Ne hakkınız var kulak kirletmeye!

Benim üzerinde konuşmak istediğim tam da bu aslında. Herkes bir cover peşinde. Herkes eski şarkıları bulup, çıkarıp yeniden söylemek niyetinde.

Haberin Devamı

Bunlara karşı mıyız, hayır...

Fakat bu işin bir ayarı olmalı.

Demet Akalın çok haklı şekilde isyan etmiş. Elif Kaya’nın “Mavi Mavi” şarkısını dinlemiş ve “Şu şarkıları özgür bırakın. Saçma sapan aranjeler, saçma sapan okumalar” diyerek isyan etmiş.

Yahu yapmayın cidden.

Yemek konusunda da böyleyim. Her yemek yorumlanmasın derim. Tamamen tüketici bilincimle söylerim bunu. Şarkılar da öyle.

Her şarkı günümüze uydurulmaya çalışılmaz. Çalışılırsa ortaya skandal çıkar bazen. Kusura bakmasın söyleyen ama “Mavi Mavi” çok lezzetsiz olmuş.

Kimin ne hakkı var o güzelim şarkıyı bana böyle dinletmeye, ağzımın tadını, kulağımı bozmaya?

Hiç kimse de çıkıp demiyor mu “Yahu mahvetmişsin şarkıyı” diye...

Bir kez daha belirteyim o zaman, Demet öyle haklısın ki...

Ali Tekintüre ve Yunus Bülbül’ün “Gidecek Bir Gün” şarkısını cover’layıp üstesinden hakkını vere vere geldikten sonra bunları söylemeye de öyle hakkın var ki... Dur ben bir “Gidecek Bir Gün” dinleyeyim de kulağımı temizleyeyim...

Haberin Devamı

Güzel hareketler

 Geçen hafta Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Jolly Joker konserleri vardı. Ben iki konsere gidebildim. Biri Simge, diğeri Hakan Altun. Ve gözlerimle gerçek ‘sold out’lara şahit oldum. Satıldı yani tüm biletler.

Çoğu organizasyon gibi bedavaya dağıtılan binlerce bilet yoktu. Jolly Joker’lerin sahibi İbrahim Sayın çok iyi dostumdur. Nasıl katı olduğunu da bilirim böyle konularda. Ama altından nasıl da güzel kalktı böyle bir organizasyonun. Hem eğlendi hem eğlendirdi. Vallahi bravo!

 Arnavutköy’deki Danış Restoran nihayet terasını açtı. Nihayet diyorum, çünkü uzun zamandır uğraşıyorlardı biliyorum. Değmiş beklediklerine.

Arnavutköy’de olmayan bir konseptti Danış Restoran. Şimdi daha da tadından yenmez hale getirmişler mekânlarını.

 Benim eski oturduğum sitede komşumdu Dr. Elif Çolak. Geçen gün karşılaştım. İstanbul ve Ankara’da ünlülerin akın ettiği bir kliniği var. Adı ‘Luva’. Şimdi İzmir ve Adana’ya da şube açıyormuş.

Kadınların şöyle işler yapıp bir de kendi kendilerine büyümelerine bayılıyorum.

 Salih Ünlü, İstanbul’daki vizyonunu bu sene Bodrum Yalıkavak’a taşıdı. Mezra Yalıkavak adında bir mekân açtı. Mezra geniş bahçesi olan, doğayla iç içe bir yer. Ama bunun yanında bir yaşam alanı ve şef restoranı. Menüleri ‘Anadolu fine dining’ menüsü. Akşam saatlerinde ise mekân başka bir havaya bürünüyor ve müzik başlıyor.

Haberin Devamı

Siz şöyle düşünün; sabah kahvaltıya başlayıp, öğlen vaktini huzurla geçirip, akşam yemeğinizi yiyip müzik dinleyebileceğiniz bir yer olmuş Mezra...

Tek taraflı bakmayalım

Yanlış anlaşılma ihtimaline karşı yazmak istiyorum tekrar. Amacım Alina Boz’u eleştirmek değil.

4 yıllık bir ilişkinin bitmesinden hemen 2 hafta sonra yeni bir ilişkiye başlamak ne kadar doğru” diye bir yazı yazdımü.

Beynimin içinde dolaşan ikinci düşünceyi de söylemek isterim.

Bir kadın bir ilişkiyi hele ki uzun süredir içinde olduğu ilişkiyi pat diye bitirmez.

En az 6 aylık geçmişi vardır o işin.

Kafada bitmiştir yani aylar önce.

Sonrası kopma aşaması, hatasız zararsız sıyrılma aşamasıdır.

Haberin Devamı

Yani bizim 2 hafta dediğimiz ayrılık, kim bilir belki 6-7 aylık bir ayrılıktır...

Bir insanı yargılamak kimsenin haddine zaten değil ama tek taraflı da düşünmemek lazım bazen.

Yaparsan, görürsün...

 Büyük konuşursan, büyük konuştuğun yerlerden vurulursun.

 Neye ‘asla’ dersen, günün birinde bakmışsın içindesindir.

 Yadırgarsan, yadırganacak duruma düşebilirsin.

 Alay edersen, gün gelir alay edilirsin.

 Tepeden bakarsan, tepeden bakılırsın.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları