Saç ve tırnaklara ne oldu?

Eğer yiyip içtiklerinize dikkat etmez, vücudunuza bazı zorunlu maddeleri kazandıramazsanız, en iyi şampuanları ve en pahalı tırnak ürünlerini de kullansanız umduğunuz sonucu alamazsınız.

Haberin Devamı

Saçımıza da, tırnaklarımıza da düşkünüz! Böyle olduğu için de daha iyi bakmaya, sorunlarını mümkün olduğu kadar çabuk çözmeye çalışır, en kaliteli şampuanları kullanıp en iyi tırnak ürünlerini satın almaya gayret ederiz. Yanlış da yapmayız!
Saçlar ve tırnaklar da tıpkı cilt gibi dışarıdan desteklenip korunmaya muhtaçtır. Ne var ki cildimiz için konulan değişmez kural, saç ve tırnaklarımız için de geçerlidir. Tıpkı cildimiz gibi onlar da “içeriden beslenir, dışarıdan desteklenir”. Bunun açık anlamı şudur: Eğer yiyip içtiklerinize dikkat etmez, vücudunuza bazı zorunlu maddeleri kazandıramazsanız, en iyi şampuanları, en pahalı tırnak ürünlerini de kullansanız umduğunuz sonucu alamazsınız.
Peki, nedir bu işin yolu? Saç ve tırnakları içeriden beslemek için neler yapmalıyız?
Bana göre temel problemlerden biri, saç ve tırnaklarımızın temel “destek maddelerinin noksanlığı”dır. Yeni beslenme modelimiz –yani batı tipi beslenme- bizi saç ve tırnaklar için vazgeçilmez maddelerden de mahrum bıraktı. Ne saçımız, tırnağımız, cildimiz ne de kemiklerimiz, kaslarımız ve tendomlarımız bu maddeleri, yani kolajen, hyaluronic acid, GAG’lar ve diğerlerini yeteri kadar bulamıyor. Nedeni şu...

KEMİKLİ ETİ UNUTTUK!

Yeni beslenme alışkanlıklarımız nedeniyle ne tavuğu, ne kırmızı eti kemiği ile tencerede pişirip suyuyla birlikte yiyoruz. Karkas et, kemikli bütün tavuk, şehirleri bırakın köylerde bile pişirilmez oldu. Dahası ne kelle paça, ne de sakatat grubu diğer besinleri mutfağımıza sokuyoruz. Bu nedenle de temel yapı taşımız bazı maddelerden (destek dokusunu oluşturan hammaddelerden) mahrum kaldık.
Son yıllarda saç, tırnak, cilt, kemik, eklem problemlerinin daha yaygın sorunlar haline gelmesinin önemli bir nedeni de budur. Daha da önemlisi sorun sadece saç, tırnak, cilt, kemik-eklem-tendom-kas sorunu değil, toptan bir destek madde açlığı durumudur.
Listeye demir, D vitamini, çinko, biotin, folik asit, B1, B6, B12 vitaminleri, kalsiyum, selenyum ve manganez eksikliklerini de eklememiz lazım. Kısacası saç ve tırnaklarımızı daha iyi beslenmek istiyorsak biraz daha detaylı düşünmemizde, beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirip “acaba vücudumda bir şeyin eksikliği mi var?” diye düşünmemizde fayda var.

Haberin Devamı

BİR ÖNERİ

SAÇ VE TIRNAKLAR İÇİN...

*Güneş ışınları, hava kirliliği, sık ve sert fön çekmeler ve belki hâlâ bırakamadığınız sigara, serbest radikallerin çoğalmasına ve saçlarınızın kurumasına sebep olur. Bunlarla mücadelede en büyük yardımcınız antioksidan içeriği zengin gıdalar, özellikle koyu renkli meyvelerde bulunan polifenollerdir. Daha yumuşak saçlarım olsun diyorsanız meyve seçimlerinize böğürtlen, yaban mersini, kiraz ve nar eklemenizde fayda vardır.

*Vitamin eksikliği olduğunda saçlarınız daha yavaş uzar. Olağan koşullarda saçlar günde 20-30 milimetre kadar uzayabilir. Her bir saç telinin aylık uzama miktarı da yaklaşık olarak 1 santimetredir. C vitamini sağlıkla uzayan saçlar için çok önemlidir; Çünkü C vitamini kolajen adlı proteinin yapımı için gereklidir. Kolajen de saç üretimi için vazgeçilmezdir. Günlük C vitamini ihtiyacı, hanımlar için 75, beyler için 90 miligramdır. Bunu bir orta boy portakal (70 mg) veya bir kivi (70 mg) ve ek olarak da yarım greyfurt (40 mg) yiyerek karşılayabilirsiniz.

*Kolay kırılan saçlardan yalnızca kozmetik yöntemlerle kurtulamayabilirsiniz. Çünkü tek nedeni yanlış kurutma ya da sert fırça kullanma olmayabilir. Çeşitli araştırma sonuçları, biotin (H vitamini) eksikliğinin saçların daha kolay kırılmasına neden olduğunu gösteriyor. Bu saptama doğrultusunda önerilen günlük biotin dozu 30 mikrogramdır. Biotin açısından zengin gıdaların başında havuç, domates, soğan, yumurta, badem, ceviz, fındık, avokado ve somon gelir. Bir yumurta ile günlük biotin ihtiyacınızın yüzde 27’sini, bir su bardağı havuç ile yüzde 20’sini karşılayabilirsiniz.

*Saçların oluşumu üç aşamada gerçekleşir. Önce büyürler, sonra geçiş dönemi ve dinlenme gelir. Oluşum ve büyüme sırasında ne kadar çok iplikcik olursa o kadar kalın ve yoğun saçlara kavuşursunuz. Saçların yüzde 97’si proteinden oluşur. Sağlıklı saç oluşumu için proteine, oksijeni deride saç üretim yeri olan folikül adlı keselere taşıyan demire ve saç yenilenmesine yardım eden çinkoya ihtiyacınız vardır. Günlük beslenme planınızda kilo başına 0,8 gram protein yer alması bu dengeyi sağlar. Ayrıca günde 15 miligram çinko ve 18-20 miligram da demir gereklidir. Bu nedenle et, balık, fasulye, koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri ve kuru yemişler beslenme planınızda öncelikle yer alması gereken gıdalardır.

*Olağan koşullarda, günde 50-100 tel saç dökülür ve bu miktardaki dökülmeyi de pek fark etmezsiniz. Eğer dökülen günlük saç teli sayısı 100’ü geçiyorsa dikkat çekmeye başlar. Omega-3 yağ asitleri yalnız kalp sağlığınızı korumakla kalmaz güçlü ve parlak saçlara sahip olmanıza da destek olur. Haftada iki gün omega-3 açısından zengin somon veya sardalya gibi bir balık yemeniz, yağ tercihinizi her zaman zeytinyağından yana kullanmanız, günde 3-4 yarım ceviz veya 8-10 fındık yemeniz uygundur. Koyu yeşil yapraklı sebzeler de iyi birer omega-3 kaynağıdır.
DR. EVREN ALTINEL

Yazarın Tüm Yazıları