Fazıl Say

ÖNCE bir piyano virtüözü idi.

Haberin Devamı

 


Sonra bestecilik yönü ortaya çıktı.
Fazıl Say’dan söz ediyoruz.
Tanrı’nın Türk halkına armağanı olan insandan.
Büyükşehir Belediyesi kendisine “İzmir” temalı bir eser siparişi vermiş.
Geçen salı günü Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde prömiyeri yapıldı.
Altı bölümlük eser Kordon ve Urla doğasını hissettirirken, “İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar” marşı, sırasıyla Brahms, Chopin, Rahmaninov’un üslupları ile çok renkli bir havaya büründürülmüştü. Final Caz Zeybek’le tamamlandı.
Bu eser hiç kuşku yok ki, İzmir’in kalıcı simgelerinden olacaktır.
Teşekkürler Fazıl Say. Teşekkürler, vesile olduğu için İzmir Büyükşehir Belediyesi...

-----

İzmir Marşı

SON birkaç yılın en popüler marşı hangisi derseniz, hiç şüphesiz “İzmir Marşı”dır.
“İzmir’in Dağlarında” diye başlayıp, Mustafa Kemal Paşa’mızın adının mücevher taşlara yazılması hepimizin içini bir hoş ediyor.
Bu marşın kimin bestesi olduğu hususu tartışmalıdır.
Tarihçi Murat Bardakçı, eserin 1876-1950 yılları arasında yaşayan İzzeddin Hümayni Elçioğlu’na ait olabileceğini belirtiyor.
Marşın orijinali “Kafkasya Marşı”dır.
Bestekar Erol Sayan, eserin anonim olduğunu, Sarıkamış ve Kafkas muharebelerinde okunduğunu, bestekarının bilinmediğini ifade ediyor.
İzmir Belediyesi ise marşın 1923 yılında Alman Besteci Kurt Striegler tarafından bestelendiğini, notaların uzun süre kayıp kaldığını ve 2007 yılında bulunduğunu belirtiyor.
Neyse, vaktiyle ne olup olmadığı önemli değil.
İzmir Marşı, tıpkı “Dağ Başını Duman Almış”, “Harbiye”, “Onuncu Yıl”, “Mülkiye” marşları gibi, bizleri ürperten, coşturan, birleştiren milli duygumuz ve ortak değerimizdir.

-----

Haberin Devamı

Fatura mevduat sahibine ödetiliyor

30.06.2018 itibariyle bankalarımızın toplam özvarlığı 395 milyar TL idi.
Bilindiği üzere ağustos ayında döviz kuru hareketlendi.
Yine aynı tarih itibariyle bankalarımızın toplam kredileri 2.353 milyar TL idi.
Bankalar kredilerini özvarlıklarının yanı sıra borç kaynaklarla finanse ederler.
Bu anlamda en önemli kaynaklar mevduat ve yurtdışında temin edilen sendikasyon kredileridir.
Sendikasyon kredilerinin faizleri ve vadeleri ülke riskine göre değişir.
Bu aşamada maalesef vadeler 1 yılı, faizler ise giydirilmiş hali ile %7.5 ile 9.5’ları buluyor.
Öte yandan, 30.06.2018 itibari ile 1.899 milyar TL olan mevduatlara enflasyonu karşılayan reel bir faiz verilmiyor.
Yabancı para cinsinden döviz tevdiat faizleri %4’leri aşmıyor. TL mevduatların faizi ise adeta “uyumlu eylem” ile baskılanıyor.
Neticede mevduat sahibinin sırtından kredilerin paçal maliyeti aşağıya çekiliyor.
Bu sizce haksızlık değil mi?

-----

TWO CUPS

Haberin Devamı

İSVİÇRE, Almanya, Avusturya hattında insanların iş disiplini daha bir farklıdır.
Mesai erken başlar. Saat 08.00’de işyerine gelebilmek için iki saat önce kalkarlar.
İşyeri kartını basmadan önce “yarım saati” güne hazırlık şeklinde kendilerine ayırır ve bir cafede buluşurlar.
İçilen kahveler zihnin açılmasına, kısa sohbetler güne dair motivasyona katkı sağlar.
Diyeceğimiz; kahve kültürü son derece önemlidir.
Bizim ülkemizin tiryakileri ise kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeği sonralarında Türk kahvelerini yudumlamak ister.
Pek tabii “çay” kültürümüzü de zikretmeliyiz.
Türklerin gerek kahve, gerekse çay konusunda damak zevkleri muhafazakardır.
Özellikle aromatik, filtre edilmiş, damıtılmış, kahvelere rağbet pek yoktur.
Son dönemlerde ulusal ve uluslararası markalar kahve zincirleri oluşturmaya başladı.
Zincir kahve dükkanları müşterilerine standart bir kalite sunuyorlar.
Oysa bazı insanlar daha özel bir lezzete taliptir.
İşte, bu ihtiyaçtan istifade ile şubesiz, müstakil kahve satan “vahalarımız” oluşmaya başladı.
İzmir’de daha ziyade genç kuşaklar arasında efsaneleşen böylesi bir yeri tavsiye etmek istiyorum.
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde limana doğru, çok farklı lezzetler barındıran, amatör ruhla özgün bir kaliteyi yakalamış “Two Cups”dan söz ediyoruz.
Tolga Önder’in sahibi olduğu bu butik mekan bir Orta Avrupa kahve dükkanı özelliği ile çok önemli bir keyif odağı.
Meraklı iseniz mekanı mutlaka deneyin.

Yazarın Tüm Yazıları