Onur Topçu

Tüp bebek tedavisi nedir?

4 Aralık 2021
Günümüzde sıklıkla karşılaştığımız ve çiftlerin anne baba olmasında önemli ölçüde umut kaynağı oluyor. Ülkemizde başarılı bir şekilde yürütülen tüp bebek tedavisi nedir, nasıl yapılır? Bu yazımızda tüp bebek hakkında tüm merak edilenleri paylaşıyoruz.

Tüp Bebek Tedavisi Nedir, Nasıl Yapılır?

Laboratuvar ortamında sperm ve yumurtaların bir araya getirilerek döllenme işleminin gerçekleştirilmesine tüp bebek tedavisi denilmektedir. Yüksek oranda başarı sağlanılmakta olan tüp bebek tedavisi sayesinde çocuk sahibi olamayan çiftlerin çocukları olabilmektedir. Tüp bebek tedavisinin aşamalarına baktığımız zaman ilk olarak âdetin 2. veya 3. Günü itibari ile ilaç kullanımı yapılacaktır. Yumurta takibinizin ne sıklıkta olduğunu ise doktorunuz belirleyecektir. Yumurta takip süreci ile birlikte yumurtaların sayısı, büyüklüğü ve rahim içi tabakasının kontrolü sağlanacaktır. Bu süre ortalama olarak 10 gün kadar sürmektedir. Bu aşamadan sonra yumurtaların olgun bir hale gelmesi ile yumurta toplama işlemi yapılacaktır. Toplanan yumurtalar ile eşinizden alınış olan spermler döllenir. Oluşan embriyolardan iyi kalitede olanlar seçilerek 3.gün veya 5.günden sonra transfer işlemi yapılır. Bu şekilde tüp bebek sahibi olabilirsiniz.

Tüp Bebek Tedavisi Erken Menopoz Yapar mı?

Tüm kadınlar belirli bir yumurta rezervi ile doğmuştur. Tüp bebek tedavisi sırasında kadınlardan sadece o ay yumurtalıklarda bulunan yumurtaların geliştirilerek alımı sağlanır. Kadınların tüp bebek tedavisi görmesi menopoz durumunu etkileyen bir durum değildir.

Tüp Bebek Tedavisi Dış Gebelik Yapar mı?

Normal yöntemler ile doğrudan hamile kalan kadınlarda dış gebelik durumu 100 gebelikten 2’sinde olmaktadır. Tüp bebek tedavisi sonrasında dış gebelik riskinde biraz daha artış yaşanılmaktadır. Dış gebelik riskinin tüp bebek tedavisi sonrasında daha fazla oranda yaşanılmasının nedeni tüplerin hasarlı olması ve infertiliteye neden olan sebeplerin bulunuyor olmasıdır.

Tüp Bebek Tedavisi İle Cinsiyet Seçimi Yapılabilir mi?

Tüp bebek tedavisi sonrasında yapılmakta olan genetik incelemeler ile bebeğin cinsiyet seçimini yapabilmek mümkün olmaktadır. Ancak ülkemizde Tüp Bebek Yönetmeliğine ve yasalara göre bebeğin cinsiyeti üzerinde bir seçimde bulunmak kesin bir şekilde yasaklanmıştır. Bundan dolayı cinsiyet seçimi amacı doğrultusunda yapılmakta olan genetik inceleme yapılamamaktadır. Ülkemizde genetik seçimi sadece cinsiyet seçiminim yapılabilmesi için cinsiyet kromozomu ile taşınmakta olan bir genetik hatalığın bulabilme ihtimalinin olması gerekmektedir.

Yazının Devamını Oku

Dermoid kist (Matür kistik teratom) nedir?

10 Haziran 2021
Dermoid kistler, matür kistik teratom olarak da bilinen, overin (yumurtalığın) en sık görülen germ hücreli tümörleridir. En sık 20 ile 40 yaşları arasında görülmektedir. Yumurtalığın bu tümörleri iyi huylu tümörlerdir.

Dermoid kistler tüm over tümörlerinin yaklaşık %15’ini oluşturmaktadırlar. Dermoid kistlerin de yaklaşık %15’i bilateraldir, yani her iki yumurtada aynı anda dermoid kist vardır. Çoğunlukla bir şikâyete yol açmazlar, dermoid kistlerin çoğu tesadüfen yapılan jinekolojik ultrasonografide saptanırlar.

Yaklaşık %15’i de torsiyone olarak, şiddetli ağrı yapabilirler. Torsiyon yumurtalığın dermoid kist ağırlığı nedeniyle kendi etrafında dönerek, kendi kan akımını kesmesi sonucu oluşur.

Dermoid kistlerin içerisinde diş, yağ gibi dokuların olmasından dolayı, dermoid kistlerde torsiyon azımsanmayacak bir oranda, yaklaşık %15’inde gerçekleşir. Torsiyon sonrasında erken müdahale edilmezse maalesef o yumurtalık kaybedilebilir. Dermoid kistlerde malignleşme (kanserleşme) oranı nadirdir, bu oran yaklaşık % 0.3’dür

Dermoid kistler için standart tedavi olarak üreme çağındaki kadınlarda yumurtanın korunarak sadece kistin çıkarılması, perimenopozal ve postmenopozal dönemde de yumurtayla beraber dermoid kistin alınmasıdır. Dermoid kist cerrahisinde laparoskopik (kapalı) ameliyatlar altın standarttır.

Yazının Devamını Oku

Siyatik sinir endometriozisi hakkında merak edilenler

21 Mayıs 2021
Siyatik sinir endometriozisi, siyatik sinir trasesinde veya çevresinde endometriotik odakların büyümesi ve siyatik sinire baskı yapmasıyla oluşan bir hastalıktır.

Siyatik sinir endometriozisi ciddi kasık ve ayak ağrılarına neden olabilir, yürüme güçlüğüne ve düşük ayağa neden olabilir.

Siyatik sinir endometriozisi nasıl oluşur?

Tam olarak endometriozis hastalığının oluşumu bilinmediğinden, bu durumun nedeni de bilinmemektedir. Ancak endometriozis hastalığının daha nadir bir formu olan siyatik sinir endometriozisi, endometriozis dokularının sinir üzerine bası yapması sonucu oluşmaktadır.

Siyatik sinir endometriozisi ne gibi şikayetlere neden olur?

Siyatik sinir vücuttaki en kalın sinirdir. Spinal kanaldan çıkan dallar siyatik siniri oluşturur ve ayağa kadar devam eder. Trasesi vücudun arka kısmındadır. Ağrı, uyuşma, kramp ve karıncalanma hissi kalçada, uyluklarda hissedilir. Ağrı genelde bacağın arkasından topuğa kadar devam eder.

Siyatik sinir endometriozisinde eşlik eden şikayetler nelerdir?

Pelvik ağrı, düzensiz adet kanamaları, ciddi adet ağrısı, ilişki sırasında ağrı, bulantı, depresyon ve anksiyete çoğunlukla siyatik sinir endometriozisinde görülen şikayetlerdir.

Ağrılar genelde adet döneminde başlar ama zamanla adetten bağımsız olarak da ağrılar devam eder. Düşük ayağa neden olabilir, yürüme güçlüğüne yol açar. His kaybı ve kaslarda güçsüzlüğe neden olabilir.

Yazının Devamını Oku

Miyom nedir?

5 Mayıs 2021
Miyomlar, rahmin kas dokusundan gelişen kanser olmayan tümörlerdir. Kadınlarda en sık görülen pelvik tümörlerdir. Ancak bu kadar sık görülmesi kadınları korkutmamalıdır. Çünkü miyomların, rahimden çıkarılma ameliyatı olan miyomektomi ameliyatı ancak miyomlar kadınlarda bir şikâyete neden olursa yapılır.

Miyom ameliyatlarında laparoskopik (kapalı) ameliyat tekniği çok önemlidir. Çünkü kapalı miyom ameliyatı, hasta dostu bir ameliyattır. Bu ameliyat şekli; hastaya daha az ağrı, daha az kanama, daha iyi kozmetik sonuçlar, daha çabuk iyileşme dönemi ve hastanede daha az kalma gibi birçok avantajlar sunmaktadır.

Miyomların görülme sıklığı nedir?

Miyomlar ergenlik dönemi öncesi görülmemektedir. Kadınlarda adet başladıktan sonra miyom görülme riski başlamaktadır ve bu risk yaş ile beraber artmaktadır. 40 yaş üzeri kadınlarda yeni ortaya çıkmış miyom saptanması oranı yaklaşık %40 ile %50 arasındadır. Tüm hayat boyu miyom görülme oranı düşünüldüğünde bu oran yaklaşık %70 ile %80 arasındadır. Menopoz dönemi sonrası mevcut miyomlarda küçülme ve yeni miyom ortaya çıkma riski azaldığı için menopoz sonrası dönemde miyomlar daha az saptanmaktadır.

Miyomu oluşturan faktörler nelerdir ve kimler risk altındadır?

Irk: Siyahi ırktan gelen kişilerde miyomların görülme oranı daha fazladır. Miyomlar siyahi ırkta daha fazla şikâyet yapma ve erken yaşta ortaya çıkma eğilimindedir.

Doğum yapmış olmak: Bir veya birden fazla doğum yapmış olmak miyom gelişme riskini azaltmaktadır. Doğum yapılan yaşın da miyom gelişmesi üzerine etkileri vardır. Özellikle 30’lu yaşlardan sonra doğum yapmış kadınlarda, 20’li yaşlarda doğum yapanlara oranla miyom daha az görülmektedir.

Adetlerin (Regl) erken başlaması: Erken yaşta adetlerin başlaması miyom görülme riskini arttırmaktadır. Bu etkide, adetlerin erken başlaması ile beklenenden daha erken dönemde üretilen kadınlık hormonunun (östrojen) rolü olduğu düşünülmektedir.

Doğum kontrol hapları:

Yazının Devamını Oku

Kapalı rahim ameliyatı (Laparoskopik histerektomi)

10 Nisan 2021
Kapalı rahim ameliyatı (laparoskopik histerektomi) hakkında bilgilendirici bu yazıyı anlamak için hangi durumlarda rahmin alınması gerektiği ve diğer rahim ameliyatları tiplerini de bilmek gerekmektedir.

Rahmin Alınmasının Gerekebileceği Durumlar

- Miyomlar,

- Endometriozis hastalığı

- Adenomyozis hastalığı

- Şiddetli rahim kanamaları (tedaviye rağmen durmayan)

- Endometrial hiperplaziler (özellikle atipili hiperplaziler)

- Vajinal prolapsus

- Kanser (rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri)

Yazının Devamını Oku

Gebelik belirtileri nelerdir?

18 Mart 2021
Beklenen adet (regl) döneminde adet görmemek, gebelik şüphesi uyandıran en önemli bulgudur. Beklenen adet gününde kanda veya idrarda yapılan gebelik testleri ile gebelik tanısı konulabilmektedir. Sonraki günlerde yapılan ultrasonografi ile de gebelik kesesinin rahim içinde görülmesi, rahim içi gebelik için en değerli tanı bulgusudur.

Ancak bu dönemden önce de gebeliğin henüz yeni oluştuğu, kanda ve idrarda gebeliğin tespit edilemeyeceği dönemlerde de kadın vücudunda bazı değişiklikler veya semptomlar oluşabilir. Çoğu kadın gebe kalmış olabileceğini bu dönemden itibaren tahmin edebilir.

Aşağıda gebelik haftaları ile kadın vücudunda ortaya çıkabilecek işaretleri anlatmaya çalıştım. Ancak öncelikle gebelik haftasının nasıl hesaplanmakta olduğunu bilmek, bu dönemleri anlamak için anahtar görevi görecektir. Gebelik haftası hesaplanırken, kadının en son gördüğü adetin ilk günü hesaba katılır. Eğer kadın o adet döneminde gebe kalırsa, gebelik haftası hesabına göre, henüz adetinin ilk gününde 1 günlük gebeymiş gibi adetinin ilk gününden 1 hafta geçtiğinde 1 haftalık gebeymiş gibi hesap yapılır. Bu hesaba göre bir gebelik ortalama 40 hafta sürmektedir.

Gebelik semptomları ne zaman başlar?

Aşağıda bahsettiğim gebelik işaretleri ve semptomlarının görülme haftası kadından kadına değişmektedir. Ancak aşağıda en sık görüldüğü hafta veya haftalar belirtilmiştir.

1. Erken gebelikte kramplar ve lekelenme tarzı kanamalar

Düzenli adet gören kadınlarda yumurta çatlaması, adet gördükleri ilk günden 13-14 gün sonra meydana gelir. Bu dönemde çatlamış yumurta, kadının tüplerinden birinde, 24 saat içinde sperm ile buluşursa döllenme gerçekleşir ve embriyo oluşur.

Embriyo insan gelişimindeki ilk hücredir. Bu hücrenin hızlıca çoğalması başlar ve döllenmeden yaklaşık 3-4 gün sonra embriyo rahim içine yerleşir. Bu da ilk adet gününden 16-17 gün sonrasına karşılık gelir. Bu dönemde kadınların dörtte birinde hafif kramplar görülebilir. Lekelenme tarzı kanamalar meydana gelebilir. Endişe verici bir durum değildir. Bazen kadınlar bu lekelenmeden dolayı adet gördüklerini zannederler. Hafif kramplar yaklaşık olarak kadınların dörtte birinde görülür.

Yazının Devamını Oku

Rahim kanseri (endometrium kanseri) nedir?

5 Mart 2021
Bu hastalık rahim kanseri, rahim iç zarı kanseri veya endometrium kanseri olarak adlandırılmaktadır. Jinekolojik kanser çeşitlerinden birisi olan rahim kanseri (rahim iç zarı kanseri), endometrium kanseri olarak da bilinmektedir. Endometrium kanseri, rahim iç zarının kanserleşmesi ile ortaya çıkar.

Genelde endometriumun salgı yapan hücrelerinden oluşan bu rahim kanserine “endometrium adenokarsinomu” da denir. Genellikle menopoz sonrası ortaya çıkan rahim kanseri, 50 ila 60 yaşındaki kadınlarda sıklıkla görülse de daha erken yaşlarda da görülme olasılığı olan bir kanser çeşididir.

Rahim iç zarı kanserinin (endometrium) sebepleri nelerdir?

Tek sebebi olmasa da bazı risk faktörlerine sahip kadınlarda rahim kanseri görülme ihtimali daha fazladır. Bu risk faktörlerini aşağıda özetledim.

Rahim kanseri (endometrium) risk faktörleri (rahim kanserini arttıran risk faktörleri)

-Erken yaşta adet olma ve geç yaşlarda dahi adetten kesilmeme

-Östrojen miktarını arttıran obeziteye sahip olma

-Hiç doğum yapmamış olmak

-Meme kanseri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar

Yazının Devamını Oku

Histeroskopik polip ameliyatı nasıl yapılır?

22 Şubat 2021
Polipler vücudun birçok yerinde oluşabilmektedir. Bu yazıda bahsedeceğimiz polip rahim içerisinde yer alan uterin poliplerdir, yani rahim içi poliplerdir. Poliplerin histeroskopik tedavisini anlatmadan önce poliplerin ne olduğu, ne gibi belirtilere yol açtığı, kanserleşme ihtimali olup olmadığının bilinmesi doğru tedaviye doğru zamanda ulaşmayı sağlayacaktır.

Rahim içi polip nedir?

Uterin polipler, uterusun iç duvarındaki hücrelerin büyümesi ile oluşur. Uterin polipler, rahim zarından (endometriyum), genellikle uterus boşluğuna uzayacak şekilde büyüyen, büyüklüğü genelde en fazla birkaç santim olan yumuşak kırmızı çıkıntılardır. Polipin sapı genellikle kısadır, ancak bazen polipin rahim ağzından çıkması için yeterince uzar. Polipler kanamaya eğilimlidir ve fallop tüplerinin yakınında gelişen uterus polipleri tüplerin girişlerini tıkayabilirler ve gebe kalmayı etkileyebilir. Uterus polipleri menopoz öncesi veya sonrası kadınlarda gelişebilir. Menopoz öncesi dönemde çok nadiren poliplerden kanser gelişebilir. Ancak menopoz sonrası dönemde polipler ile rahim iç zarının kanseri olan endometrium kanserinin görülme ihtimali artmaktadır.

Polip belirtileri

Uterin polipleri olan birçok kadında hiçbir belirti görülmez. Diğerlerinde, aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı mevcut olabilir:

Poliplerin tanısı nasıl konur?

Endometrial polipler hem menopoz öncesi hem de menopoz sonrası kadınlarda anormal vajinal kanamanın sık nedenlerinden biridir. Endometrial polip geliştirme olasılığı yaşla birlikte artmaktadır. Endometrial polip gelişimi için risk faktörleri arasında Tamoksifen (meme kanserini tedavi etmek için kullanılır), hormon replasman tedavisi, hipertansiyon ve obezite bulunur.

Endometrial polipler zaman zaman hiçbir semptomu olmayan kadınlarda bulunur. Pelvik ultrason muayenesinde ya da kalça ağrısı gibi tamamen farklı konular için yapılan pelvisin görüntüleme tetkiklerinde rastlantısal bir bulgu olarak görünebilirler.

Bazen bir polip uterus iç zarına doğru büyüyen bir miyom ile karıştırılabilir. Ultrason ile polip-miyom ayrımını yapmak mümkün değil iken, histeroskopik gözlemde büyük ihtimalle birbirinden ayrılabilir. Ancak, bir endometrial polipin kesin tanısı, polipin cerrahi olarak çıkarılmasından sonra bir patolog tarafından mikroskopik inceleme yapılması ile konulur.

Yazının Devamını Oku