2022’ye girişte zorunlu test

İşletmeler geçen sene müşteri kabul etmemiş, yılbaşı gecesini herkes evinde geçirmişti. Bu sene için özel hazırlık yapıldı, çoğu mekanın rezervasyonları doldu. Şöyle bir dönemde yeni yılı kapalı mekanlarda, kalabalık bir ortamda karşılayacak kadar ‘cesur’ olanlar kimler, o ayrı bir konu.

Haberin Devamı

Neyse...

Bunca mekan arasında bir tanesi dikkatimi çekti. Duyarlı hareketiyle aklımın bir ucuna not ettim onları.

Çünkü o mekan para kazanma hırsına kaptırmamış kendini, müşteri sağlığını ön plana çekmiş.

Fotoğrafta gördüğünüz bu ilan, geçen akşam çıktı karşıma.

Kuruçeşme’deki Korto İstanbul, müşterilerine açık açık bir uyarı yaptı.

PCR testi yaptırıp gelmezseniz kapıda testinizi biz yapacağız. 10 dakikada sonuçlanacak hızlı testi beklerken sizlere sıcak şarap ikram edeceğiz” dediler.

İşte budur!

Bunun nedeni ise son zamanlarda Covid falan umursamadan ortalıkta dolaşan tipler.

Ben yılbaşını kapalı bir mekanda geçirecek olsam ilk aklıma gelen...

Ya ortamda pozitif biri varsa...

Ya mekan çıkışı hastalanırsam...

Ya taşıyıcı olup sağa sola virüs bulaştırırsam...

Haberin Devamı

Gibi endişe verici düşünceler olur.

Gemileri yakıp mekana gidersem...

Yan masadaki öksürdü...

Arkamdaki hapşırdı...

Garson elimi sıktı...

Uzaktan selamlaştığım arkadaşım geldi, boynuma sarıldı...

Diye düşünür, kendimi gergin, huzursuz, panik içinde hissederim.

Ama Korto’nun yaptığı bu uygulama bir nebze olsun rahat hissettirir insanı.

Peki ya pozitif çıkan olursa?

Peki o mekan girişinde yapılan testlerin sonucu ya pozitif çıkarsa?

Ya virüsün taşıyıcısı olduklarını kapıda öğrenirlerse?

Ne olacak o zaman?

Korona pozitif olanlar taksiyle mi yollanacak evlerine?

Hastaneye mi gitmeleri söylenecek?

Hadi hepsini geçtim, “Ben bu testi kabul etmiyorum” diyen olursa?

“O kadar para verdim, içeri gireceğim kardeşim” diye ısrar ederlerse?

O zaman seyredin siz curcunayı...

Onlardan sakının

Sanki geçen yıla döndük gibi.

Kafamızı nereye çevirsek Covid...

Kimi sorsak Omicron.

Ve işin en can sıkıcı tarafı, kimse eğlencesinden, keyfinden ödün vermiyor.

Kimse “eve kapanayım” demiyor.

Testi pozitif olup dışarıda gezenler var.

Hatta bazı özel firmalara test yaptırıp e-devlet’ine işletmeyenler var.

Onlardan sakının!

Hadi oradan!

Sakarya’da bir lisenin öğrencilerinin düzenlediği Roman Kahramanları Festivali’ni gördünüz mü?

Okul koridorlarında gezen Adile Naşit var.

Haberin Devamı

İngiliz yazar Roald Dahl’ın kurgusal karakteri Willy Wonka var. Üstelik çikolatalarıyla.

Queen’s Gambit dizisindeki Beth Harmon’ın satranç oynama sahnesi canlandırılmış.

Victor Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu romanının kurgusal karakteri Esmeralda bile var.

Yani öğrencilerin büründüğü her karakterin hikayesi var, hepsinin edebiyat tarihinde yeri var. Alkışlanacaklarına, “Ne güzel iş yapmışsınız çocuklar” denileceğine şikayet edilmiş öğrenciler!

Milli Eğitim’e onları şikayet edenler, şunu söylemiş:

Milli Eğitim’in görevi ortalama bir Türk vatandaşı yetiştirmektir.”

Ne şikayet gerekçeniz mantıklı, ne sizlerde azıcık mantık var...

Sizlere de verilecek tek cevap var haliyle:

Hadi oradan!

Haberin Devamı

Öpüşme, izin alma... Offfff

Selen Görgüzel Alkan ile İrfan Kangı’nın sahnede öpüşmeleri, bu muhabbetin çok uzaması, başka bir tiyatro oyuncusunun onlara sataşması...
Yıl bitti ama bu tartışma bi’ bitmedi!
Tiyatro sahnesinde öpüşülür, adı üzerinde orası ‘sahne’, orada ‘şov’ yapılıyor, orada ‘oyun’ oynanıyor, kurgu yani. Orada garip olan tek şey, “Bir saniye eşinizi öpüyorum” diye izin almaktı. Ama bunun da amacı reklamdı. O amaca ulaşıldı mı? Evet! O yüzden 2021 ile birlikte bu konuyu da kapatalım artık.

2022’ye girişte zorunlu test

Bartu’nun eteği

Oyuncu Bartu Küçükçağlayan aynı zamanda Büyük Ev Abluka’da grubunun solisti. Müziğiyle de sahne tarzıyla da farklı biri Bartu. Aslında farklı yerine ‘sıra dışı’ sıfatını kullanacaktım ama elim gitmedi. Çünkü sıra dışı dersek olan biteni her şeyi normal görmemiz gerekir. Mesela Bartu Küçükçağlayan’ın konserde etek giymesi gibi.
Ataşehir’de verdiği konserin bir bölümüne taytla, diğer bölümüne yeşil bir etekle çıktı Bartu. Biz “özgürlük” dedikçe, “karışmayın kıyafetlere” dedikçe işin ayarı biraz kaçıyor sanki ve bu ayarı kaçıranlar hep şunu diyorlar: “Ben aslında mesaj vermek istedim, farkındalık yaratmaktı amacım.”
O farkındalığı zaten sahneye çıkan kadınlar yaratıyor, onlar mesajlarını da iletiyorlar iletmeleri gereken yere.
Yani diyeceğim o ki, öyle etek giyerek gündem olmak, mesaj vermek falan erkeklere göre değil.
◊ İrite ediyor...
◊ Sakil duruyor...
◊ Komik oluyor...
◊ Uf, puf çektirtiyor...

 

Yazarın Tüm Yazıları