İşe dedemden aldığımız borç parayla başladık

Dedelerinden aldıkları borç parayla atıldıkları moda dünyasında 10 yıl içinde devleşen iki kardeş; Raisa ve Vanessa Sason... Önce Türkiye’nin en ünlü kadınlarını giydirdiler, şimdi Hollywood starları ve top modellerin yakın takibindeler. Son koleksiyonlarının Çin’de birebir kopyalandığını gülerek anlatan, “Bu bizim markalaştığımızın kanıtıdır, sevindik” diyen Sason kardeşler, yarın ikinci kez New York Fashion Week kapsamında defile düzenleyecek. Springs Studios’daki o defileye günler kala ikiz kardeşlerle bir araya gelip heyecanlarını paylaştım.

Haberin Devamı

İşe dedemden aldığımız borç parayla başladık

◊ Dünya yıldızlarının gardırobuna sızdınız. İkinci kez New York Fashion Week’in resmi takvimine dahil oldunuz. Özetle bu ikili son sürat yol alıyor. Ama ben öncelikle başlangıç noktanızı merak ediyorum. Kaç yıldır bu sektördesiniz?

- Vanessa Sason: Profesyonel ve kurumsal olarak 10 yıldır yapıyoruz bu işi.

◊ Çok gençsiniz ama... Ne yaptınız, 10 yaşında mı başladınız tasarıma?

- Raisa Sason: (Gülüyor) 33 yaşındayız, aslında o kadar da genç değiliz.

- Vanessa Sason: Kendi paramızı kazanmaya 18 yaşında başladık ama bir anda profesyonel hayata atılmadık.

◊ Çok genç yaşta başladığınıza göre para biriktirip iş kuracak zamanınız olmamıştır. Başlangıç noktasında sermaye desteği aileden mi geldi?

Haberin Devamı

- Vanessa Sason: Biz Londra’da tiyatro ve kostüm tasarımı okuduk. İstanbul’a dönüşte dedemden bir miktar borç isteyip bikini koleksiyonu hazırladık. O işten kazandığımız parayla kumaş alıp sokak terzilerine kıyafet diktirdik. Biriktirdiklerimizle de küçük bir yer tutup yanımıza bir eleman aldık. Yolun başında tek bir terzimiz vardı, şu an 40 elemanlık bir ekip bize eşlik ediyor.

- Raisa Sason: Bu arada biz ekipsiz bir hiçiz. Doğru ekip şart. İşte o ekibi kurma aşaması da çok zor. Deneyip yanılarak çözüyorsun bu işleri bir bakıma.

- Vanessa Sason: Çünkü biz business okumadık. Öncesinde atölye geçmişimiz de yok. Direkt tasarlayıp kağıda çizerek başladığımız için bizim yol çok engebeliydi.

ÜÇ KERE PES ETMEYİ DÜŞÜNDÜK

◊ O yol engebeli olsa da açıkmış, şans yüzünüze gülmüş belli ki... 10 yılda ciddi yol aldınız. Tökezleyebilirdiniz.

- Vanessa Sason: Yoo, çok zor bir süreçti. Psikolojiler bozuldu, psikologlara gittik.

◊ Pes etmeyi düşündünüz mü hiç?

- Vanessa Sason: Hem de üç kere... Ama bir üst aşamaya da ancak pes etmezsen geçebiliyorsun.

- Raisa Sason: İşe ilk başladığınızda hayalini kurduğunuz nokta çok uzak görünüyor, o noktaya nasıl varacağım diye düşünüyorsun.

Haberin Devamı

◊ Nasıl varılıyormuş?

- Raisa Sason: İnanıp çok çalışarak. Yanlış bir fuara katılıyorsun, yanlış bir danışmanla çalışıyorsun, yanlış bir koleksiyon çıkarıyorsun. Ama yanıla yanıla sonunda doğru yolu buluyorsun.

◊ O emeklerin sonunda imza sayılacak bir çizgi oluşturdunuz. Nasıl doğdu bu tarz?

- Raisa Sason: Kendi kendine.

◊ Nasıl kendi kendine? Kendi tarzınızdan mı yola çıktınız yani?

- Raisa Sason: Sayılmaz. Basic şeyler giymeyi seviyorum ama asla öyle parçalar tasarlayamıyorum. Biz materyalleri önümüze almayı, sonra onları mankenlerin üzerine yerleştirmeyi seviyoruz.

AMERİKA’DA TİCARET YAPIYORSUN İSTANBUL’DA SOSYAL MEDYAYA OYNUYORSUN

◊ Avrupa’dan Amerika’ya her yere uzandınız. Hayaliniz ne?

Haberin Devamı

- Raisa Sason: Hayalimiz dünyaca ünlü bir marka olmak. Yetinmiyoruz (gülüyor).

◊ New York Fashion Week ile bu hayali gerçekleştirme yolunda çok büyük bir adım attınız zaten. İkincisi için de gün sayıyorsunuz. Bu süreç nasıl gelişti?

- Vanessa Sason: Moda haftasına katılmak için sizin başvuruda bulunmanız gerekiyor.

- Raisa Sason:  Onlar da bizi takip ediyormuş zaten. Hemen onay aldık.

◊ Resmi takvimdesiniz değil mi?

- Raisa Sason: Evet.

◊ Bazı modacılar o etkinlikle aynı zamanda New York’ta bağımsız defileler düzenliyor da...

- Vanessa Sason: Ama aynı şey değil.

◊ Fark ne?

- Vanessa Sason: Resmi takvim bünyesinde düzenlenen etkinliklere satın almacılar gelir. Bu ticareti döndürmek önemli çünkü belli bir yatırım yapıyorsunuz.

Haberin Devamı

- Raisa Sason: Amerika’da defile yapmak ile İstanbul’da yapmak arasındaki farkı söyleyeyim. Orada bu iş ticarete dönüyor, burada biraz daha sosyal medyaya oynuyorsun.

◊ Harcadınız İstanbul’u...

- Vanessa Sason: Yooo, burası da önemli. Bizim burada yapmış olduğumuz şovlardan dolayı New York Fashion Week yetkilileri tarafından bilinip kabul edildik.

İşe dedemden aldığımız borç parayla başladık

PODYUMA TOP MODEL ÇIKARIRSAK  DEFİLE ARKA PLANDA KALIR

◊ New York’ta sergileyeceğimiz koleksiyondan da bahsedelim. Teması ne?

- Raisa Sason: Marakeş seyahatimizde şehrin mimarisinden, desenlerinden ve yaşam tarzından çok etkilendik. O yüzden Marakeş’teki bir luxury kadını anlattık koleksiyonumuzda. 80 parçalık bir koleksiyon.

Haberin Devamı

- Vanessa Sason: Koleksiyonda siyah kadifeleri gold detaylarla bol bol kullandık.

◊ Defilenizde yıldız bir model çıkacak mı?

- Raisa Sason: Yok.

◊ Neden?

- Raisa Sason: Dünya markaları bunu yapabiliyor ama çok kolay bir iş değil. Çok pahalılar. Bir defilede bir sürü ünlü manken kullanmak tamam ama birini başrol gibi kullanınca defile çok arkada kalıyor, hep o mankenle ilgili haber yapıyorlar. Bizim defilemizde 40 manken görev alacak.

◊ Manken sayısı azaltılıp birkaç star isimle anlaşılamaz mıydı?

- Vanessa Sason: Çok sayıda manken daha güçlü bir görüntü veriyor. Biz mankenleri iki kere giydirmektense her birinin tek kıyafet taşımasını tercih ediyoruz.

◊ Amerika’dan sonra takviminizde neler var?

- Raisa Sason: 12 Şubat’ta Amerika defilesini yapıyoruz. Mart ayında da İstanbul’da düzenleyeceğimiz küçük bir defileyle ilk gelinlik koleksiyonumuzu tanıtacağız.

 YAZ KOLEKSİYONUMUZ SATIŞA ÇIKMADAN ÇİN’DE KOPYALANDI

 Moda sektörü esinlenme, hatta taklit polemiklerine çok tanık oldu. Sizin böyle bir sıkıntı yaşadınız mı hiç?

- Vanessa Sason: Bizi de taklit edenler var, hem de çok sık karşılaşıyoruz. Bunun önüne geçemezsiniz.

◊ Yeni bir polemiğin ayak sesleri...

- Vanessa Sason: (Gülüyor) Yok yok... Bizim son kopyamız Çin’de yapıldı. Henüz satışa çıkmayan yaz koleksiyonumuzu orada bir firma üretmiş bile. Böyle garip durumlar karşımıza çıkabiliyor.

◊ Tasarımlarınızın çakmasını görünce çıldırmadınız mı?

-  Vanessa Sason: Bu markalaştığımızı gösteren bir şey aslında, bizi sevindiriyor bile diyebilirim (gülüyor).

RITA ORA’YA BİZ ULAŞMADIK İLK MAIL STİLİSTİNDEN GELDİ

 Son dönemde tasarımlarınızı sık sık yabancı starların üzerinde görüyorum. İşbirliği için ilk adımı siz mi atıyorsunuz?

-  Raisa Sason: Yooo, biz bunun için kimseyle bağlantıya geçmedik. Kadınlar yaptığımız kıyafetleri seviyor, görünce giymek istiyor. Bize ilk olarak stilistler mail atmaya başladı.

◊ İyi de sizi nasıl keşfettiler?

- Vanessa Sason: Defileler, şovlar yaptıkça sosyal medyada takipçiniz artıyor. Ve sosyal medya sayesinde de ünlülerin çalıştığı stilistlerin gözüne çarpıyorsunuz. Sonuçta siz onlara değil onlar size mail atıyor yani.

◊ Sonrasında süreç nasıl işliyor?

- Vanessa Sason: Mail geldiğinde stiliste öncelikle nasıl bir şey istediklerini soruyorsunuz. Sonrasında ya siz ya da onlar koleksiyondan uygun kıyafetleri seçiyor ve seçilenleri gönderiyorsunuz. Bazen yolluyorsunuz olmuyor, bazen de siz bilmeden bakıyoruz biri giymiş bile. Ayrıca bazen özel tasarım da isteyebiliyorlar.

◊ Sizin tasarımınızı giyen ilk dünya starı kimdi?

- Raisa Sason: Rita Ora’ydı sanırım. Ona da biz ulaşmamıştık, stilisti mail atmıştı mesela. Victoria’s Secret modellerini de çok giydirdik; Romee Strijd, Lorena Rae... Ayrıca Chrissy Teigen var.

◊ Türkiye’de çizginize en yakın bulduğunuz ünlüyü sorsam peki...

- Raisa Sason: Berrak Tüzünataç. Doğallığı ve vahşi güzelliği açısından. Ben tasarımlarımızın daha cool kadınlara yakıştığını düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları