Influencer’lar siz “zavallı mısınız?”

Ben değil Okan Bayülgen söyledi...

Haberin Devamı

Aynen şu ifadeleri kullandı ünlü isim:
“Influencer’ların hepsi çöp, para kazanmaya çalışan zavallılar hepsi. Hiçbir şey olmaz onlardan.”
Şimdi gel de ‘kısmen’ katılma Bayülgen’e...
Sosyal medyada adını duyuran arkadaşlarımız arasında işini hakkıyla yapan, içerik üreten, her gün üzerine koyarak ilerleyen isimler var. Ama onlar dışında maalesef yarısından fazlası gerçekten de ‘havadan’ para kazanıyor bu isimlerin.
Tiktok dünyasına da değindi ünlü şovmen.
‘Gerizekalı onlar’ dedi. Bir dönemin popüler uygulaması olan ‘Vine’ fenomenlerine benzetti Tiktok’çuları. Şimdi var mı ‘Vine’, yok.
Uçtu gitti.
Oradan ismini duyuran isimler var mı?
Yok.
Tiktok fenomenlerini de aynı son bekliyor maalesef.

Tüketirken, tükeneceksiniz

Hiç kızmayın Okan Bayülgen’e...
Üslubuna kafayı takın, “daha kibar olabilirdin” deyin, tamam ama arka planını iyi okuyun o sözlerin.
Çünkü acilen kafayı çalıştırmazsanız...
◊ Kısa süre sonra yok olacaksınız...
◊ Paylaşımlarınız artık masalarda konuşulmayacak...
◊ Dalga konusu olacak danslarınız ve sözleriniz...
Yani hızlı bir şekilde ‘yeni şeyler söylemeye’ ihtiyacınız var...

Haberin Devamı

39 yıl önceki mevzu açılır mı

Sene 2001.
O dönemin Hürriyet Gazetesi’nde şöyle bir haber var “Mehmet Ali Erbil ile Emel sayın 19 yıl önce aşk yaşadılar.”
Yani 1982 senesine işaret ediyor haber.
O zamanlar Erbil 25, Sayın ise 37 yaşında.
Kimse onları ilişkileri varken beraber yakalayamamış ama iki isim bir dönem gerçekten de birlikteymiş.
Peki bu ilişki, 39 yıl sonra neden tekrar gündeme getirilir?
Mehmet Ali Erbil acaba boş zamanlarında eski gazeteleri mi karıştırıyor?
Emel Sayın güzel bir cevap verdi Erbil’e...
“Bu aralar tuhaf açıklamalar yapıyor” dedi.
Yani “Ben pek ciddiye almıyorum” demek istedi.
Son zamanlarda bu ‘tuhaflık’ tanımına çok sığınıyor Mehmet Ali Erbil.
Tuhaflık adı altında her şey mübah diye bir şey yok!
39 yıl önce yaşanan bir ilişkiyi şimdi gündeme getirmenin hiç manası yok.
O yüzden ‘amaç ne’ diye soruyor insan ister istemez...

Influencer’lar siz “zavallı mısınız”

Haberin Devamı

Haftanın ‘güzel işleri’

◊ Üsküdar Belediyesi güzel iş yaptı. Evgeny Grinko gibi usta bir sanatçıya konser verdirerek belediyenin kültür ve sanat sezonunu açtı.
Konser alanı doldu, merdivenlerde oturanlar, arabalarında konseri dinleyenler hatta yanlarında plaj sandalyesi getirip kaldırımlara kurulanlar vardı.
◊ YouTube, aşı karşıtı videoları sisteminden kaldıracağını açıkladı.
Aşı krizinin önüne geçmek için güzel hamle bu.
Böyle önemli firmalar ‘gelir kaybını’ göze alarak attıkları bu radikal adımlarla örnek olmalılar.
◊ Farah Zeynep Abdullah kilo aldığıyla ilgili çıkan haberlere dayanamadı ve isyan etti.
Bir video çekerek “Sıkılmadınız mı insanların orasından burasından konuşmaktan” dedi.
Güzel iş Farah... Konuşanlar emin ol sıkılmayacaklar ama senin gibi kendisiyle barışık insanlar böyle ‘tatlı’ isyanları sayesine kazanacaklar.
◊ İrem Derici’nin Harbiye Açıkhava Sahnesi için hazırladığı sahne şovu, seçtiği şarkılar, yerinde durmadan dans ettiği anlar çok güzeldi.
Konseri başından sonuna kadar ‘güzel iş’ kategorisine sokmak hiç yanlış olmaz.
◊ Bülent Ersoy’un orkestra ekibi Kıbrıs’ta tutuklandı. Eleştirdiler Ersoy’u ama o “gerekirse ekibim için servetimi ortaya dökerim” dedi. Benim anladığım zaten bu süreç boyunca Ersoy elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Hangi vicdan sahibi “Ekibimden bana ne! Tutuklanırlarsa tutuklansınlar” der ki zaten.
O yüzden Ersoy’un bu samimi açıklaması bence haftanın güzel işlerindendi.

Haberin Devamı

Elbet özür dileten biri çıkar

Oyuncu Kubilay Aka kısa sürede ciddi hayran kitlesi edinen isimlerden biri.
Aynı zamanda, “keşke sadece işini yapsa ve işi dışında çok konuşmasa” dediklerimiz sınıfına da soktu kendini.
“Ben haklı veya haksız özür dilemem. Birine minnet etmeye gerek duymuyorum. 26 yaşındayım” dedi.
Kalabalık bir ortama girip, yaptığı absürt hareketlerle ilgi çekmeye çalışan tiplerden ne farkı var genç oyuncunun...
Genç nesilde tehlike çanları çalıyor...
◊ Baksanıza, “26 yaşında bir insan özür dilemez görüşünü” savunuyorlar...
◊ Özür dilemeyi birine minnet olarak görüyorlar...
◊ “Haksızken özür dilenmez” sloganları atıyorlar...
Diyelim ki Kubilay arkadaşımız yolda yürürken yanlışlıkla birine çarptı ve o kişinin elindeki kahveyi döktü...
Ne yapacak? “Pardon” bile demeden geçip gidecek mi?
Ya da...
Arkadaş ortamında söylenmemesi gereken sözler söyledi ve o masadaki bazı kişilerin kalbini kırdı.
Ertesi gün “hata yaptım özür diliyorum” demeyecek mi?
Bal gibi de diyecek.
O yüzden ‘haftanın gündeme gelmek için konuşan ismi’ seçiyorum ben Kubilay Aka’yı...

Yazarın Tüm Yazıları