Hastalık olmuş bu!

Bakın siz şunu yapıyorsunuz...

Haberin Devamı

* Hem konser olsun, müziksiz kalmayalım diyorsunuz...
* İlçemize sanatçı gelsin diye ısrar ediyorsunuz...
* Etkinlik alanımız var neden sanatçılar gelmiyor diye soruyorsunuz...
Bunlar çok güzel, çok yerinde istekler.
Fakat siz bunları derken..
* Sahneye çıkan sanatçıya şişe fırlatıyorsunuz...
* Cep telefonu atıyorsunuz...
* Taş atıyorsunuz taş...

Çok pardon ama...

Dün Simge Sağın’a yapılan rahatsız edici hareketi yazdım... Yazıyı gönderdim sonra karşıma Oğuzhan Koç’un bir videosu çıktı.
Oğuzhan sahnedeyken telefon fırlatmışlar.
Oğuzhan’da...
“Yüzüme telefon attın, nasıl bir adamsın sen ya. Ben şimdi bunu sana geri vermiyorum, ikinci el satış sitesinden satışa çıkaracağım” demiş.
Muhakkak vermiştir telefonu Oğuzhan ama tepkisini de öyle kibarca göstermiş ki ‘anlayana’ derler ya hani...
Bırakın sahneye yabancı madde atmayı...
Efendi gibi dinleyin şarkınızı, tutun alkışınızı, edin dansınızı.
Yoksa dinleyecek sanatçı bulamayacaksınız.

Haberin Devamı

Kopya mı esinlenme mi

* Senaryolar birbirini andırabilir...
* Kıyafetler birbirine benzeyebilir....
Bunları çok dert etmemek gerekir.
Şu yüzden bunları söylüyorum...
Özgür Masur çok iyi bir modacı. Birçok ünlü ismi giydiriyor. Geçtiğimiz gün Begüm Kütük’ün giydiği bir elbisenin Özgür Masur tasarımı olduğu haberleri çıktı.
Oysa Begüm de belirtmiş, elbise Özgür’e ait değil.
Sonra öğrendim ki o elbise Özgür’ün daha önce yaptığı tasarımlara çok benziyormuş.
Özgür de haklı olarak ‘bu elbise bana ait değil, benden kopyalanmış’ diye bir açıklama yaptı.
Bu isyanında, belki haklıdır.
Hatta belki hakkıdır.
Ama git gide daralıyoruz artık. En güzel sözler yazılıyor, en güzel besteler yapılıyor, en güzel tasarımlar da çiziliyor. O yüzden böyle benzerlikler muhakkak olur. Kopyalamaya hayır ama esinlenmeye evet diyenlerdenim ben!
Esinlenilen insanın da kendiyle gurur duyması gerektiğini düşünürüm hep!

Bodrum’da uygun yerler

* Uçuk fiyatlar ödememek ama iyi deniz ürünleri yemek istiyorsanız Yalıkavak eski marinadaki Ali Baba Restoran’a gidin.
Mekanın sahibi Haşim Yiğit yılların Bodrumlusu. Bölgede tanımayan yok onu.
Denizin kenarında, marinaya bağlı irili ufaklı sandalların önünde çok keyifli bir Bodrum akşamı geçirip öyle uçuk fiyatlar da ödemezsiniz Ali Baba’da...
* Gündoğan’ın en popüler yeri Küçükbük’te konumlanan Danış Restoran bölgenin yükünü tek başına çekiyor.
Gündüz plaj gün batarken de restoran olan mekanda, kaliteyi ve lüksü yaşayıp acımasız bir hesapla karşılaşmıyorsunuz.
Yolunuz düşerse kaburgadan yapılan çöp şişlerini mutlaka sipariş edin.
* Bildiğimiz ve çok özlediğimiz o fasıl eğlencesi var ya... İşte Özlem Mekik onu Bodrum’a taşıdı. Ziyade Fasıl artık Yalıkavak’ta D Plaj’ın içinde.
Gidilecek, görülecek, lezzeti denenip, iki dans edilecek yerler listenize ekleyin Ziyade’yi...

Haberin Devamı

Her yerde varsın

* Festival deyince...
* Konser söz konusu olunca...
* Huzurlu bir müzik dinlenmek istenince hep onun ismi.
Sena Şener’den bahsediyorum...
Ben geçen sene Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nda dinlemiştim Sena’yı ilk kez.
Spotify’dan dinlediğim sesi, o ruhu bulamayacağımı düşünürken sarsmıştı beni.
“Vay, bu ne ses” demiştim...
Şimdi hangi festival haberini okusam onu görüyorum, hangi masada otursam adını işitiyorum ve günün sonunda diyorum ki iyi müzik her zaman kazanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları