‘Ben de buradayım’ dedi

Derin ve Deren Talu’nun iddialı kıyafetlerini tartışıyorduk ama Defne Samyeli yıktı geçti ortalığı. Sahne kıyafetiyle yine konuşturmayı başardı kendinden. “Pisti açın, ben de buradayım” dedi.
Samyeli’nin katıldığı özel bir gecede giydiği kıyafet bugünlerde herkesin dilinde.
O elbiseyi taşımak da bambaşka bir olay.
Yapıyor ve seviyor bu işi Samyeli.
Haliyle görselliği sesinin önüne geçiyor.
Şimdi bambaşka bir konuyu açıyor bu yazı: Ses mi, görsellik mi?
Hande Yener’in başlattığı “Sahnede vokallerine şarkı söyletiyorlar, açıklarını kapatmak için de şov yapıyorlar” polemiğine Bendeniz de katıldı.
“Görsellikten önce ses ve performans lazım” dedi.
Elbette ses lazım.
Hatta görsellik ile kıyasladığımızda o sesin en az ‘bir tık’ önde olması lazım. Ben oturduğum masada gözümü kapattığımda kulağıma güçlü bir ses gelmesini isterim.
Fakat...
◊ O sahneye çıkıyorsan iyi de giyineceksin.
◊ Seyircine saygın olacak.
◊ Kendine iyi bakmak zorundasın mesela.
◊ İddialı elbiselere kimse hayır demez. O yüzden ara sıra iddialı olmalısın.
Tabii istersen sahne şovunda nirvanaya çık.
İstersen ezber bozan bir elbise giy...
Sesin yoksa günün sonunda kaybedersin.
Bu arada Samyeli’nin o dekoltesi bol elbisesini Melis Sezen’in Altın Kelebek elbisesini tasarlayan Tuvana Büyükçınar hazırlamış.
2021 bitmek üzereyken yıla damga vuran tasarımcı Tuvana’dır artık.
Net.

Azıcık üzülürsünüz belki

Gülçin Ergül çok acı bir olay yaşadı. Trafik kazasında sevgilisini kaybetti. Olayın üzerinden 24 saat geçmeden Gülçin sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı, sevgilisinin fotoğrafının üzerine “Sen benim meleğim olarak kalacaksın” yazdı.
Öyle tepkiler aldı ki Gülçin, kaldırmak zorunda kaldı o fotoğrafı.
İnsanların kilosunu eleştiriyorlar, makyajını eleştiriyorlar, hepsine tamam ama bu eleştiriye kapalıdır.
İnsanların acıyla baş etme yollarını eleştiremez kimse.
Bu belki Gülçin’in vedası...
Onun fotoğrafını paylaşıp bir-iki güzel sözle uğurlamak istedi sevgilisini belki? O çok aradığımız ama her vakit bulamadığımız ‘empati’ tam burada devreye girmeli. Bu yaşanan olay ömür boyu hatırlanacak, Gülçin belki her gözünü kapattığında ölen erkek arkadaşını görecek. O yüzden bırakın vedasını nasıl ediyorsa etsin.
İster fotoğrafını paylaşsın, ister birlikte geçirdiği güzel anların videosunu yayınlasın.
Size ne, bana ne?
Kime ne?

Arkadaşları neden sessiz

Her topluma Aynur Aydın gibi, Ömür Gedik gibi, Sezen Aksu ve Zerrin Özer gibi hayvanseverler lazım. Çünkü bu isimler Gülşah Saraçoğlu ve İpek Tanrıyar gibilerin zulmünden bizi koruyacak insanlardır.
Saraçoğlu’nun “Kürk giyerim bana ne bana ne” açıklamasından sonra, nedense hepimizin bildiği o ünlü arkadaşları sessizliğini koruyor. Hepsi kafayı kuma gömmüş.
E hani sizler çok duyarlıydınız?
Hani evlerinizde kedi köpeklerinizle yaşıyordunuz?
Tepki göstersenize çok sevgili arkadaşınıza...
“Bir daha seninle çalışmayacağım” desenize.
Size elbise tasarlayacak, giydirecek bir sürü isim bulursunuz endişe etmeyin. Önemli olan iyi insan bulmaktır.

Ersoy’a 200 bin liralık baklava ağacı

Dün Hürriyet’in ikinci sayfasında okudum; “Bülent Ersoy adına yapılacak yılbaşı ağacı baklavadan olacakmış”...
Ben daha önce...
Ağaçsız yılbaşı ağacı gördüm. (Süslerden yapılmıştı sadece.) Makarnadan gördüm.
Kravattan, hatta jant kapağından bile yılbaşı ağacı gördüm. Ama baklavadan olanını ne gördüm ne duydum. Türk aklı tabii, hemen benim kafa maliyete gitti. Karaköy Güllüoğlu’nun patronlarından Murat Güllü’yü aradım, “Bu iş mühendislik işi, hemen bir hesaplama yapıp sana döneceğim” dedi.
Sonuç can sıkıcı...
Ortalama 2-3 metrelik bir yılbaşı ağacı için 160-170 tepsi baklava gerekiyormuş. Yani 2 bin 650 adet havuç dilim baklava.
Tanesini 50 TL’den hesap edersek, 132 bin 500 lira yapıyor.
İşçiliğiyle, ağacı taşıyacak iskelet sistemiyle, üzerine serpiştirilecek ekstra Antep fıstıklarıyla falan 200 bin liralık bir bütçe çıktı ortaya.
Yani Bülent Ersoy’a o gece hazırlanacak olan baklava ağacı için birileri 200 bin lira harcayacak.

Biraz taktik bilmek şart

Aleyna Tilki’nin uzun süredir birlikte olduğu bir sevgilisi vardı. Belli ki ayrılmışlar ve Aleyna yeni bir başlangıç yapmış. Geçen akşam Etiler’de meşhur bir restorana gitmiş Aleyna ve yeni arkadaşı. Çıkışta karşılarında magazincileri görünce gizemli erkek arkadaşın ağzından şu cümle çıktı:
“Çekmesinler, polis çağırırım!” Sonra beyefendinin şoförü çıktı sahneye ve patronunun yüzünü kapatmak için ceketini açtı.
Ceket açmak dikkati size çeker. Ayrıca o restorana gidersen magazincilere yakalanırsın. “Çekmesinler polis çağırırım” tehdidine gelince... Ne diyeceksin polisi arayıp? “Lütfen gelin, magazinciler beni çekiyor” mu?