Babam 21 Haziran’da öldü

Şöyle bir özgeçmişiniz olsun istemez miydiniz: Ressam, siyasetçi, ödüllü tenisçi, futbol yorumcusu, yönetmen, oyuncu, sanat merkezi kurucu ve yöneticisi. İşte Bedri Baykam’da var o CV. Bir “harika çocuk” olarak doğduğu 2 yaşında anlaşıldı; “Kendimi hatırladığımdan beri dünyaca meşhurum” diyor. Ama çocukluğunu da doya doya yaşamış, eve her akşam dizleri kanayarak dönermiş.

Haberin Devamı

Babam 21 Haziran’da öldü

◊ 6 yaşında Bern, Cenevre, New York, Paris’te sergiler... “Harika çocuk” olmanın nesi daha zor: Yüksek beklenti mi, akranlarından farklı yaşamak mı?
- Herkes tersini zanneder ama merak etmeyin ben çocukluğumu doya doya yaşadım...
Bütün mahalle arkadaşlarımla hâlâ görüşürüm. Her gece dizim kanayarak eve dönerdim, tecrit edilmiş bir harika çocuk değildim.
Resim yapmak da doğuştan beri var olan rutin ve keyifli bir olay. Kendimi hatırladığımdan beri dünyaca meşhurum, dolayısıyla şöhret de beni hiç kötü etkilemedi.
◊ Sorbonne’da master yaparken aktörlük eğitimi de alıyorsunuz, tenis dereceleriniz de var. Şimdi bakınca: İştah mı, doyumsuzluk mu?
- İştah! Dünyayı fethetmeiştahı o...
◊ Oyunculuk da yaptınız, kısa filmler de çektiniz. Kameranın arkası mı, önü mü?
- Burun farkıyla kameranın önü. Laf aramızda çok iyi bir aktörümdür. (Gülüyor)
◊ Hangisini konuşmayı daha çok seviyorsunuz: Futbol mu, siyaset mi?
- Çok zor bir soru. Buna şöyle cevap vereyim: Kendimle yalnızken siyaset, arkadaşlarımlayken futbol!
◊ Hangisi daha gurur verici: UNESCO IAA Uluslararası Sanatçılar Derneği’nin Dünya Başkanı olmak mı, Le Monde gazetesinde “Türkiye’nin Andy Warhol’u” diye tam sayfa haber olmak mı?
- Yahu hani kolay olacaktı? Bu sorular niye bu kadar zor? Çok çalıştınız mı? (Gülüyor) Burun farkıyla Le Monde!
◊ Mantık mı, içgüdü mü?
- İçgüdü mü desem? Ama mantık benim de en büyük silahlarımdan biri... “Annen mi, baban mı” der gibi bu ya!
◊ Peki bugün aldığınız kararlarda anneniz mi, babanız mı daha etkilidir?
- Rahmetli babamın hayal gücü ve risk alma kapasitesiyle sevgili annemin mantığı, dengesi ve ayağını yorganına göre uzatmasının tam bir ortalamasıyım.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?
- Gece planlamak! Ertesi günün hamlelerini ve programını oluşturmak ve kesinlikle bir yapılacak işler listesi çıkarmak.
◊ İlkinde 175 bin, ikincisinde 29 bin takipçiniz var. Twitter mı, Instagram mı?
- Artık Instagram. Twitter’da 6 yıl önce de o kadar takipçim vardı. (Gülüyor) Twitter benim takipçileri herhalde dondurdu...
FENERBAHÇE’Yİ
NE YAPACAĞIZ?
◊ Sofrada hangisiyle daha lezzetli tartışılır? Kafka mı, Dostoyevski mi?
- Kafka.
◊ İmkânınız olsa hangisiyle kahve içmek isterdiniz: Picasso mu, Dali mi?

Haberin Devamı

Babam 21 Haziran’da öldü
- Tartışmasız Picasso! Ressamın haremini, boyasını, sürekli kabuk değiştirme kapasitesini, tüm bunlara nasıl baktığımızı konuşurduk… Bir de “Demoiselles d’Avignon” (Avignonlu Kızlar) resmini tabii.
◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz: Geçmişe mi, geleceğe mi?
- Ya Atatürk’ün bir rakı sofrasına giderim ya da 3 milyon yıl ileriye... Tek hakkım varsa ikisi arasında yazı tura atarım.
◊ İstanbul’un kokuları mı, sesleri mi?
- Ben sesleri diyorum.
◊ Anadolu Yakası mı, Avrupa Yakası mı?
- Bebek, Boğaz, Beyoğlu, Taksim, müzeler, galeriler... Bence Avrupa diyeceğim ama o zaman Fenerbahçe’yi ne yapacağız?
◊ Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal mi, pijama-terlik-televizyon mu?
- Önce birincisi, ardından pijamasız ikincisi.
◊ Asla hatırlamadığınız biri size çok samimi davranıyor... Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?
- Dolambaçlı sorularla kim olduğunu anlamaya çalışırım. Bir yandan da neden kimliğini açık söyleyemiyor diye içimden kızarım.
◊ Gittiğiniz mangal partisinde köfteleri beğenmediniz. Tabakta bırakmak mı, çaktırmadan köpeğe vermek mi?
- Çaktırmadan köpeğe pas ederim.
◊ Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?
- Tabii ki uykusuz kalmayı tercih ederim.
◊ Uçakta/otobüste ha bire omzunuzda uyuyan bir teyze var... İnce ince ittirir misiniz, hostese mi şikayet edersiniz?
- İkisini de yapmam. Bırakırım güzel güzel uyusun, ben de kitabımı okurum.
◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
- Mükemmel bir film.

Haberin Devamı

POPÜLER ŞEYLER
Kusura bakma Kadirciğim...

◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder? Sezen mi, Ajda mı?
- Bütün bir ömür üstünden bakarsan Ajda. Özgür gençliğimin hatıraları Sezen.
◊ Hangisine daha çok gülersiniz: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?

Babam 21 Haziran’da öldü
- Parmak farkıyla Cem Yılmaz.
◊ Cem Karaca mı, Barış Manço mu?
- İkisini de çok seviyorum. Gençliğimde Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar”ı ilk ezberlediğim şarkılardan biriydi. Ardından Cem Karaca. Olgunluk dönemimde. Cem Karaca “Kemik” romanım yargılandığında benimle beraber adliyedeydi.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
- Nâzım ama Orhan Veli duymasın. Kardeşi Adnan Veli Kanık babamın çok yakın dostuydu, ben de çok severdim.
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
- Türkan Şoray! Kendisi 1965’te beni tarihin en önemli 10 kişisinden biri olarak nitelendirmişti! Kupür bende duruyor.
◊ Tarık Akan mı, Kadir İnanır mı?
- Kusura bakma Kadirciğim, cevabım Tarık.
◊ Hangisiyle komşu olmak isterdiniz: Marilyn Monroe mu, Brigitte Bardot mu?
- Brigitte, s’il vous plait! (Fransızca lütfen) Üstelik unutmayalım, ikimiz de B.B.’yiz...

Haberin Devamı

KÜÇÜK KEYİFLER

Harbi bir Adanalı olarak
kebap-şalgam

◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
- Deniz-kum-güneş. Sonsuza dek...
◊ Deniz mi, havuz mu?
- Deniz.
◊ Tekne mi, karavan mı?
- Tekne!
◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?
- Harbi bir Adanalı olarak ikincisi.
◊ Tavla mı, satranç mı?
- Fiili olarak tavla, kavramsal olarak satranç...
◊ Biraz yoldan çıkmak istediniz... Mantı mı, iskender mi?
- İskender tabii. Mantıyı da çok sevmeme rağmen.
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsanız... Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?
- Sorular gittikçe gaddarlaşıyor! (Gülüyor) Büyük bir üzüntüyle deniz mahsullerinden vazgeçerim.

Haberin Devamı

ÖZEL MESELELER

İşleri zamana bırakıp “afnutmak”

◊ Yılın hangi dönemi daha romantik: İlkbahar/yaz mı, sonbahar/kış mı?

- Ben bir ilkbahar-yaz âşığıyım. Hep “En sevdiğim gün 21 Haziran” derdim ama babam 21 Haziran 1996’da öldü...

Babam 21 Haziran’da öldüBedri ve Hülya kardeşler, anneleri Mutahhar Baykam ve babaları milletvekili Suphi Baykam ile birlikte. Suphi Baykam, 21 Haziran 1996’da öldü.

◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi, kayıtsızlık mı? 

- Hatıralarıyla baş başa kalmak... Ve gerekirse bundan mazoşist bir zevk almak... Aşk acısı çok iyi resim yaptırır!

◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?

 - Gündoğumu. Aynen ilkbaharı sevdiğim sebepler yüzünden.

◊ Hangisi iç gıcıklar? Göz kırpmak mı, göz kaçırmak mı? 

- Göz kaçırmak..

Haberin Devamı

.◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ve çirkin doğmak mı, fakir ve güzel doğmak mı?

 - Fakir ve güzel bence!

◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkınızın kötü bitmesi mi?

 - Kimselere âşık olamamak.

◊ Beyaz yalan ne zaman hoş görülebilir? Sevdiğiniz zaman mı, sevildiğiniz zaman mı?

 - Sevildiğiniz zaman.

◊ Affetmek mi, unutmak mı?

 - İşleri zamana bırakıp afnutmak...

HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI

◊ Bodrum mu Çeşme mi?
- Bodrum.
◊ Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi?
- Yenirrr!
◊ Hangisini tercih edersiniz:
Tek başınıza ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı?
- Tek.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı gevezeye mi?
- Gevezeye.
◊ Hangisi daha çok çekti? Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?
- Külkedisi...

Yazarın Tüm Yazıları