Teknofest’e gidin gelecek ile tanışın

Teknofest bu yıl 4’üncü kez düzenleniyor. Teknofest genç bir adamın Türkiye’yi tırmandırdığı teknoloji doruğundaki yerin fotoğrafını gösteriyor. Dolu bir fotoğraf... Dünyayı rahatsız eden bir fotoğraf. Savunma sanayindeki bağımlılığımızın zincirlerini kıran bir fotoğraf. Derdimiz her zaman barış. Teknofest sadece savunma sanayi değil, hayatın her yanına dokunuyor. Bulduğu çözümler zaman ötesi...

Haberin Devamı

Türkiye’nin Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali Teknofest dün başladı. 26 Eylül’e kadar kayıt yaptıranları ağırlayacak. Atatürk Havalimanı’nda yapılan festival aslında Türkiye’nin yükselen teknoloji atağının tartışılmaz en güçlü platformu. Gidince göreceksiniz, genç beyinlerimizin neler yaptıklarını, yapmak istedikleri ve ulaştıkları sonuçları bir arada bulacaksınız. Hayallerden gerçeğe yapılan bu mükemmel yolculuğun mimarı Selçuk Bayraktar ve ağabeyi. İşin perde arkası kahramanı ise babaları Özdemir Bayraktar. Onlar insansız hava araçlarının da mimarları. Selçuk Bayraktar’ın tasarlayıp hayata geçirdiği insansız hava araçları, silahlı İHA’lar dünyanın Türkiye’ye bakışını değiştirdi.

REKOR KATILIM

Bu yıl 200 binden fazla öğrenci yarışmalara katıldı. Her gün 100 bin ziyaretçi gelecek. Aslında alan 450 bin metrekare. Yani 450 bin kişi katılabilir. Ama pandemi nedeniyle katılımcı sayısında kısıtlama yapıldı. Bu platformda öğrenciler müthiş bir yarışa girecekler. Ödülleri Cumhurbaşkanı dışında Nobel ödüllü Türk bilim insanı Aziz Sancar verecek. Ayın 26’sına kadar zamanınız var. Zamansız yolculuklar için o günler sizin büyük şansınız. Rezervasyon yaptırın kalkın gidin, gençlere güç verin, akıllarını heyecanlandırın…

Teknofest’e gidin gelecek ile tanışın

Haberin Devamı

İKİTELLİ’DEN DEV HANGARA

Hatırlıyorum... İkitellide makine parçaları üreten küçük bir atölyede baba Özdemir Bayraktar’la tanıştığım günü. O küçük atölyede gördüklerim aslında metal yığınları falan değildi. Selçuk Bayraktar’ın Türkiye’yi uçuracak hayallerinin merkeziydi. Öyle de oldu. Bence Türkiye’nin en prestijli, en fazla kıskançlığa sebep olan ürünü İHA’lar yapıldı. Ve yaratıcısı Selçuk Bayraktar, şimdi insansız bir savaş uçağı için hayallerini süpersonik uçuşlara çıkarıyor. 2023 yılına gelmeden hangardan çıkacak 2 süpersonik motorlu insansız savaş uçağı (MİUS-Muharip İnsansız Savaş Uçağı) belki 100 milyondan fazla para verip, Amerika’nın kapısında zorlandığımız F-35 uçaklarının bile pabucunu dama atacak. Yüksek hareket kabiliyetli, yerli silahlarla donatılmış bu uçak gelecek uzun zamanların barışa uçan savaş uçağı olacak.

Haberin Devamı

HAYATA BAĞLI GENÇ BİR MUCİT

Genellikle dünya ile bağlantıları zayıftır... İletişim sorunları yaşarlar. Çoğu zaman çevrelerini görmezler. Ellerinde bir rubik küpü varmış gibi sürekli onunla oynarlar. Akılları sadece bir yerdedir. O yerden çıkamazlar.

Teknofest’e gidin gelecek ile tanışın

Mucitlerin çoğu böyledir. Yüksek başarılarının altında yalnızlık, dünya ile zorlanan bağlar vardır. Ama bu genç adam, Selçuk Bayraktar öyle değildi. Teknofest için önceden yapılan bir tanıtım için Atatürk Havalimanı VIP salonunda gazetecilerle buluştu. Ben de oradaydım. Tam zamanında geldi. İçeri girer girmez, ‘ İkram yapıldı mı?’ diye sordu. Ev sahibi ‘Evet’ cevabı ile rahatlamıştı. Sonra herkesi bir odada topladı. Kısa bir konuşma yaptı. Sayıları 72’yi bulan paydaşlarına teşekkür etti. Onların alkışlanmasını istedi. Sonra yaptıklarını duyuran, anlatan gazeteciler, yayıncılar için alkış istedi. Kendisi ile birlikte herkes alkışladı.

Haberin Devamı

ÇOK HEYECANLIYDI

Selçuk Bayraktar bizimle buluşmadan önce apronda hayatının gösterisini izliyordu. İnsanlı-insansız tamamen yerli ‘Milli Kanatlar’ harika bir gösteri yapıyordu. Akıncı, Aksungur, Bayraktar TB2 ve Hürkuş... İnsanlı-insansız hava araçlarımız akıl almaz teğet geçişlerle yüksek kontrolü doruğa çıkarıyordu. Sonraki günler bu milli güce, Gökbey ve Atak helikopterleri de katılınca havalimanı üstünde gerçek bir şenlik yaşanacak. Yankılanan sesler milli savunma gücümüzün harika bir bestesi olacak.

APRONA ÇIKIYORUZ

Kısa toplantının ardından aprona çıktık. Atatürk Havalimanın dev apronunda gelecek için mükemmel bir platform oluşturulmuştu. Akıllar, yaratılanlar, hayaller, düşler için bütün imkânlar gençlerin önüne serilmişti. Dev çadırlar kurulmuştu. Belki 2 milyon ya da daha fazla ziyaretçi için hazırlıklar yapılıyordu. Dünyada böyle bir platform, böyle bir ilgiyi hiç tanımamıştı. Teknofest bir ilkti. Apronda insansız hava araçları, helikopterler, savaş uçakları, insansız yönetilen kara araçları duruyordu. Çeşit çeşitti. Selçuk Bayraktar geleneksel kırmızı montunu giymişti. Heyecanla anlatıyordu. İlkokuldan, ortaokuldan, liseden, üniversite ve ötesi insanların yaptıkları, yarattıkları platformu anlatıyordu. Neler olacağını anlatırken belki de bir diriliş hikâyesinden söz ediyordu. Kalabalıktan geriye çekilip şöyle bir baktım. O çadırlar sanki birer dev seraydı. Türkiye’nin dört bir yanında atılan tohumlar, filizlenmeye başlayınca bu seralara getirilmişti. En doğru yerlere dikiliyordu. Büyüyecekler ve tescilleneceklerdi.

Selçuk Bayraktar bu platormu hazırlayarak gelecek beş yıllar, on yıllar, yirmi yıllar için yeni Selçuk Bayraktar’ların yetişmesini sağlayacaktı. Hiçbir kıskançlık yaşamadan, hiçbir egonun esiri olmadan bunu yapmaya başlamıştı bile.

Haberin Devamı

İçimdeki alkış sesleri bana çok keyif verdi.

SUNEXPRESS SIRADAN KRİZİ YÜZÜNE GÖZÜNE BULAŞTIRDI

Havayolu yolculuklarında arızalar her zaman yaşanır. Yerdeki uzman insanlar her şartta ne yapacaklarını iyi bilirler. Hızla organize olurlar ve sorunu çözerler. Ama SunExpress Frankfurt-İzmir uçuşunda hiç böyle olmadı. Yolcular ortada kaldı. Bir şişe su bile esirgendi. Bayılanlar oldu... Check-in bankoları önünde polis koridorları oluşturuldu. Yaşananların üzerine çullanıp sorun örtbas edilmeye çalışıldı.

Teknofest’e gidin gelecek ile tanışın

Uçak Boeing 737-800. Uçuş Frankfurt-İzmir Adnan Menderes Havalimanı. XQ971 sefer sayılı uçuş. Kalkış 14. 55. Yolcular uçağa alındı. Uçak dolu be beklemeye başladılar. Kısa süre sonra uçakta arıza olduğu duyuldu. Bir anons yok. Benim edindiğim bilgilere göre, bir parça değişimi gerektiriyordu. Parça vardı ama değişimi ortalama 4 saatten fazla sürecekti. Yolcular uçaktan indirildi. Her şeyden habersiz beklemeye başladılar. Normal olarak uçak 19.05’de İzmir Adnan Menderes havalimanında olacaktı. Hiçbir gecikme bildirilmedi. İzmir, Adnan Menderes Havalimanı’nın uçuş panosunda ve uygulamalarda uçak zamanında görünmeye devam ediyordu. Karşılayıcılar havalimanına çoktan gelmişti. Saatler yine saatleri kovalarken uçuşun iptal edildiği yolculara duyurulunca herkes kontuarlara hücum etti. Saatlerdir aç susuz bekliyorlardı. Bir sonraki uçak saat 22.10 görünüyordu.

İMAJ KAYBI

Haberin Devamı

Eğer o geç kalırsa havalimanı kapanacağı için artık çözüm yoktu. Bir kadın yolcu hastalandı ve yere düştü. Polis koridoru oluşturuldu. Kızılca kıyamet kopuyordu. Kimse bir açıklama yapmıyordu. Biletlerini değiştirebilenler alışık olmadıkları bir kapıya doğru koşuya başladılar. Ancak bir uçağın yarısını doldurabilecek kadar yolcu, uçağın kapısından içeri girdi. Kapı kapandı ve uçak kalkışa gitti. XQ991 sefer sayılı uçuş zamanında yapıldı. Geride kalan onlarca yolcu ellerine verilen yemek kuponları ile sabahı beklediler. Büyük bir kargaşa yaşanmıştı. Oysa Frankfurt gibi bir önemli üste, SunExpress yüksek tecrübeye sahipti. Sanırım yöneticiler şimdi oturup kolayca çözüm getirilebilecek bir krizin nasıl büyüdüğünü, işi çözmeye çalışan personelin beceriksizliğini sorgulayacaklardır. THY ve Lufthansa ortaklığındaki bu şirket böyle hatalar yapınca dünya çapında iki havayolu şirketine de zarar veriyor. Fatura elbet ağır bir imaj kaybına yol açıyor...

Yazarın Tüm Yazıları