi Uluslararası Film’ ödülünü kazanan Ryûsuke Hamaguchi imzalı yapım, Haruki Murakami’nin aynı adlı öyküsünden sinemaya uyarlanmıştı.

5) The Batman (4 yıldız)

Gölgelerin gücü adına…

Her yönüyle çürümüş bir Gotham City ve “Gölgelerin içinde saklandığımı düşünüyorlar, oysa ben gölgenin kendisiyim” derken adaleti sağlama konusunda zorluklar yaşayan bir Batman. Ve ahlaki açıdan problemli gördüğü yetkilileri ortadan kaldıran ‘The Riddler’ adlı anti-kahraman. Matt Reeves’in yönettiği “The Batman”, 70’lerin havasını estirirken sıkı bir polisiye tadı da veriyordu. Kahramanı Robert Pattinson’ın canlandırdığı yapım, çizgi roman karakterinin sinemadaki en iyi uyarlamalarından biri olmuş.

Haberin Devamı

6) Bergman Adası / Bergman Island (4 yıldız) 

Adalardan bir film gelir bizlere…

Ingmar Bergman’ın birçok filmini çektiği Farö Adası’na giden Amerikalı sinemacı bir çift ve ilişkilerindeki sıkıntılar... Mia Hansen-Love’ün yönettiği yapım hem karakterlerinin ruhsal ve sanatsal açmazlarına vurgu yapıyor hem de İsveçli efsanevi sinemacının kimi sorunlu yanları hatırlatıyordu. Kadrosunda Tim Roth’u da barındıran filmde Vicky Krieps ve Mia Wasikowska’nın performansları çok iyi.

7) Her Şey Her Yerde Aynı Anda / Everything Everywhere All at Once (4 yıldız) 

Ortaya karışık

Sinemada ilk yarının karnesi

Aşkının peşinden Amerika’ya gelmiş Çinli bir kadın... Gittiği merkezde kendisini bambaşka dünyaların içinde bulur. Paralel evrenler meselesini anlatırken kafamızı karıştıran, sonra toparlayan özel bir film. Daniel Kwan ve Daniel Scheinert’in yönettiği yapımda Michelle Yeoh sinema serüvenindeki en başarılı performansı ortaya koyuyordu.

Haberin Devamı

8) Ayrı Dünyalar / Ouistreham (4 yıldız) 

Her şey sınıfsaldır!

Emekçilerin arasına karışarak onların dertlerini bizatihi yaşayan ve deneyimlerini bir kitapta toplamak isteyen bir gazeteci... Florence Aubenas’ın kitabından sinemaya aktarılan film, hem işçi sınıfının meselelerinin hem de basın etiği konusunun altını çiziyor. Emmanuel Carrère’nin yönettiği yapımda ana karakteri canlandıran Juliette Binoche’un dışındaki isimlerin hepsi gerçek emekçiydi.

9) Yola Devam / Jaddeh Khaki (4 yıldız)

Git, kendini kurtar!

İran rejiminin muhalif duruşundan dolayı geçen hafta tekrar gözaltına aldığı Cafer Panahi’nin oğlu Panah Panahi’nin imzasını taşıyan yapımda büyük oğullarını sistemin gazabından korumak için yurtdışına yollamaya çalışan bir ailenin çabaları trajikomik bir havada anlatılıyordu.

Haberin Devamı

 10) Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında / Doctor Strange in the Multiverse of Madness  (4 yıldız)

Böyle anne olmaz olsun!

Marvel Sinematik Evreni üyelerinden Dr. Strange, ikinci solo macerası “Çoklu Evren Çılgınlığında”da, yaptığı kötülükleri “Ben canavar değilim, anneyim” gerekçesiyle normalleştirmeye çalışan Wanda Maximoff’u, namıdiğer Scarlet Witch’i engellemeye çalışıyor. Yönetmen Sam Raimi’nin dalga geçen üslubunun öne çıktığı yapımda ana karakteri ilkinde olduğu gibi Benedict Cumberbatch canlandırıyordu.

EN İYİ 5 YERLİ FİLM

1) KERR (4 yıldız)

Memleketimden manzaralar

Sinemada ilk yarının karnesi

Vefat eden babasını toprağa vermesinin ardından yaşadığı yere dönmeye hazırlanan ama tren istasyonunda şahit olduğu cinayetle kendisini tuhaf bir denklemin parçası olarak bulan genç bir adam. Tayfun Pirselimoğlu kendi yazdığı “KERR” adlı romanını sinemaya taşırken önceki filmi “Yol Kenarı”nda olduğu gibi metaforlara ve göndermelere başvuruyor ve bir kasaba profili eşliğinde memleket reflekslerini perdeye yansıtıyordu.

Haberin Devamı

2) Okul Tıraşı (4 yıldız)

Kolektif bir aymazlık

Sinemada ilk yarının karnesi

Ferit Karahan’ın, senaryosunu Gülistan Acet’le birlikte kaleme aldığı “Okul Tıraşı”, Doğu Anadolu’nun çetin kış şartlarında, bir yatılı bölge ilköğretim okulunun sınırları içinde geçiyordu. Film yörenin kendine özgü sorunlarına bir nebze değiyor, bir parça ‘ergen zorbalığı’na vurgu yapıyor ama asıl olarak kolektif bir aymazlığın ve zorluklar karşısında sorumluluktan kaçma reflekslerinin (küçük ölçekli bir ülke profili!) altını çiziyordu.

3) Bergen (4 yıldız)

Bütün kapıları kapalıydı...

Sinemada ilk yarının karnesi

Muhteşem sesi, trajik hayat öyküsü, kocasından gördüğü şiddet ve acı sonu... Mehmet Binay - M. Caner Alper ikilisi, bu bedensel ve ruhsal travmalarla yüklü öykünün adresi olan sanatçının biyografisini “Bergen”le sinemaya taşıyordu. Farah Zeynep Abdullah filmde ‘Acıların Kadını’ olarak bilinen sanatçıyı canlandırırken şarkılarını da söylüyordu. Bu kayda değer çalışmanın bir başka önemi de ‘kadın cinayetleri’ meselesine dikkat çekmesiydi.

4) Beni Sevenler Listesi (4 yıldız) 

Sevginin gücü!

Son derece etkileyici ilk uzun metrajı “Kar”la tanıdığımız Emre Erdoğdu imzalı “Beni Sevenler Listesi”, Bağcılar’dan çıkıp Cihangir’e kapağı atmış, ünlülere uyuşturucu sağlayan bir torbacının öyküsünü anlatıyordu. Ana karakter Yılmaz, işlevselliğiyle aradaki sınıfsal farkların kırılabileceğine ve kurulan dostlukların derin olabileceğine inanıyor ama emniyetin başlattığı uyuşturucu operasyonları onun ‘kast sistemi’nin gerçekleriyle yüzleşmesini sağlıyordu. Halil Babür, etkileyici performansıyla filme damgasını vuruyordu.  

5) Dilberay (3 yıldız)

Acıları pişiren kadın

2019’da hayata veda eden şarkıcı Dilber Ay’ın, trajik geçmişi eşliğinde yeteneğiyle kendisini saran kötülük, şiddet ve zulüm sarmalını kırıp özgürlüğüne kavuşma sürecini anlatan yapım Ketche imzasını taşıyordu. Filmde Büşra Pekin sanatçının yetişkinliğini, Zeliha Kendirci de küçüklüğünü perdeye taşıyordu.

 

Yazarın Tüm Yazıları