Yeni bir sanat haftasına hazır mıyız?

O hareketin en önemli iki kaynağı vardı.
Biri İstanbul Bienali, diğeri Contemporary İstanbul.
Açıklanan son verilere göre Akbank ana sponsorluğundaki Contemporary’nin bu son edisyonuna 48 bin 700 kişi katılmış.
İster sadece eser önünde selfie çektirmeye gelmiş olsun, isterse gerçekten sergilenen işleri yakından takip etmeyi seven sanatsever olsun fark etmez; erişilen kişi sayısı muhteşem.
Bu ilgi bir sonraki edisyonlarda da katlanarak devam edecek gibi.

KOLEKSİYONLARA DAHİL OLANLAR

Bu arada CI’ın koleksiyoner tarafından gelen haberler de ilgi çekici.
Mesela Zilberman Galeri’de sergilenen Azade Köker, Carlos Aires ve Başak Bugay’ın eserleri yeni koleksiyonlara dahil olmuş.
Aynı şekilde Öktem Aykut, Ambidexter ve Pilot Galeri’deki sanatçıların eserleri de koleksiyonerlerin satın aldıkları arasında.

EŞİ BENZERİ OLMAYAN ŞEHİR

Bienal sergileri ise halen devam ediyor.
Bienalle ilgili ünlü Wallpaper Dergisi’nde çıkan yazıda şöyle deniliyordu:
“İstanbul eşi benzeri olmayan bir şehir. İki kıtayı birbirine bağlıyor, iki imparatorluğun başkenti olmuş ve biri genç ve liberal, diğeri muhafazakâr olmak üzere iki farklı kimliğe ev sahipliği yapıyor.”
En çok ilgi gören bienal mekânı, Zeyrek’teki Çinili Hamam.
Hamamda iki eser sergileniyor.
Biri, Taloi Havi’nin “Answer to the Call, 2021” (Çağrıya Cevap Ver, 2021) başlıklı büyük boyutlu ses yerleştirmesi. Diğeri ise Renato Leotta’nın multimedya yerleştirmesi.

BASE BAŞLIYOR

Bienal ve CI sayesinde bir kez daha şu anlaşıldı:
Sanatla beraber her yerin değeri daha çok artıyor ve ilgi çekiyor.
Ve bu hafta yeni bir sanat hareketi daha olacak şehirde: BASE.
16 şehirdeki 27 üniversiteden yeni mezun 73 sanatçı adayının 83 eserinin sergileneceği BASE’in 6’ncı yılındaki yeni mekânı Akaretler’deki Sıraevler.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni mezun sanatçı adaylarının dünyaya ve sanata yönelik geliştirdikleri bakış açılarını, ne tür sorunlarla uğraştıklarını ya da uğraşmadıklarını eserleri aracılığıyla görmüş olacağız.
Bu yıl 79 üniversiteden 1200 başvuru alan BASE’in küratörü ise Derya Yücel.

Anneler, babalar ve çocuklar

◊ Mahsun Kırmızıgül, malum Prestij yıllarını anlatan bir film çekiyormuş, ismi “Prestij Meselesi”. İşte o filmde Mahsun Kırmızıgül’ü oğlu Mahmut Kırmızıgül canlandırıyormuş.
Ne kadar oyunculuk eğitimi almış olursanız olun, babanızı canlandıracağınız bir rolü üstelik babanızın yönettiği bir filmde canlandırmak büyük risk.
Ya batacak ya çıkacak oğul Kırmızıgül.
◊ 1983 yılında Türkiye Güzeli seçilen Neşe Erberk’in kızı Selin de Miss Turkey’e katılmış ve üçüncü olmuş. Eskiden anne-babalar ne işle uğraşıyorsa ya da
hangi yolu izlediyse çocuklar da az çok aynı izleri takip edermiş. Demek ki yeni nesilde de değişen bir şey yok.