Soyut ustaları

Türkiye’de “Soyut resim” denilince akla gelen iki önemli isimden bahsedeceğim bu hafta. Her iki ismin uzun soluklu sergileri Ankara’da sanatseverlerle buluştu.

Haberin Devamı

Soyut ustaları

Habip Aydoğdu’nun aslında 2019 yılında açılması planlanan ancak pandemi nedeniyle uzun süre ertelenen “Kırmızı Yine Kırmızı” isimli sergisi Ulus’taki İş Sanat Galerisi’nde açıldı. Aydoğdu’nun bir nevi “Koronavirüs günlüğü” olarak da yorumlanabilecek sergisinin küratörlüğünü kızı Elif Aydoğdu Ağatekin yapıyor. Habip Aydoğdu’nun yaşamını, kişiliğini, çalışma biçimini belgeleyen ve yorumlayan fotoğraf ve videoların da yer aldığı sergi 30 Temmuz’a kadar görülebilir. Gelin, zengin çağrışımlarla yüklü dışavurumcu soyut bir anlatımı benimseyen Aydoğdu’nun sergisini Hasan Çakır’dan dinleyelim:
“Arsız bir bitki, kızıl bir çiçek gibi bütün dünyayı sardı sarmaladı COVID-19 virüsü. Korona, ölümü, burnumuzun dibine kadar yakınlaştırdı. Korkudan kabuklarımıza çekilmek zorunda kaldık. Kaybettiğimiz dostları bile son yolculuklarında yalnız bıraktık. Korku ve kaygının hakim olduğu yalnızlık ortamlarında, kendimizle baş başa kaldık. Her musibet gibi, bu felaketin de faydaları olmadı değil. Belleğimizdeki pek çok çekmeceyi karıştırmaya, önemsemediğimiz kimi duygu ve düşünceleri yeniden hatırlamaya başladık. Gördük ki yolun sonu, öyle sandığımız kadar da uzak değil. Zaman hızla akıyor. Oysa yapılacak o kadar çok iş var ki... Böyle bir duygu ve düşünce ikliminde boy verdi bu sergideki resimler... Salgından dolayı yaşanan kısıtlama ve kapanmalar sergiyi 2019’dan 2022’ye taşıdı. Değişen sadece tarih olmadı, serginin konsepti de güncellendi.”

Haberin Devamı

ORHON VE CUMMİNGS

Soyut ustaları

Ankara’nın köklü galerilerinden Nev’de de (Kırlangıç Sokak) Phoebe Cummings ve Mübin Orhon’un eserlerini bir araya getiren “Ben Aynayım: Gümüş ve Berrak” isimli sergiyi 4 Haziran’a kadar görebilirsiniz. Galeri Nev’in hazırladığı manifestoya göre sergi, adını Slyvia Plath’in şiirinden alıyor. Sergiyle iki sanatçı arasındaki çok katmanlı yansımalar gün ışığına çıkarılmış. Devamını özetleyerek manifestodan aktarıyorum: “Heykel, zanaat ve performans alanlarını tararken, seramiği zaman merkezli bir malzeme olarak ele alan Cummings’in her biri olağanüstü detaylarla şekillendirilen eserleri zamana dayanıklı değildir; parçalanarak dökülen kil farklı bir yerde farklı bir eserin malzemesi olarak yeniden kullanılabilir. Orhon ise, zaman mevhumunu bütünüyle ortadan kaldırarak çalışır. Üzerilerini sim ile kapladığı guajları, aradan geçen yarım asıra rağmen parlaklıklarını koruyarak adeta zamana meydan okur. Söz konusu Orhon olduğunda çözünen eserler değil sanatçının kendi yaşamıdır. Stafford’daki atölyesi canlı bitkilerle çevirili olan Cummings’in kahramanı doğadır; ilhamını edebiyat, süsleme sanatları ve seramiğin tarihçesinden alır. Heykellerinin barok estetiğini çevrenin ve bitkilerin nasıl iletişim kurduğunu gözlemleyerek oluşturur. Paris’teki atölyesi büyük destekçileri Sainsbury ailesi tarafından armağan edilen birkaç mütevazı mobilyadan ibaret Orhon ise ilhamını ışık ve ışıkla anlık değişen renklerden alır. Cummings’in barok estetiğine karşılık, Orhon’un sanatı modernist ve tinseldir. Sergide Cummings’in mekâna özgü olarak kurgulanan ve doğrudan sergi alanına yerleşen heykellerine, Orhon’un 1972-73 yılları arasında ürettiği aynı palete ait resimleri, belki de ilk kez bir araya gelerek, eşlik eder.”

TAVSİYEMDİR

Haberin Devamı

İsim vermeyeyim. Sanatla ilgilenen herkes, ressam ve heykeltıraşlar için önemli bir çatı kuruluşundan haberdardır. Bu kuruluşun sanatçılara destek amacıyla bir sergi salonu da var ki, bu önemli bir şey. Ancak burada sergilenecek resimlerde seçici ve özenli olunmalı gerekir diye düşünüyorum. Sanatçılar birbirinden etkilenebilir. Fakat insana “bu kadar da olmamalı” dedirtecek düzeyde taklit olan eserlerin sergilenmesi, hem bu kuruluşla ilgili sanatçı ve sanatseverlerin kafalarında soru işareti yaratır, hem de genç kuşak sanatçıların kendilerine özgü çalışmaya yönelmesini köreltir. Benden iyi niyetle söylemesi.

KENTTE NE VAR?

Hüseyin Arıcı ve Zuhal Baysar-22 Mayıs’a kadar (CerModern/Sıhhiye), Kayıhan Keskinok-21 Mayıs’a kadar (Keskinok Sanat Vakfı/Cinnah Caddesi), Devabil Kara-21 Mayıs’a kadar (Siyah-Beyaz/Şili Meydanı), Aslı Sinman-19 Mayıs’a kadar (Deppo 29/GOP), Orhan Gürel-5 Mayıs’ta açılacak (Galeri M/Arcadium-Çayyolu), Ali Düzgün-12 Mayıs’a kadar (Emin Antik/Kale), Ayşegül Poroy-15 Mayıs’a kadar (Fırça Sanat/Hilal Mahallesi), Muhteber-Yusuf Demirtaş-14 Mayıs’a kadar (Krişna Sanat/Kennedy Caddesi), Özlem-Murat Oğuz-21 Mayıs’a kadar (Sevgi Sanat/Hilal Mahallesi), Sabine Sevinç-12 Mayıs’a kadar (Ata Sanat/Kale), Yusuf Çetin-7 Mayıs’ta açılacak (Akdora Art/Hilal Mahallesi.)

Yazarın Tüm Yazıları