KOCA GÖL BÖYLE ÖLMÜŞ

ZAMAN zaman geçmişte yaptığım haberlere şöyle bir göz atıp fikri takibini yapmadığım işler var mı diye bakarım.

Haberin Devamı

Yine öyle bir günde 2018 yılında Hürriyet’e, “Koca gölü öldürdük” başlığıyla manşet olan haber dikkatimi çekti.

O tarihte bu başlığı Burdur Gölü için atmıştık.

Açıklamayı yapan da çok değerli bir akademisyen olan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İskender Gülle’ydi.

Kendisinin Burdur Gölü ile ilgili çok değerli çalışmaları olduğunu biliyorum.

Yine de gölün son durumunu kendisine sormadan önce 1985-2020 yılı arasındaki uydu fotoğraflarına şöyle bir bakmak istedim.

Keşke bakmasaydım!

Değim yerindeyse her fotoğrafta koca gölün otopsi raporunu gördüm.

35 yılda gölün nasıl yok olduğuna tarih tarih tanıklık ettim.

Durum o kadar vahim bir hale gelmiş ki Türkiye’nin en derin ve 7’nci büyük gölü olma özelliğini taşıyan Burdur Gölü resmen çölleşmiş.

KOCA GÖL BÖYLE ÖLMÜŞ
1985 yılında Gölbaşı’na kadar uzanan göl sınırı 2020 yılında Ardıçlı çevresine kadar çekilmiş.

Fotoğrafları inceleyip hemen telefona sarıldım ve İskender hocayı aradım.

KOCA GÖL BÖYLE ÖLMÜŞ
Hocam yine beni kırmadı ve 100’e yakın kuş türü ve 300 bine yakın su kuşuna özellikle soyu tükenmekte olan Dikkuyruk ördeklerinin yüzde 70’ine ev sahipliği yapan gölün durumunu bana şu sözlerle özetledi:

Haberin Devamı

KILAVUZA GEREK YOK
“Daha önce de söylemiştim; maalesef göldeki küçülme devam ediyor ve bu şartlarda bu küçülmeyi durdurma şansımız yok. Ne kadar küçüldüğünü anlamak için DSİ ve uydu görüntülerinden faydalanmak lazım. Gölleri korumak için yapılması gerekenler ise çok uzun bir listeden oluşuyor. Ama şu da bir gerçek; Görünen köy kılavuz istemiyor. Genel uyarılar elbette yapılıyor ama sorun öyle bir hale geldi ki bu durumu sadece Burdur’a değil Türkiye genelinde hatta dünyada konuşur hale geldik.”

TUNA-REN KURUDU
“Olayın tek bir sihirli çözümü yok. Bu sorun için bilimsel politikalar uygulanabilirse süreç belki yavaşlatılabilir. Daha önce sadece insan etkisinden bahsediyorduk. Göletler, barajlar kurumada birinci derece sorumlu diyorduk. Şimdi ise bunun üzerine iklim değişikli etkisi de gelince maalesef süreç çok hızlandı. Bütün dünya bunu yaşıyor. Avrupa’da son 500 yılın en kurak yılı yaşandı. Avrupa suyu bizden daha akıllı kullanıyor ama bu sene Tuna, Ren Nehri kurudu. İtalya’da birçok nehir kurudu.”

Haberin Devamı

SİNERJİK ETKİ OLUŞTU
“Üstelik bizden daha fazla yağış almalarına rağmen bunları yaşadılar. 2010 yılına kadar göllerin kurumasında başlıca etken suyun kötü kullanımıydı. Ama daha sonra küresel ısınma işin içine girdi. İnsan etkisi artı iklim etkisi. İklim kurak gidince insanlar da daha çok su tüketmeye başladı. Biz buna ‘sinerjik etki’ diyoruz. Maalesef bıçak kemiğe dayanmadan alışkanlıklarımız değişmiyor. En kötüyü görürsek belki önlemlerimizi artırırız.”

YER ALTI SULARI KORUYOR
“Şu an çok ağır bir susuzluk yaşamıyorsak bunun tek nedeni yer altı sularına yüklenmemizdir. İklim değişikliği Türkiye’yi daha sıcak ve kurak yarınlara sürüklüyor. Doğadaki tüm canlılar bu durumdan olumsuz etkilenecek. Unutulmamalıdır ki sağlıklı su havzaları bedava su fabrikalarıdır. En önemli konu, kullanım alışkanlığımıza göre su harcamak değil, suyumuza göre kullanım alışkanlığı kazanmaktır.”

Ne desem bilemedim.

Göz görmeyince gönül katlanır derler.

Ben de koca gölün öldüğünü biliyordum ama göz görmeyince gönül katlanıyordu.

Ama bu fotoğraflardan sonra gelecek kaygım 10 misli arttı.

Evde su kullanırken bile 2 kez değil 10 kez düşünüyorum.

Umarım bıçak kemiğe dayanmadan bir şeylerin farkına varırız.

Aksi halde Türkiye’yi su konusunda çok zor günler bekliyor...

Yazarın Tüm Yazıları