Bahar yorgunuyuz

Bugünlerde konuştuğum her üç yetişkinden biri “Yorgunum hocam!” diyor. Haklılar! Bir taraftan “pandemi/salgın meselesi”, diğer taraftan etiketlerdeki “fiyatlar/pahalılık/enflasyon problemi” ve sanki bu ikisi yetmezmiş gibi bir de üzerlerine eklenen burnumuzun dibindeki “savaş ikilemi” çoğumuzu fazlasıyla yordu. Şimdi bunlara bir yenisi daha eklendi: “Bahar!”

Haberin Devamı

Uzmanların çoğu kabul etmese de bana göre baharla ortaya çıkan özel bir “yorgunluk tablosu” kesinlikle var. Ve o tabloyu “bahar yorgunluğu” olarak tanımlayanlar haklılar. İtiraf edeyim, kenarından köşesinden de olsa bahar yorgunluğuna bu yıl ben de paçamı kaptırmış durumdayım. “Neyin nesidir bu bahar yorgunluğu hocam?” diyorsanız, buyurun...

Bahar yorgunuyuz

BAHAR BİZİ NEDEN YORAR

KANAATİME göre, baharla gelen “cemreler” sadece “havaya, toprağa ve suya” düşmüyor. O cemrelerden “beden ve ruhlarımız” da nasibini alıyor. Baharın getirdiği doğasal ritmik değişiklikler, bedensel ve ruhsal biyoritmimizi de etkiliyor. Gündüz/gece, aydınlık/karanlık süreçlerinin değişmesi, ısı ve nem oranlarının/rakamlarının farklılaşması, tabiattaki iyon dengesinin yeniden yapılanması bu değişikliklere yol açan temel faktörler olmalıdır. Diğer taraftan bahar yorgunluğu biraz da beden ve ruhumuzun yeni mevsime uyum sağlamaya çalışırken verdiği ruhsal tepkilerin de beklenen bir sonucudur. Bitmedi! Bahar aylarında oluşan/sıklaşan polen alerjilerinin de -bahar alerjileri- bu yorgunlukta paylarının olduğu kesindir. ÖZETLE: Her ne kadar şair o güzel şiirinde “Beni bu güzel havalar yordu arkadaş” dese de bahar yorgunluğu zannedildiği gibi sadece “romantik bir yorgunluk” ya da yalnızca “şarkılara şiirlere konu, sıradan bir halsizlik” durumu değildir.

Haberin Devamı

Bahar yorgunuyuz

KISA BİLGİ
BAHAR YORGUNLUĞUNA 10 ÇARE

İLK 5

* Beslenmenize dikkat edin. Şeker ve unlu besinlerden uzak durun. Protein ve posa zengini gıdalara (bakliyat, meyve ve sebzeler, yoğurt,
balık, yumurta) yüklenin.

* Uykunuzu dikkatle gözden geçirin ve gerekiyorsa iyileştirin.

* Egzersiz yapmayı ihmal etmeyin. Güne egzersizle merhaba deyin.

* Kafeinli içeceklere sınır getirin.

* Alkollü içeceklerden uzak durun.

İKİNCİ 5

Haberin Devamı

* B vitamini (1, 6, 9, 12) takviyeleri alın. B12 seviyenizi 500’ün üzerinde tutun.

* Kış süresince dibe vurmuş olması muhtemel olan D vitamini eksikliğinizi de giderin. D vitamininiz 50-100 aralığında olsun.

* Magnezyum zengini besinlere (yağlı tohumlar/çekirdekler) ağırlık verin. Magnezyum desteği almayı düşünün.

* Ginseng ve rhodiola gibi “adaptojen” bitkisel takviyelerden de istifade edebilirsiniz.

* Bitki çaylarından özellikle yasemin çayından daha sık faydalanın.

Bahar yorgunuyuz

OKUR SORUSU 1

‘YAĞLARI ERİTEN’ BİR CİHAZ VAR MI

BAŞLIKTAKİ soruyu daha önce de yanıtladım ama sorulmaya hâlâ ve ısrarla devam edilince bir kez daha yanıtlamak farz oldu: Bugüne kadar ne karnınız, göbeğinizdeki ne beliniz, kalçanız ya da baldırınızdaki fazla yağları eritebilen bir teknoloji, bir cihaz maalesef icat edilememiştir. Bu nedenle ne üretici firmaların ne de bu aletleri uygulayan “sözde uzman”ların ileri sürdüğü “Yağları kırıyor, dondurup parçalıyor, ısıtıp eritiyor, Amerika’da FDA’da tavsiye ediyor” ve benzeri önermelere sakın itibar etmeyin. Lütfen inanmayın ve aldanmayın. BİLİNİZ Kİ... Ne titreşim, ısıtma ya da soğutma... Ne de lazer teknikleri, uzun ya da kısa dalga yöntemleri... Bunların hiçbiri ama hiçbiri, hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiçbir oranda/düzeyde bugüne kadar hiç kimsenin hiçbir işine yaramamıştır, yaraması da mümkün değildir. Kısacası bilmelisiniz ki siz o kliniklerde yan gelip yatarken uygulanan o palavra aletlerle fazla yağlarınız asla erimiyor, eriyemiyor, eriyemeyecek(!) Tekrar hatırlatalım: FAZLA YAĞI ERİTMENİN YOLU SADECE VE SADECE YEDİKLERİNİZİ AZALTMAKTAN (GIDA TASARRUFU) VE YAPTIKLARINIZI ARTTIRMAKTAN (HAREKET BEREKETTİR) GEÇİYOR.

Haberin Devamı

Bahar yorgunuyuz

OKUR SORUSU 2
YAĞLARI ERİTEN BİR HAP VAR MI

KAPIMIZDAN giren bahar ve sırada bekleyen yazla birlikte bedenlerimizde biriken “kıştan kalma” fazla yağlarımız hepimizi üzüyor. Haksız da sayılmayız. Hatta bazen o üzüntü fazlaca büyüyor, ruhsal bir ağırlığa, bir stres topuna bile dönüşebiliyor. Bu durumdan istifade etmeye çalışan bazı uyanıklar da karşı-mıza geçip “YAĞLARI ERİTİR” iddiasıyla kafamızı karıştırmaya çalışıyor. Bu uyanıkların(!) torbalarında her yıl yeni bir ürün, yeni bir hap, çöp hep var. Bu sözde zayıflatıcı çöpler, bazen “Norveç üzümü, Hatay biberi, Urfa isotu, Çanakkale lahanası” kapsülleri, bazen de “elma sirkesi, İsveç şurubu” ve benzeri palavralar oluyor. Aman dikkat! Bu sözde zayıflatıcı çöpleri satanlar, bazen de gıda desteklerinden faydalanma yoluna gidebiliyor: Mesela “Kalçalarınız mı büyüdü? Yüklenin CLA’ya” diyebiliyor. Ama bilelim ki bu “davul tozu, minare gölgesi” çöplerin hiçbiri fazla yağlarınızı eritmiyor, eritemiyor.

Yazarın Tüm Yazıları