Böyle soru sorulmaz

Ne yapalım yemek mi yemeyelim? Ne yapalım yürüyüşe çıkmayalım, kahve içmeyelim mi? Ne yapsın istiyorsunuz insanlar? Ne acımasızlık bu? Mevzumuz Danla Biliç’e sorulan ‘imalı soru’. Kimse kusura bakmasın ama tüylerimi ürpertti o soru. Muhabir, yorum yapmaz, sadece olayın fotoğrafını çekip yorumu okuyucuya, izleyiciye bırakır... Ama olan maalesef tam tersi...

Haberin Devamı

Danla Biliç’i yemek çıkışında yakalamış Mustafa... Mikrofonunu hemen Danla’ya tutup, “Gayet iyisiniz bu süreci de gayet hızlı atlatıyorsunuz” diye sormuş.

Sonra da “Bu süreçte normal paylaşım yapanlara, sosyal medyanızdan kızardınız Danla Hanım” demiş.

Peki, muhabir kardeşim...

◊ Sen son bir haftadır ne yapıyorsun...

◊ Sadece gazetecilik mi yaptın mesela...

◊ Yemek yemedin mi? Sokakta yürümedin mi? Spor yapmadın mı? Evde film izleyip kahve içmedin mi? Arkadaşlarınla sosyalleşmedin mi?

◊ Ne yapsın istiyorsunuz insanlar? İster yemeğe gider, ister kahvesini yudumlar...

Kime ne?

Yolda yürüyen birine “Ooo süreci hızlıca atlatıyorsunuz” diye mi soracağız...

Hiç lafı dolandırmaya gerek yok, muhabir o soruyu “Olan biten hiç umurunuzda değil Danla Hanım” imasıyla soruyor.

Niyet okuyor.

Haberin Devamı

Muhabirleri koruyup kolladım hep.

Ama burada olamam.

Muhabir olayın fotoğrafını çeker, yorum yapmaz.

Hele ki böyle imalı yorum hiç yapmaz, yapamaz.

O yüzden sen bu olayda sınıfta kaldın Mustafa kardeşim.

Pamuk gibi adamsın 

Artık tükenmişliğin sonunu yaşıyordum.

Ama Muammer Amca’yı gördüm.

Nedendir bilmem şu kirli dünyada içimi ısıttı benim.

Açmış tezgahını, kurmuş sistemini, çocuklara pamuk şeker dağıtıyordu deprem bölgesinde.

Birileri “Ne kadar borcumuz” diye sorduğunda...

“Ne borcu, bunlar benden” cevabını veriyordu.

Pamuk gibi adamsın Muammer Amca.

Neydim ne oldum

Ben var ya...

Saçma sapan mevzuları dert ederdim kendime.

Artık etmeyeceğim.

Kavga edip ertesi güne bırakırdım.

Artık bırakmam.

En güzel sürprizi yapmak için gün sayardım...

Artık saymam, hemen yaparım.

Anlamını yitirmesin sevgi sözcükleri diye ketum davranırdım.

Varsın yitirsin, esirgemem.

Bir de arkadaşmış gibi gözüküp sever gibi yapıp menfaati peşinde koşanlara, “Canları sağ olsun” derdim.

Artık demem.

Vakit değerli, sen değerlisin, sevdiklerin değerli...

Motivasyona bak

Bravo Deniz Akkaya’ya...
Bu motivasyonuna alkış.
İnsanlar ölüyor, enkaz altında kalıyor ama umurunda değil. Belki yarına öleceğiz ama hiç derdi değil...
Konuşulacak şeyler olabilir ama o konuların zamanını beklemek gerekir.
Şimdi bunların zamanı değil.
Haluk Levent’i mi hedef alacaksın...
Al, tamam.
Ama şu dönemde insanların kafasını karıştırma.
Onunla derdin mi var?
Tamam, eyvallah.
Ülkenin yarısı sallanırken, yarısının acısı varken, ocaklar sönmüşken yapma bunu.
Hiç sormayacağım nedenini, sorgulamayacağım niyesini, zamanlamasını...
Ben böyle saldırganlık, böyle merhametsizlik çok az gördüm çünkü.

Haberin Devamı

Depremin canları

Çok şeye ağladım. Kedi ve köpeklere de ayrı ağladım. Hepimiz gördük.

* Enkazdan çıkan ama sahibi çıkmayan köpeklerin döne dolaşa enkaza geldiklerini...

* Enkaz altında sahiplerini ısıtmaya çalışmasını...

* Enkazın bir noktasından ayrılmayıp adres gösterenlerini

Günün sonunda hepsi sahiplerini aradı, hepsi işaret verdi. Günün sonunda sokakta tekmelediğiniz o hayvanlar belki canlarımızı kurtardı. İyi ki sizlerle paylaşıyoruz bu dünyayı.

İyi ki varsınız.

 

Yazarın Tüm Yazıları