Düşük tansiyonun tedavisi var mı

Bu sorunun cevabı bence “hayır” olmalı. Çünkü sorun çok özel bazı durumlar dışında ve bir hastalık işareti olmadıkça tedavi gerektirmez. Dahası yaşı genç, hareketli ve sağlık sorunu yaşamayan kişilerde düşük tansiyon, tıpkı yavaş nabız gibi “iyi kondisyon ve formda olma” alameti bile sayılır.

Haberin Devamı

Sporcuların tansiyonları bilhassa düşük ve nabızları da yavaş olur. Ama ileri yaşlarda tansiyonun 90/60’tan düşük ve nabzın 60’tan yavaş olması sağlık açısından önemlidir. 

Bu durum kalp ve beyin başta olmak üzere hayati organların çalışması ile ilgili sorun yaratabilir.
Sürekli olarak düşük tansiyonla yaşayanlar, kalp-damar sistemleri alışmış olduğu için pek rahatsız olmazlar.
Fakat tansiyon aniden düştüğünde beynin kanlanması yetersiz kaldığı için baş dönmesi, göz kararması, “gözlerin önüne perde inmesi” hissi gibi yakınmalar, hatta baygınlık bile olabilir.
İshal, kusma, yüksek ateş ya da aşırı terlemeye bağlı sıvı kayıpları, bazı ilaçlar, kan şekeri düşmeleri tansiyonu düşürür. Gebelikte de tansiyon düşmesi görülebilir.
Ayrıca kalp yetmezliği, ritim bozuklukları, karaciğer hastalıkları, ani gelişen alerjik reaksiyonlar da düşük tansiyon nedeni olabilir.
Aniden tansiyonu düşen, fenalaşan birini hemen yastıksız, sırt üstü yatırıp bacaklarını kalp seviyesine kadar kaldırmak ve takibe almak en uygun davranıştır.
Bu arada genel sağlığı hakkında bilgi edinip ona göre plan yapmak, gerekiyorsa doktoruna haber vermek ya da hastaneye yönlendirmek söz konusu olabilir.

Haberin Devamı

İyi bir kolesterol nasıl artar

İyi kolesterol, yani HDL damarlarımızı bir çöpçü gibi süpürür, bizi damar sertliğinden korur. Kadınlarda 50 erkeklerde 40 mg/dl’nin altındaki HDL değerleri kalp-damar sağlığı açısından düşündürücüdür.
HDL’si 35’in altında olan birinin kalp krizi riski 65’in üzerinde olana göre 8 kat fazladır. Bu kadar önemli bir maddeyi artırmanın yollarını bulmamız ve dikkatle uygulamamız sağlığımız için yapacağımız en iyi davranışlardan biridir.
HDL’yi yükseltmek için eğer içiyorsanız, sigarayı bırakın. Aktif olun. Egzersiz yapın. Varsa fazla kilolarınızdan kurtulun.
Beslenmenizde bazı gıdalara öncelik verin, kimisinden de ayrılın. Şekerden uzak durun. Tatlı ihtiyacınızı bitter çikolata ile giderin. Bol bol balık tüketmeye özen gösterin. Antosiyanin adlı antioksidandan zengin olan mor renkli besinlere (kırmızılahana, pancar, siyah üzüm, kiraz, vişne, yaban mersini, kırmızı soğan gibi) çokça yer verin.
Doktorunuzun önerisi doğrultusunda niasin içeren destekler ya da fibrat kullanmanız da HDL’yi yükseltme konusunda yardımcı olur.

Haberin Devamı

Sigarayı bırakmanız için 15 neden

1- Bu kararı 50 yaşından önce verirseniz içmeye devam edenlere göre ölüm riskiniz 15 yıl içerisinde yüzde 50 azalır.
2- Kalp krizi geçirme riskiniz 1 yıl sonra yarıya iner, 15 yıl sonra hiç içmemiş olanlarla aynı konuma gelirsiniz.
3- Akciğer kanseri riskiniz 10 yılda yarıya iner.
4- Bir yıl sonra mesane, gırtlak ve rahim ağzı kanseri riskiniz, 5 yıl sonra ağız ve yutak kanseri riskiniz, 10 yıl sonra pankreas kanseri riskiniz büyük oranda düşer.
5- Felç geçirme riskiniz 2-4 yılda içmeyenlerle aynı düzeye düşer.
6- Bronşit, zatürre, sinüzit riskiniz azalır.
7- Ülser riskiniz azalır.
8- Koku ve dolayısıyla tat alma duyularınız düzelir.
9- Özellikle sabahları rahatsızlık veren öksürük azalır ve sonuçta biter.
10- Cildiniz erken yaşlanma tehdidinden kurtulur, lekelenme durur.
11- Bağışıklığınız güçlenir, direnciniz artar.
12- Dişlerinizin rengi düzelir, ağız kokunuz gider.
13- Başkalarını rahatsız etmez, sigaranızdan rahatsız olanlarla girdiğiniz gereksiz polemiklerden kurtulursunuz.
14- Çevreyi korumuş olursunuz.
15- Her gün onlarca lirayı havaya üflemeyerek ekonomi yaparsınız.

Haberin Devamı

Aspirin astım krizini tetikler mi

Evet, aspirin yani asetilsalisilik asit içeren ilaçlar astım krizine yol açabilir. Ayrıca ritim bozukluğu, yüksek tansiyon gibi durumlarda kullanılan beta-blokerler, antibiyotiklerin bazıları da astıma yol açabilen ilaçlar arasındadır. Çok nadir de olsa astım tedavisinde kullanılan solunum yolu genişleticiler ve kortizonlu ilaçlar da ters teperek astım krizine neden olabilir.
Akarlar, toz, duman, hava kirliliği, küf, nem, soğuk hava, sigara dumanı, farklı kokular, kedi-köpek gibi evcil hayvanların tüyleri, çiçeklerin polenleri, hamam böceği astım krizini tetikleyebilir.
Üst solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit, bronşit, hatta diş ve diş eti enfeksiyonları da astım krizine yol açabilir.
Adet dönemlerinden önce astım krizi gelişebilir. Gebelikte de astım krizleri sıklaşabilir.
Fiziksel aktivite sırasında, egzersiz yaparken de astım krizi başlayabilir.
Yoğun duygusal yüklenmeler, inişli-çıkışlı duygu değişimleri, gülme ya da ağlama nöbetleri, ağır stres astım krizini başlatan nedenler arasında sayılabilir.
Kimyasalların yaşantımızın her yerine katıldığı, elimizi uzattığımız, yediğimiz-içtiğimiz her şeye bulaştığı günümüzde astım krizlerini tetikleyebilecek nedenlerin listesini sonlandırmak mümkün görünmüyor.

Haberin Devamı

Horlamayı durdurmanın 9 yolu

1- Kilo vermek horlamayı azaltır, hatta ortadan kaldırır. Fazla kilosu olanlarda baş-boyun anatomisi, yağ doku fazlalığı yüzünden bozulmuştur.
2- Dengeli beslenmek, yeterince protein almak, kasları korurken yumuşak dokuların gevşemesine de engel olur.
3- Yatmadan en az 2 saat önce yiyip içmeyi bırakmak ve boş mideyle yatmak reflü riskini de horlama olasılığını da azaltır.
4- Yatma saatlerine yakın alkol kullanmak horlamayı tetikler.
5- Nem oranı dengeli, serin bir yerde uyuyanların daha nadir horladığı belirtiliyor.
6- Yastık sayısı ve kalınlığı kişisel bir tercih olsa da horlayanların biraz daha yüksek yastık denemelerinde fayda var.
7- Yan yatmak horlamaya engel olabilir.
8- Uykuya dalma güçlüğü olanların kullandığı uyku ilaçları, sakinleştiriciler ve bazı alerji ilaçları da horlamaya yol açabilir.
10- Düzenli uyku saatleri de horlamanın etkili çözümlerinden biridir.

 

Yazarın Tüm Yazıları