Osman Tan

Jawline dolgu nedir?

25 Ağustos 2020
Fotoğraf çekim alışkanlığının gündelik hayatta giderek artarak kendine yer bulması, daha çekici ve karakteristik bir yüz görünümü arzusuna sahip kişilerin oranının artmasına neden olmaktadır. Bu durum estetik cerrahi alanındaki uygulamaların da şekillenmesine ve sıklığının değişmesine yol açmaktadır. Bu dönemde fark edilen ve insanların sıklıkla talep ettiği bir uygulama olan çene dolgusu uygulamaları da tüm dünyada artış göstermiştir.

Eskiden çene şekillendirilmesi için çoğunlukla ameliyatlı estetik yöntemlere sıklıkla başvurulurdu. Çenenin öne veya geriye alınması, çene köşelerinin belirginleştirilmesi ya da aşırı belirgin çenelerde belirginliğin azaltılması işlemlerinin tümü cerrahi yöntemlerle başarılı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Ancak tüm cerrahi yöntemlerde olduğu gibi çene şekillendirme ameliyatları da anestezi altında yapılan, hastanede yatış gerektiren ve iyileşme dönemi uzun olan ameliyatlardır. İnsanlar günümüzde iyileşme döneminin kısa olması, hastane yatışı ve ameliyathane koşulları gereksinimleri olmaması nedeniyle dolgu işlemlerine daha sık rağbet göstermektedirler.  Çene dolgusu yerine daha çok jawline dolgu olarak bilinen bu uygulama belirgin yüz hatlarına sahip olmayı ve alt yüz çekici görünümünü oluşturmayı amaçlamaktadır.

Jawline dolgu nasıl yapılır?
Jawline dolgusu kişinin çene yapısına uygun şekilde kişiye özel planlama ile gerçekleştirilmektedir. Çene analizi yapıldıktan sonra ihtiyaç olduğu düşünülen bölgeler belirlenir ve işlem öncesi çizimler yapılır. Çizim sonrası lokal anestezi kremler sürülür ve ciltte uyuşma gerçekleşmesi için yeterli süre boyunca beklenir. Cilt üzeri antiseptik solüsyonlar yardımıyla temizlenir ve sonrasında FDA onaylı dolgu maddelerinin belirlenen bölgelere enjekte edilmesiyle istenen çene hattı keskinliği oluşturulur.

Jawline dolgu ağrılı bir işlem mi?
Dolgu uygulamalarında hissedilen ağrı enjeksiyon yapılacak bölgenin duyu sinirleri açısından hassas olup olmamasına bağlıdır. Çene bölgesi dolgu uygulaması için hasta konforunu bozmadan enjeksiyon yapılabilen bölgelerdendir ve neredeyse ağrısız bir işlem olarak tariflenebilmektedir. Jawline dolgu uygulama sonrası etki hemen görülmeye başlar. Uygulama bölgesinde bir miktar ödem, çok nadir olarak morluk ve şişlik meydana gelebilmekte ancak uygulama sonrası tüm bu olumsuzluklar 14. günde tamamen normale dönmektedir.

Yazının Devamını Oku

Kaş estetiğinde bu yazın trendleri neler?

19 Ağustos 2020
Kaşlar üst yüz estetiğinde ifadeyi ortaya çıkaran, kişinin mimiklerini tamamlayan ve güzellik algısının oluşmasını sağlayan en önemli yapılardandır.

Kadınlarda göz küresi kemiğinin yaklaşık 1cm üstünde seyreder ve burundan şakaklara doğru önce giderek yükselip son üçte birlik kısımda hafifçe seyrini aşağıya doğru çevirip sonlanır. Erkeklerde ise göz küresi kemiğinin hemen üstündedir ve düz bir şekilde seyretmektedir. Kaş yapısının bu seyri maskülen veya feminen bir görünüm oluşmasında oldukça önemli bir rol oynamaktadır.

Yaşla birlikte kaşlarda oluşan değişiklikler nelerdir?
Gençlerde tarif edildiği şekilde dinamik bir görünüm oluşmasını sağlayan kaşlar da yaşla birlikte yerçekimi etkisine yenim düşer ve formunu kaybeder. Erken yaşlarda genellikle göze batmayacak ve makyajla formu taklit edilebilecek düzeyde olurken yaşla birlikte cerrahi yolla veya cerrahi olmayan bir takım müdahalelere ihtiyaç duymaktadır.

Kaş şeklinin düzeltilmesinde kullanılan teknikler nelerdir?
Güzel ve çekici bir kaş yapısına sahip olmak için öncelikle kaş hacminin yeterli olması gerekir. Geçmişte ince ve hacimsiz kaş şekil modası günümüzde yerini sağlıklı, hacimli ve gür görünen kaşlara bırakmıştır. Kaş hacmini arttırmak için yapılan kaş ekimleri ya da tatuaj yöntemleri oldukça başarılıdır. Hacim eksikliği olmayan ama şekil ve pozisyon olarak istenen yerde olmayan kaşların istenen konuma getirilmesi içinde farklı yöntemler tercih edilmektedir.

Yazının Devamını Oku

Doğal ve dolgun göğüslere sahip olabilirsiniz

6 Ağustos 2020
Meme ameliyatları günümüzde en çok tercih edilen estetik cerrahi işlemidir. Meme ameliyatları içerisinde ise en sık meme büyütme operasyonu gerçekleştirilmektedir.

2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 300 bin adet meme büyütme ameliyatı gerçekleştirildi. Bu rakamlar, estetik amaçlı yapılan ameliyatlar sıralamasında meme büyütme işleminin uzun yıllardır olduğu gibi yine en çok tercih edilen estetik cerrahi ameliyatı olmasını sağladı.

Meme büyütme ameliyatlarına bu kadar başvuru olmasının sebebi nedir?
Meme, kadınlarda çekiciliğin ve dişiliğin en büyük simgesidir. Güzel meme yapısına sahip kadınlar kendilerini daha çekici bulmakta ve sosyal hayatta özgüveni yüksek bir birey olarak daha başarılı olmaktadırlar. Günümüzde gelişen protez teknolojisi, yenilenen ameliyat teknikleri de meme büyütme ameliyatını daha kolay ve çekici hale getirmiştir. Tüm bu faktörler meme estetiğini cazip hale getirmiş ve meme büyütme ameliyatlarına olan talebin artmasını sağlamıştır.
Meme büyütme ameliyatı nasıl yapılır?
Meme büyütme ameliyatları en sağlıklı şekilde silikon meme protezleri ile yapılmaktadır. Geçmişte sentetik meme dolguları kullanılarak meme büyütme işlemleri gerçekleştirilmiştir. Ancak kullanılan dolguların uzun dönemde memede yarattığı hasarlar ve meme kanseri taramalarına engel oluşturması nedeniyle günümüzde tamamen terk edilmiştir. Yağ enjeksiyonları ile yapılan meme büyütme işlemleri de kalıcılık süresinin kısalığı, tekrarlayan seanslar halinde uygulanma gerekliliği ve kişinin vücut yapısında yeterli yağ dokusu bulunması gerekliliği gibi faktörler nedeniyle nadiren tercih edilmektedir.

Yazının Devamını Oku

Burun estetiğinde yeni dönem

28 Temmuz 2020
Burun ameliyatları yıllardır plastik cerrahlar tarafından uygulanan ve günümüzde insanların en çok tercih ettikleri estetik cerrahi operasyonu olarak popülerliğini sürdürüyor. Bu kadar popüler olan ve talep gören bir işlem olmasına rağmen ameliyat teknikleri günden güne değişiyor, hasta beklentilerinin yükselmesiyle de mükemmeli arama ve gerçekleştirme çabaları da sürüyor.

Burun ameliyatları teknolojinin gelişmesi ve bu ameliyatta kullanılabilecek yeni alet ve cihazların kullanılmaya başlanmasıyla çok daha kontrollü ve ön görülebilir hale geldi.

Günümüzde burun ameliyatlarındaki değişiklikler neler?

Eskiden burun ameliyatında kıkırdak ve kemik yapılarını şekillendirmek için kullandığımız yöntemler çok sınırlıydı. Burun cildini korumanın yeterli olduğunu düşünmekteydik. Kemik ve kıkırdak şekillendirmede kullandığımız aletler ise ameliyat şeklini zorlaştırmakta, ameliyat sonrası uzun dönemde burun yapısında meydana gelen değişiklikleri bilinmez hale getirmekteydi. Burun anatomisinin anlaşılmasıyla estetik burun ameliyatlarında sadece cildi değil burun kıkırdakları ve kemikleri üzerinde bulunan kasları ve zarları da korumaya başladık. Bu da anatomiyi bozup düzeltmeye çalışmak yerine var olan yapıların yerini değiştirerek ameliyatı tamamlama özgürlüğünü getirdi. Yapıların korunması da eskiden burun ucunda düşme gibi estetik burun ameliyatında yaşanan birtakım olumsuzlukların yaşanmamasını sağladı.

Burnun kırılması tarih oldu
Estetik burun ameliyatlarında burun kemiklerini şekillendirmek için eskiden çekiç ve keskiler kullanılırdı. Günümüzde kullanılan minik testereler artık burun kemiklerini kırmadan, dokulara zarar vermeden istediğimiz şekilde keserek şekil vermemizi sağlamaktadır. Bu da rinoplasti ameliyatı sonrası gündelik hayata dönüşün çok daha kolay, iyileşmenin çok daha hızlı olmasına vesile olur.

Yazının Devamını Oku

Corona virüs döneminin Türkiye estetik cerrahisine olan etkileri

22 Temmuz 2020
Kasım ayında Çin’de başlayan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs pandemisi mart ayı itibariyle de ülkemizde görülmeye başladı. Sağlık turizmi konusunda dünyada en çok tercih edilen ülke olan Türkiye ise bu durumdan şüphesiz ki olumsuz etkilendi. Tüm dünyada insanlar sokağa bile çıkmaya korkarken estetik cerrahi yapan doktorlar ise kliniklerini kapatmak ve ameliyatlarına ara vermek zorunda kaldılar.

Yurt içi ve yurt dışı uçuşların kapanmasıyla da estetik cerrahi dünyası kapılarını kapattı demek yanlış olmaz. İnsanlar evde kendileriyle baş başa kalıp dış dünyayla ilişkilerini kestiklerinde kusurlarını daha çok görmeye ve normalleşme sürecinin başlamasını da iple çekmeye başladılar.

Yaz ayarlarının gelmesiyle evde sıkılan insanların sektöre ilgisi ne oldu?
Haziran ayının gelmesiyle estetik cerrahiye olan talep doğal seyrinin kat ve kat üstünde oldu. Evde geçirdikleri zamanı iyileşme süreci için iyi bir zamanlama olarak gören kişilerin sayısı hiç de azımsanmayacak kadar fazlaydı. Hem ameliyatsız işlemlerde hem de estetik cerrahi ameliyatlarında oluşan yoğun ilgi sektöre büyük bir canlılık getirdi. Tarih tekerrür etti ve ikinci dünya savaşı sonrası kozmetik sektörüne olan ilginin bir benzeri de günümüzde estetik cerrahi alanında yaşanıyor. Corona virüs pandemisini ülkemizin tüm dünyaya örnek olacak şekilde yönetmesi de bu durumun en büyük sebeplerinden biri belki de.

Bu dönemde operasyon planı yapanlar nelere dikkat etmeli?

Ameliyatsız estetik işlemler günümüzde doktor muayenehaneleri dışında maalesef merdiven altı tabir edilebilecek pek çok merkezde kontrolsüz olarak uygulanmaktadır. Bu tür merkezlerde işlem yaptırmak hem sterilizasyon şartları hem de corona virüs önlemleri açısından yetersiz olacağı için her zamankinden daha büyük riskler barındırmaktadır. Bugünlerde işlem yaptırmak isteyen kişilerin mutlaka doktor muayenehanelerini tercih etmeleri enfeksiyon riskini minimuma indirebileceği için önemlidir. Ameliyat planı olan hastaların ise operasyonu gerçekleştirecek doktorlarla şüpheli bir temas öykülerinin olup olmadığını, etrafında böyle kişilerin varlığını, yurtdışı seyahat öykülerini mutlaka anlatmaları gerekmektedir. Gerekli görüldüğü taktirde ameliyat ertelenebilir ama şüpheli bir temas durumunda operasyon esnasında azalacak olan bağışıklık gücünün virüsle olan mücadelesi çok daha zorlu olacaktır.

Yazının Devamını Oku

Badem göz estetiği nedir, nasıl yapılır?

16 Mart 2020
Güzellik algısı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bir yüze bakıldığında o yüzün güzel olduğunu düşünmemizi sağlayan en etkileyici yapılardan biri gözlerdir. Bakışlar kişinin iç dünyasını yansıtırken aynı zamanda karşıdaki kişiyi etkileyen en önemli yapıdır.

Günümüzde güzel ve etkileyici görünebilmek adına göz çevresi estetiğini yakalayabilmek amaçlı birçok işlem yapılmaktadır. Badem göz estetiği ise bu işlemler içerisinde göz estetiğini tanımlarken günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir terim ve çekici gözlerin badem şekline benzetilmesi nedeniyle bu isimle popüler hale gelmiş bir göz çevresi estetiği işlemidir.

Aslında gözün doğal yapısı gereği dış kısım iç kısımdan yaklaşık 1-2 mm yukarıda olmalı ve bu kibar bir kıvrımla sağlanmalıdır. İç ve dış kantal bölgeler adını verdiğimiz bu alanların olumlu ya da olumsuz yer değişiklikleri ise bakışlarımızı ve göz çevresinin görünümünü tamamen etkilemektedir. Dış kantal tutunma alanı eğer olması gerekenden daha altta ve gözün beyaz kısmı fazlaca görünmekte ise bu durum kişinin çekicilikten uzak, olduğundan daha yaşlı ve yorgun bir ifadeye sahip olmasına neden olabilmektedir. Gözlerin pozisyonuna bağlı meydana gelen yorgun yüz görünümü düzeltmek için cerrahi ve cerrahi olmayan işlemler mevcuttur. Cerrahi olmayan işlemler göz çevresi botoksu, şakak bölgesi dolgusu, orta yüz dolgusu işlemleri ve ip askısı ile badem göz estetiği uygulamaları olarak sıralanabilir. Bu işlemler cerrahi işlemlere kıyasla etkinlikleri ve kalıcılıkları daha az olan göz çevresi estetiği işlemleridir. Badem göz estetiği olarak en geçerli yöntem ise cerrahi olarak gerçekleştirilen badem göz ameliyatı 'kantopeksi'dir.

Lokal anestezi altında yapılabilen bir ameliyat olan badem göz estetiği ameliyatı, gözün alt kısmında alt göz kapağının pozisyonunu sabit tutan göz kaslarının ve ihtiyaç olan hastalarda alt göz kapağında bulunan kıkırdağın pozisyonun değiştirilmesi ve göz küresine yapışık olan kemik zarına asılacak şekilde daha yukarı pozisyona taşınması işlemidir. Badem göz estetiği ameliyatı ortalama 45 dakika sürer. Ameliyat sonrasında göz çevresine yapıştırılan özel bantlar ile kişiler rahatlıkla duş alabilir ve gündelik yaşamlarına ameliyat gününün ertesinde dönebilirler. Badem göz estetiği ameliyatı sonrası yara yeri iyileşmesine göre dikişler ortalama 5. günde alınır ve izin yerleştirildiği bölge vücutta yara iyileşmesi açısından en iyi bölge olması nedeniyle herhangi bir iz kalmamaktadır. Badem göz estetiği sonrası morluk, şişlik gibi şikayetler çoğunlukla sınırlı derece olur ya da ortalama 3. günde genellikle kaybolmaktadır. Çekici bir bakış ve ifade kazanmak, badem göz estetiğine ihtiyacınız olup olmadığına karar vermek için plastik cerrahi uzmanınızdan randevu alabilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Jinekomasti nedir, nasıl tedavi edilir?

14 Şubat 2020
Erkeklerde kadın şeklinde meme tipi olması durumuna ‘jinekomasti’ denir. Erkekler hayatlarının yeni doğan, ergenlik ve yaşlılık dönemlerinde östrojen hormonlarına fazlaca maruz kalırlar. Bu durum östrojen-testosteron dengesinin bozulmasına ve meme gelişiminin kadınsı bir görünüme kavuşmasına zemin hazırlar.

Bu dönemlere ek olarak kullanılan bazı ilaçlar, hormonal hastalıklar, hipofiz tümörleri, tiroid bezi bozuklukları da hormonal bozukluğa neden olarak jinekomasti gelişmesine sebep olur. Eğer hastalık nedenli oluşan bir jinekomasti problemi varsa öncelikle hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Hastalığın tedavisi sonrası yeterli bekleme süresi geçer ve hasta yeniden değerlendirilip yapılacak müdahaleye mevcut duruma göre karar verilir. Özellikle ergenlik dönemi sonrası oluşan jinekomasti durumunda ise ortalama 2 yıllık bir bekleme süresi vardır. Birçok hastada bu durum kendiliğinden düzelirken düzelme olmayan hastalarda cerrahi kaçınılmazdır.

Özellikle genç erkeklerde bu durumun kronikleşmesi psikolojik olarak hastaların ciddi problemler yaşamasına ve sosyal hayata katılımına engel olabilmekte yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Plastik cerrahlara başvuran hastalar özellikle yaz aylarında kıyafet giyerken utandıklarını, hatta deniz ve havuz aktivitelerine katılmaktan kaçındıklarını belirtirler.

Tüm bu problemlerin çözümü altta yatan nedenlerin tedavisi sonrasında ameliyat ile olmaktadır. Kişinin mevcut durumuna ve jinekomasti derecesine göre ameliyat tekniği değişmekle birlikte jinekomasti ameliyatı genel anestezi altında ortalama 1.5 saatte tamamlanmaktadır. Ameliyat kullanılan tekniğe ve hastanın meme dokusunun özelliklerine bağlı olarak tamamen izsiz şekilde gerçekleştirilebilir. İlerlemiş jinekomasti vakalarında ise doku çıkartılması gerekebileceğinden belli belirsiz bir iz kalabilme ihtimali vardır. Bu durumda belirleyici olan ise hastanın günlük aktiveleri ve alışkanlıklarıdır. Sigara kullanımı, protein ve vitaminden fakir beslenme, spor alışkanlığının olmaması ameliyat sonrasındaki süreci olumsuz etkileyebilmektedir. Ameliyat sonrası özel bir korse yardımıyla günlük hayata 3. günden itibaren dönülebilirken, korse kullanımının ortalama 6 hafta kullanımı sonrasında ağır fiziksel aktiviteler de dahil rutin hayata rahatlıkla dönmek mümkündür. Özellikle genç hastalarda cilt kalitesi daha iyi olduğu için sadece liposuction yapılarak bile kusursuz sonuçlar elde etmek ve kişiyi kolaylıkla bu dertten kurtarmak mümkündür.

Siz de hayatınızı olumsuz etkileyen ve sosyal hayattan geri kalmanıza neden olan bu duruma sahipseniz çözüm için plastik cerrahınızdan randevu alabilirsiniz. 

Yazının Devamını Oku

Mezoterapi nedir, kimler için uygundur?

16 Aralık 2019
Mezoterapi 1952 yılından beri uygulanan, günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte popülaritesi giderek artan cilt güzelleştirme ve tedavi yöntemidir. İçeriğinde hyalüronik asit başta olmak üzere birçok kompleks molekül bulunur ve genellikle cildin yüzeysel tabakasının altına enjeksiyon yöntemiyle uygulanır.

Her ne kadar tedavi amaçlı fibromiyalji, gut, adet ağrıları vb. gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor olsa da plastik cerrahların pratiğinde cilt yenileme, güzelleştirme, leke tedavisi, kırışıklıkları azaltma, gözaltı morluklarını giderme, minimal sarkmaların toparlanması, cilt elastikiyetini arttırma ve daha parlak bir cilt elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu amaçla kişinin cildi değerlendirilip hanki molekül içeriğinin daha uygun olduğuna karar verilir ve uygulama gerçekleştirilir.

Uygulama öncesi ağrı şikayetini azaltmak ve işlemi daha konforlu hale getirmek amacıyla kişinin cildine lokal anestezik kremler uygulanır ve yaklaşık 30 dakika beklendikten sonra mezoterapi işlemi gerçekleştirilir. İşlem sonrası kızarıklık ve hassasiyet şikayetleri olabilmekte ancak kısa sürede iyileşme gerçekleşmektedir.

Mezoterapi 2-3 haftalık aralıklarla cilt tipine göre en az 3 seans uygulanmalıdır. Cildin yenilenmesi ve etkinin görülmesi için 3. seans beklenmelidir. Hemen işlem sonrası etkinin gerçekleşmesi beklentisi hastalarda hayal kırıklığı yaratmakta bu nedenle ayrıntılı bilgilendirme işlem öncesinde yapılmalıdır. Çok geniş yelpazede güvenle uygulansa da gebeler ve emziren annelere, diyabet hastalarına, kanser hastalarına, kronik karaciğer ve böbrek hastalarına uygulama yapılmamaktadır.

Genç ve sağlıklı görünmenin en temel sırrı cildimize iyi bakmaktır. Bunun için hangi mezoterapi yönteminin sizin için daha uygun olduğuna karar vermek adına plastik cerrahınızdan yardım alabilirsiniz.

Hürriyet Aile Özel

Yazının Devamını Oku