Deniz, kum, güneş ve ötesi

Uzun zaman sonra ilk okyanusaşırı turumu geçen ay Meksika’ya yaptım. Seyahatimin ilk kısmını Mexico City yazımda anlatmıştım. Bu hafta da yolculuğun ikinci kısmından, Yucatan bölgesinden bahsedeceğim biraz. Bölgenin iki gözde mekânı, Tulum ve Cancun’dan başlayarak Mayaların izinde tarihte bir yolculuğa çıkalım birlikte.

Haberin Devamı

Deniz, kum, güneş ve ötesi
Meksika Körfezi’nin güneyinde, Karayipler’e doğru uzanan bu düzlük bölge tropikal iklimiyle her mevsim yazın sıcaklığını hissedeceğiniz bir yer. Beyaz kumsalları ve berrak deniziyle dünyanın her yerinden turistler için de bir çekim merkezi. Biz Mexico City’den 1.5 saatlik bir uçuşun ardından Merida’ya ulaştık. 450 yıl önce T’ho Antik Maya Kenti’nin üzerine kurulan bu şehirde listenize eklemeniz için size birkaç önerim olacak; 1561’de yapımına başlanan, Antik Maya tapınaklarından çıkan taşlardan yapılan Catedral San Ildefonso; 16’ncı yüzyıldan kalan ve günümüzde bir kültür merkezi olarak kullanılan Casa Montejo; şehrin merkezi Plaza Principal ve adını, şehri 1542’de kuran İspanyol fatihi Francisco de Montejo’dan alan, en ikonik binaların ve anıtların bulunduğu Paseo Montejo bölgeyi tanımaya başlamak için ideal adresler. Merida’yı çabucak gezip geride bırakıyoruz çünkü son yılların en popüler tatil destinasyonu var sırada...

Haberin Devamı

Adeta bir Ibiza, Mikonos...

Tulum’un isminden 10 sene önce bahsetsek çoğumuzun aklına ya peynir, ya bir kıyafet ya da bir müzik aleti gelirdi. Oysa butik otelleri ve hareketli gece hayatıyla Tulum, Meksika’nın Ibiza’sı ya da Mikonos’u olmaya aday. Ama bu şehirde çok daha fazlası var. Aynı Antalya gibi zengin tarihinden çok sadece deniz, kum ve güneşiyle anılması bu şehre biraz haksızlık oluyor.

Deniz, kum, güneş ve ötesi
Tajin dansçılarının yağmur duası

Tulum, Mayalara 300 yıl boyunca ev sahipliği yapmış. Yerel kültürün canlılığını halen taşıyan bu tarihi kent, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Burası aynı zamanda Mayaların inşa ettiği surlarla korunmuş ve okyanusa kıyısı olan tek Maya şehri. İspanyollar 1518’de buraya ilk geldiğinde bölgeyi Sevilla kadar büyük olarak tanımlamışlar. Tarihi Tulum’un girişinde alışveriş yapabileceğiniz hediyelik eşya satan dükkânlar karşılıyor sizi. Burada, direğin tepesinde töreni yöneten ‘caporal’ adlı dansçı, özel bir flüt ve davulla müzik yaparken dört yönü temsil eden dört Tajin dansçısının yağmur duası için bir direğin tepesinden sarkan iplerde yaptıkları gösteriler de oldukça heyecan verici.

Haberin Devamı

Alkışlar ve bahşişlerin ardından özel araçlara binerek doğanın içinden kısa bir yolculukla şehrin sırlarını keşfetmek için merkeze yol alıyorsunuz. Surlardan Karayip kıyı şeridinin büyüleyici manzarasını ve şehrin görüntüsünü izlemenin keyfine varın. Tulum’da butik oteller ve kulüpler az bir bütçeyle ne kadar orijinal şeyler yapılabileceğinin kanıtı gibi. Rahat ortamı, renkli tabakları ve lezzetli kokteylleriyle Casa Jaguar; doğanın içinde denizden gelen lezzetleri tadabileceğiniz Arca; günlük toplanan malzemelerle hazırlanan menüsüyle Hartwood; özgür ruhları lezzete ve eğlenceye davet eden Gitano; Asya mutfağından lezzetler için Funky Geisha; organik ve yerel ürünlere ızgarayla yeni bir tat katan Elixyr ve Latin Amerika mutfağını denemek için Rosa Negra Beach, Tulum’da size önerebileceğim birkaç adres. Şehir sıradışı otellere de ev sahipliği yapıyor.
Deniz, kum, güneş ve ötesi
Azulik Resort

Haberin Devamı

En orijinallerinden biri olan Azulik Resort’un büyülü atmosferini sadece gezmek için 35 dolar ödemeniz gerekiyor. Be Tulum ve Nomade ise gerçekten çok beğendiğim adresler oldu. Antik bir Maya şehri olan Cobá, Maya kültürünü tanımanızda size rehberlik edecek adreslerden. İki lagünle çevrelenen şehrin eski adı ‘rüzgârla karıştırılan su’ demekmiş. Maya dünyasının en büyük taş geçit ağının bağlantı noktasındaki şehirde tören yaşamını ve Mezoamerikan uygarlığının geç klasik döneminin önemli olaylarını belgeleyen birçok stel bulunmuş. Çevresindeki sık ormanlar tarafından korunmuş olan Cobá’nın eski piramidinin tepesinden manzarayı izlemek çok etkileyici.

Deniz, kum, güneş ve ötesi
Tulum denize kıyısı olan tek antik Maya şehri

Haberin Devamı

Lüks otelleriyle ünlü

Tulum’a 1 saat mesafedeki Sian Ka’an bölgesi, Meksika Karayipleri’nin korunmuş en geniş alanı ve muhteşem plajları, mercan resifleri, ‘cenote’ denen sulu obrukları ve farklı etkinlik seçenekleriyle bölgedeki en güzel yerlerden biri. Burası özellikle doğaseverlerin listesinde mutlaka olmalı.

Tulum’daki küçük otellerin aksine 5 yıldızlı büyük otelleri ve muhteşem plajlarıyla ünlü Cancun, Tulum’un 2 saat kuzeyinde. Burada yapacağınız en iyi şey güneşin ve denizin tadını çıkarmak.

Playa Delfines en meşhur plajlardan. Cancun’da Arjantin mutfağı sunan Puerto Madero, en iyi ızgaralar için Harry’s Steakhouse& Raw Bar ve taze deniz mahsullerini tadabileceğiniz Fred’s restoranlarını denemenizi öneririm.

Haberin Devamı

Yol üzerindeki şirin bir tatil kasabası olan Playa de Carmen’e uğrayın. Buradan Karayipler’deki Cozumel Adası’na feribotla gidebiliyorsunuz. Playa de Carmen’de Porfirio’s Restaurant’da kaktüs ve peynirli bifteğin tadına bakmayı ihmal etmeyin.

Geceleri ışık gösterileri de yapılıyor

Kuyu ağzı’ anlamına gelen Chichen Itza dünyanın yeni 7 harikasından biri ve Meksika’nın en çok ziyaret edilen ikinci arkeolojik sit alanı. Mayalara ait en ünlü yerleşim olan kentin en meşhuruysa El Castillo (Kale) adıyla tanınan 30 metrelik Kukulkan (Kukuul Kaan) Piramidi. Dört tarafındaki 91’er basamağı ve en üst katmanıyla yılın günlerini ifade eden toplam 365 basamaktan oluşuyor. Savaşçılar Tapınağı, pok-ta-pok adı verilen Maya top oyunu sahası, kuru kafalarla süslenmiş duvarı ve yönetim binalarından oluşan geniş bir alanı kapsayan antik kenti gezerken Mayaların ihtişamlı dünyasına hayran kalacaksınız. Antik kentte geceleri ışık ve ses şovları da yapılıyor. Chichen Itza’yı gezmeye gittiğinizde doğayla iç içe bir ortam olan Mayaland Resort’ta bir yemek molası vermenizi öneririm.
Deniz, kum, güneş ve ötesiKendinizi kutsal sulara bırakın Bölgede ‘cenote’ olarak adlandırılan

Bölgede ‘cenote’ olarak adlandırılan sulu obruklarda yüzmeyi mutlaka deneyimleyin. Cenote ismi Maya dilindeki, taş erozyonu demek olan ‘sonot’ kelimesinden geliyor. Bu doğal havuzlar, Maya hükümdarlarının hem dinlenmek hem de törenler için kullandığı kutsal alanlarmış. Bu havuzlardan biri olan ‘İk kil’, mağara ağzından bakınca çok derin gözüken müthiş bir manzaraya sahip. Suyun muhteşem rengiyle büyüleyen Büyük Cenote’de şnorkelle suyun altını keşfedebileceğiniz gibi dalış yaparak mağaralarını da görebilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları