Son karar

YOĞUN ve yorucu bir seçim dönemi geçirdik. Geçtiğimiz hafta sonuçların sindirilmesi için nefes alma dönemiydi. Bu hafta yine artan bir temponun ardından pazar günü millet olarak son kararımızı vereceğiz. Seçmenler birinci turda gösterdikleri olgunluğu mutlaka ikinci turda da göstereceklerdir.Milleti ikna etmeyi başaran adayın seçimi kazanacağını göreceğiz. Tarihte bunun en güzel örneği Kurtuluş Savaşı. Geçtiğimiz hafta Yaşar Üniversitesi ve İKSAD Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen 7’nci Uluslararası İktisat Kongresi’nde bu konu gündeme geldi. Kongreye Sivas Üniversitesi’nden katılan Doç. Dr. Gül, bakın o dönemi nasıl anlattı:

Haberin Devamı


“İzmir’in Yunanlara verildiği, İstanbul’un uluslararası işgal altına girdiği, Musul ve Kerkük’ün İngilizlere, Antep ve Suriye’nin Fransızlara paylaştırıldığı bir ortamda Kurtuluş Savaşı’na milleti ikna etmek zordu. Mustafa Kemal, ‘Silah bulunur, para bulunur ama önce milleti ikna etmek gerekir. Millet ikna olmazsa elinizde bütün imkanlar da olsa bile bir işe yaramaz’ diyordu. Sonunda millet ikna olunca milli mücadele kazanıldı.”
Bugün de benzer durum var. Milletin büyük çoğunluğunu ikna ederek seçimi kazanacak adayın yolu açık olacak. Ekonomi başta olmak üzere Türkiye’nin önündeki birçok zorluk, kendi oylarıyla seçtiği liderinin arkasında duracak milletin desteğiyle aşılacak.


İki seçim arası gerçek dünya

GEÇTİĞİMİZ hafta iki seçim arası kısa molada bir süredir gündemimizden düşen hayati konuları hatırladık. Açılış konuşmalarını Yaşar MYO Müdürü Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu ile birlikte Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer ve İKSAD Başkanı Latif Emek’in yaptığı İzmir 7’nci İktisat Kongresi, ‘Dijital Dönüşüm Çağında Ekolojik Yeni Dünya Ekonomisi ve Stratejileri’ paneliyle açıldı. EBSO Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Pınar Et Başkan Yardımcısı Tunç Tuncer’in konuşmacı olduğu paneli İşletme Fakültesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Durmuş Özdemir yönetti.
Konuşmacıların birbirinden değerli bilgiler verdiği oturumdan birkaç not aktararak gerçek dünyayı hatırlayalım:
* Gıda ürünlerinin üçte biri israf ediliyor. Bir gıda üretilirken kaynak harcanıyor, masraflar yapılıyor ama ortaya çıkan üründen faydalanılamıyor. Gıda israfının yüzde 60’ı son tüketiciden kaynaklanıyor. İsrafın yüzde 26’sı nakliye gibi tedarik zincirlerinde ve yüzde 13’ü perakende noktalarında oluyor. Karbon kirliliğinin ise üçte biri tarım ve gıdadan kaynaklanıyor. Eğer tarım ve gıdada israf önlenebilirse küresel ısınmayla mücadelede büyük adım atılır.
* Türkiye’de güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2022’de yüzde 54.3’e çıktı. 5 yıl içinde yüzde 64’e kadar çıkacak. Bu hedef tutarsa Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın 10’uncu büyük ülkesi olacak.
* Osmanlı’da Türkler uzun yıllar askere gidip geri dönememe riski olduğu için ticaret yapamıyordu. İş hayatı bu nedenle askere alınmayıp vergi alınan gayri müslim kesimin elindeydi.
* Lozan Barış görüşmeleri Türkiye’nin kapitülasyonlar kalkacak ısrarıyla kesildi. Ekonomik bağımsızlık için yeniden savaşı göze alan Türkiye barış görüşmeleri kesildiğinde İzmir İktisat Kongresi’ni topladı.
* Tarım iklim krizinin tehdidi altında, Türkiye deprem tehdidi altında ama ziraat mühendisleri, inşaat mühendisleri gardiyanlık sınavında. Başımızı öne eğip düşünelim.

Yazarın Tüm Yazıları