Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor

Şimdi bizim için kış mevsiminde yağan karla beyaza bürünen Uludağ’a gitme zamanı. Sezon geç de olsa açıldı; tesisler hazır. Bu kış, virüs süreci beraberinde bazı kısıtlamaları getirse de karlı Uludağ’a hafta içi bir gün ister kayak yapmak ister sadece doğayı yaşamak için vakit ayırmalısınız. Ben size Teleferik’le çıkmayı ve muhteşem kar manzarasının tadını çıkarmanızı tavsiye ediyorum. Kısa kar sezonunu kaçırmayın.

Haberin Devamı

Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor
Uzun zamandır beklediğimiz kar geldi. Önce Bursa’ya hayat veren Uludağ’ı sonrada şehrin her yerini beyaz örtü kapladı, toprağa bereket insanlara umut oldu. Bursa’da yaşayanlar için kış mevsiminde heykelde yürürken başını kaldırdığında karsız bir Uludağ görmek kadar kötü bir duygu olamaz, gözümüz hep karlı Bakacak Tepe’sini ve sonrasında da dağın eteklerine doğru inen beyaz örtüyü arar.

ULUDAĞ’ DA TURİZM

Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor
Uludağ ilk olarak yaz turizmi açısından yaylalarıyla ilgi gördü. Kış turizmine açılması Fatih Tepe’de bir kayak evinin yapımıyla başladı. Bunu 1941’de Büyük Otel’in yapımı izledi. 1953’de yeni bir kayakevi yapıldı ve çevrede düzensiz yapılaşma başladı. 1961’de Ulusal Park olarak korunmaya alınınca izinsiz yapılar yıkılarak bu çeşit yapılaşmaya son verildi; yeni oteller ve kamu dinlenme tesisleri yapımına başlandı.
Günümüzdeki tesislerin çoğunluğu 1970-1980 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde yapıldı. 21 Ekim 1985’te Uludağ Kayak Merkezi Uygulama imar Planı yapılarak 1. Gelişim Bölgesi olarak adlandırılan oteller mevkiinde yapılaşma dondurldu. Bundan sonraki yapılar için II. Gelişim Bölgesi olarak isimlendirilen kesim 5 Ağustos 1986 da Turizm Merkezi ilan edildi.

Haberin Devamı

ESKİ ADI KEŞİŞ DAĞI’YDI

Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor
Eskiden Keşiş Dağı olarak adlandırılan yükselti, Bursa Coğrafya Cemiyeti’nin 1925 yılında dağa düzenlediği araştırma gezisine katılan Dr. Osman Şevki Bey’in önerisi üzerine 24 Eylül 1925’te “Uludağ” adını aldı. 1933’te bağımsız olarak Bursa Dağcılık Kulübü’nün kurulması ile Türkiye’de kış turizmine yönelik olarak kayak sporu tarihine batılı anlamda atılan ilk adım oldu. Türkiye’deki ilk uluslararası kayak yarışları Uludağ’da gerçekleştirildi, 1963’te yine Türkiye’nin ilk teleferiğinin Bursa- Uludağ arasında hizmet vermeye başlaması bölgenin dağ ve kış turizmi açısından çekiciliğini artırarak hızlı gelişiminin önünü açtı.

Haberin Devamı

YAZ TURİZMİ DE ÖNEMLİ

Uludağ’ı sadece pazar günü çıkıp piknik-et mangal yapılacak yer olarak görmenin dışında, gün gelecek belki de kış değil yaz turizmi Uludağ için daha önemli olacak. Bunu yazarken günübirlik ziyaretçilerin sosyal ihtiyaçlarının uygun fiyatlarla karşılanması noktasındaki tesisler de önem arzediyor, en çok eleştiri alan noktalardan biri bu, yani günübirlik ziyaretçileri, piknikçileri de hemen hedef tahtasına koymamak lazım. Hatta sadece oteller bölgesi değil gün gelecek dağın güney yüzündeki eski Türkmen-yörük köyleri de gelecekte, turizmde ön plana çıkacak.
Uludağ’ın tüm güzelliklerini, endemik bitkilerini, nadide ormanlarını, yürüyüş parkurlarını dünya insanlarının önüne koyacaklar, özel yürüyüş paketleriyle, yerli ve yabancı kafileleri Uludağ’a getirecekler. Burada şunu unutmayalım, Uludağ’ın Alplerden farkı, üzerinde hakim olan ve Akdeniz ikliminden Alp kuşağına kadar uzanan iklim çeşitliliği paralelinde, oluşan bitki örtüsünü çeşitliliği ve bunlar içinde yerküre üzerinde sadece Uludağ’da görebilecekleri endemik bitkilerin varlığı.

Haberin Devamı

DOĞA GEZİLERİ ZOR DEĞİL

Bu sayfayı hazırlarken, aklıma bundan 2-3 sene önce Avusturya’dan Bursa’ya gelen ve dağın arka tarafında Keles-Gelemiç-Sorgun köyleri bölgesinde yürüyüş yaptığımız grup geldi, gruptan biri “Biz trekking severler çok fazla kış turizmcisi değiliz, bahar ve yaz ayları bizim için daha önemli, yaşadığımız yerde dağlar arasında 180-200 km uzunluğunda yön tabelaları ile organize edilmiş, parkur üzerinde bir sporcunun gün içinde kaç km yol yürüyeceği hesaplanarak hava kararmadan ulaşabileceği, geceyi geçirebileceği konuk evlerinin de olduğu parkurlarımız var, Uludağ’da neden yok?” diye sormuştu.
Aslında Uludağ altyapısını, Alplerin benzeri biçimde, doğa turizmine hazırlamak, büyük yatırım gerektiren iş değil, teknik bilgiye dayalı düzenlemeler yeterli olacaktır. Bugünün gelişmiş teknolojileri istediğimiz tüm bilgileri önümüze koyuyor. Elektronik ortamda oluşmuş haritalar üzerinde, bitki ve ağaç türleri, ormanlar, ilginç kayalıklar, endemik bitkiler, tamamının konumları, yayılım alanları, yoğunluklarıyla işaretlenebilir.
Gene aynı haritalar üzerinde yürüyüş parkurları belirlenir, parkurların bütün düğüm noktaları, noktalar arası mesafeler ve yönler işlenir. Haritalar üzerinde oluşturulan bu bilgi demeti araziye aktarılır. Patikalar, ağaç ve bitki kesmeden, dal budayarak arazide oluşturulur, yön/ uzaklık/ kot/ endemik bitki alanları ve orman türleri gibi bilgiler, ağaç levhalar üzerine kazınarak, patika ağı içine yerleştirilir. Belki gün gelecek biz de Uludağ’ı yaz aylarında yoğun kullanmaya başlayacağız, Alplerdeki uygulama yöntemleriyle yürüyüş parkurlarını oluşturacağız, sonra da dünyaya açılmak üzere tanıtımımızı yapacağız. Turizm firmalarımız bu tanıtımı, Uludağ’ın tüm güzelliklerini, endemik bitkilerini, nadide ormanlarını, yürüyüş parkurlarını dünya insanlarının önüne koyacaklar, özel yürüyüş paketleriyle, yerli ve yabancı kafileleri Uludağ’a getirecekler.Büyükbabamdan bu yana süren Uludağ geleneğini yaşayan, seven, yaşatan biri olarak umudum bu yöndedir.

Haberin Devamı

Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olmasına rağmen yetki kargaşası yüzünden tesislerin yenilenememesi, yeni yatırımların yapılamaması gibi nedenlerle turizmden hak ettiğini alamayan Uludağ’ın, 4 mevsim 12 ay turizme katkı sağlaması için başlatılan Uludağ Alan Yönetimi Başkanlığı çalışmalarını takip ediyor, 2021 yılında aşama kaydedilmesini bekliyoruz.
Uludağ’ın büyük bölümü milli park olduğu için bir çivi dahi çakılamıyor. Birçok bakanlığın yetkisi bulunan Uludağ’ın zenginliğinin dört mevsim değerlendirilmesi için hazırlanan projeler de yetki sorunları nedeniyle hayata geçirilemiyor. Futbol sahasından, kültür merkezine, yaşam alanlarından tuvaletlerine kadar tüm yatırımlarda uzun ve zahmetli bürokratik işlemler gerekiyor. Alan yönetiminin devreye girmesiyle milli parkların korunması gerçekleşirken, yapılacak turizm yatırımlarına hız kazandırılması planlanıyor. Umarım en kısa sürede adımlar atılır..

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN EN İYİ KAYAK MERKEZLERİ

Uludağ gözbebeğimiz, şehrimize hayat veren dağ.. ama son yıllarda rakipleri çoğaldı. İsterseniz kısaca ülkemizde eskiden beri Uludağ ile yarışan ve son yıllarda adını duyurmaya başlayan yeni kayak merkezlerine değinelim. İşte Uludağ’dan Sarıkamış’a kadar Türkiye’nin en iyi kayak merkezleri.

Kartalkaya Kayak Merkezi / Bolu
Bolu’nun doğusunda, Köroğlu Dağları’nın zirvesinde Kartalkaya Kayak Merkezi, sizleri çam ağaçlarının yeşili ve beyazın saflığıyla kucaklıyor. Bolu merkez’den araba ve toplu taşıma ile 45 dakika da kayak merkezine ulaşılabiliyor. Kartalkaya kayak merkezinde, farklı zorluk seviyelerinde 21 pist kayak severleri bekliyor.

Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor
Erciyes Kayak Merkezi / Kayseri

Erciyes Dağı, Kayseri’nin 25 km güneyinde, sönmüş volkanik bir dağ. 3.916 metreye ulaşan zirvesi ile Türkiye’nin en yüksek 5. dağı olan Erciyes Kayak Merkezi’nde, zorluk derecelerine göre farklılıklar gösteren 32 adet pist seçeneği bulunuyor.

Sarıkamış Kayak Merkezi / Kars
Kars şehir merkezine 55 km mesafede, 2.634 metrede bulunan merkez, sadece Alp Dağları’nda ve Türkiye’de Yalnızçam’da bulunan kristal kar özelliğine sahip. Nem oranı çok düşük olunca yağan kar buzlanmayıp, yağdığı andaki kristalize formunu çok uzun süre muhafaza ediyor.
Sarıçam ormanları içerisinde, toplam uzunluğu 12 km’yi bulan 5 etaplı piste sahip olan Sarıkamış’ta kayak sezonu aralık-mart arasında.

Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor
Palandöken Kayak Merkezi / Erzurum

3185 m zirveye sahip Palandöken dağları, Erzurum‘un otantik atmosferi içerisinde, Doğu’nun en popüler kayak merkezlerinden birii. Palandöken’de 22 pist mevcut ve bu pistlerden ikisi FIS tarafından olimpik pist olarak ilan edilmiş durumda.

Davraz Kayak Merkezi / Isparta
2635 m zirveye sahip Davraz Dağı, Isparta’nın 26 km güneyinde, Antalya’ya yakınlığı ile Akdeniz’in en popüler kayak merkezlerinden biri. Davraz’da Eğirdir Gölü’nün harika manzarası eşliğinde kayak yapılabilir.
Doğal dokunun yumuşaklığı ve mükemmel kar kalitesi ile yeni başlayan kayakçılara tehlikesiz rotalar, profesyonel kayakçılara ise gönüllerince kayabilecekleri, ortalama 8 ila 10 km’ye ulaşan benzersiz parkurlar bulunmakta. Kayak merkezinde toplam uzunluğu yaklaşık 23 km’yi bulan 12 pist var.

Geçmişten bugüne ülkemizin en popüler kayak merkezi Uludağ bizi bekliyor
Kartepe Kayak Merkezi / Kocaeli

İstanbul’a en yakın mesafedeki kayak merkezi olan Kartepe, doğal güzelliği ve özellikle Sapanca gölü sayesinde her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Farklı zorluk derecelerinde 4 pistte kayak keyfi yaşayabilirsiniz.

Saklıkent Kayak Merkezi / Antalya
Torosların Beydağları kısmında yer alan, Akdeniz’e ve Ekvator’a en yakın kayak tesislerinden birisi olan, Saklıkent Kayak Merkezi 500 dağ evi ve kayak tesislerinden oluşan bir kayak kompleksi.
Özellikle şubat sonu ve mart aylarında “Gündüz Kayak, öğleden sonra deniz” sloganı ile öne çıkan Saklıkent, ılıman iklimi sayesinde ülkemizdeki sıcaklığın en yüksek olduğu kayak merkezidir. Aralık-nisan arasında yaklaşık 4 ay kaliteli kayak imkanı var. 2550 metre yükseklikteki Saklıkent’te farklı zorluk seviyelerinde 5 adet pist bulunuyor.

Ilgaz Kayak Merkezi / Kastamonu
Kastamonu ve Çankırı sınırında zirvesi 2850 m olan Ilgaz Sıradağları üzerinde, Ilgaz Milli Parkı içinde yer alıyor.
Ilgaz’da kayak mevsimi aralık ayında başlayıp nisan ayına kadar sürüyor. Merkezde farklı zorluk seviyelerinde 3 adet pist bulunuyor.

Denizli Kayak Merkezi / Denizli
Nikfer Bozdağ’da 2.420 m takımda kurulan, Pamukkale’den sonra Denizli’nin 2. beyazı olan, Denizli Kayak Merkezi, kayak severleri bekliyor. Merkezde, farklı zorluk seviyelerinde 6 adet pist bulunuyor.

Ergan Kayak Merkezi / Erzincan
Munzur Sıra Dağları’nın eteklerinde bulunan, 2.970 m yüksekliğindeki Ergan Kayak Merkezi, toplam 12 km uzunluğundaki 4 adet pisti ile kayak severleri bekliyor.

Yıldız Dağı Kayak Merkezi / Sivas
Sivas’ın kuzeyinde, 2.552 metre yükseklikte Yıldız Dağı Kayak Merkezi farklı zorluklarda 7 adet pistle kayakseverleri bekliyor.

Yalnızçam Kayak Merkezi / Ardahan
Ardahan şehir merkezine 15 km mesafede, 2.715 metrede bulunan Yalnızçam Kayak Merkezi, Doğu Anadolu, Karadeniz ve Kafkaslar’ın kesişme noktasında yer alıyor.
Kayak merkezi, kristal kar özelliği ile kayak severlere göz kırpıyor.
2.715 metre yükseklikteki Yalnızçam’da farklı zorluk seviyelerinde en uzunu 4 km olmak üzere 4 adet pist bulunuyor.

Salda Kayak Merkezi / Burdur
Burdur’daki Salda Kayak Merkezi’nde Salda Gölü’nün harika manzarası eşliğinde kayak keyfi yapılabilir.
2.079 m yükseklikte bulunan kayak merkezinde en uzunu 1600 metre olmak üzere farklı zorluklarda 5 adet pist bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları