Hergele Meydanı

1970’lerde Karşıyaka sakin bir beldeyken “ada göçmenlerinin” alışkanlıklarına uyumlu akıp giden bir yaşam rutini vardı. Hatırlıyorum bizlerin bir üst kuşağı mutlaka lakapları ile anılırdı. Amerikan Necdet, Banbino Süleyman, Kör Hikmet, Çorapçı Fehmi, Kelle Selahattin...

Haberin Devamı


Bu kuşak büyük ölçüde Amerikan hayranlığı içerisindeydi. Marshall yardımlarından Kore savaşlarına, Celal İnce’nin “Sen Her Şeye Kadirsin Amerika”sına kadar Yeni Kıta’nın sihirli dünyası çok özel bir illüzyon yaratmıştı İzmir’in en güzel semtinde. O dönemin idolleri Kim Novak, Rita Hayworth, Cary Grant, Clark Gable gibi Hollywood starlarıydı. Hemen herkes onlara öykünürdü.
İşte o dönemlerde gençler akşamüstleri kılık kıyafetlerine çeki düzen vererek, hatta değiştirerek çarşıya piyasaya çıkarlardı. Genç oğlanlar çarşı girişinde Yapı Kredi leyleğinin altındaki binanın önüne sıralanırlar ve önlerinden “tesadüfen” geçen genç kızlara sempatik görünmeye çabalarlardı. Bu alışkanlık çok uzun yıllar devam etmiştir. Bahse konu köşe “Hergele Meydanı” diye isimlendirilirdi. Hergelenin gerçek manasından ziyade işaret ettiği “neşeli, fırlama gençlerdi...”
Geçenlerde Karşıyaka Belediyesi kent hafızamıza dair hoş bir gönderme ile bir küçük levhayı o köşeye yerleştirdi. Belediyemize teşekkür ediyoruz.

 

ALSANCAK

Haberin Devamı

BU şehrin kalbi Alsancak’tır. Hani Karşıyakalılar, Güzelyalı, Hatay, Bornovalılar hiç alınmasın. Alsancak hep böyleydi. 100 yıl önce de zengin Hıristiyanların yaşadığı, fakir Müslüman ve Yahudilerin gıpta ile baktığı bir semtti. Bugün bu gerçeklik değişmemiştir. Semtin yerleşikleri dahi Alsancak’a meftundurlar.
Buralarda doğup büyüyen başka bir yerde yaşamayı düşünmez bile. Semtin merkez üssü eskilerin deyişi ile “Mustafa Bey” caddesidir. Barcelona için La Rambla Caddesi neyse Alsancak için “Mustafa Bey” caddesi de odur. Bu her daim kıpır kıpır cadde ve onu çevreleyen sokaklar İzmir elitlerinin kurtarılmış bölgesidir adeta. Kent zenginliğinin temerküz ettiği bu bölge, çok az değişen dokusu, alçak kaldırımları ve “biraz da havalı halleri” ile bir Avrupa kentini andırır. Bu güzeller güzeli muhitin görsel hafızasına yerleşmiş bazı kıdemli mekânlar vardır. Mesela Reyhan Pastahanesi, Sevinç Pastahanesi, Damla Restoran, Seçkin Pide, Cafe Plaza ilk anda aklımıza gelenlerdir. Ancak bir tanesini özellikle vurgulamak isteriz. “Pizza Venedik”
Dört dörtlük bir İtalyan restoran olan Pizza Venedik, Gül Sokak’taki yerinde, her zaman korunan çizgisiyle hizmetine devam eder. Bu neviden yerler insanlarda “kadim” olma ayrıcalığını hissettiriyor.
Neyse, İzmir herkesin hayali, Alsancak bu hayalin gözbebeği.

Yazarın Tüm Yazıları