Tek çözüm eski bilgisayar mı ?

Vaziyet saçma: Amerika ve İngiltere uçuşlarında artık yanımıza cep telefonundan büyük elektronik cihaz alamayacağız.

Haberin Devamı


Yeni aldığı tabletini ya da dizüstü bilgisayarını kalkıp bavuluna koyacak olan da pek azdır diye düşünüyorum.
Eğer bugünlerde bu iki ülkeden birine uçuyor olsaydım ne yapardım diye düşündüm.
Sonuçta habire yazı yazıyorum, işim sürekli bilgisayarda.
Yanıma illa ki bilgisayar almam şart.
Eh, bavula koymaya gönlüm razı olmazdı.
Çalınma riski var diyorlar, güvenlik garantisi yok. O zaman geriye tek çözüm kalıyor: Bir köşede duran o eski, külüstür, hantal ve içi boşaltılmış dizüstü bilgisayarı yanına almak. Nasıl olsa kaybolsa bile çok üzülmezsin.
Çalışırken yavaşlığı ve eski yazılımı insanı deli edebilir tabii, ama olsun.
Yapacak bir şey yok.

Instagram’ın model doktorları 

Instagram sağ olsun, herkesin içindeki gizli fotomodel yanı ortaya çıkardı. Sadece işi sosyal medya olan fenomenler boy boy pozlarını koymuyor Instagram’a.
Epeydir toplumun “rüya meslek” saydığı/bildiği işleri yapanlar da fenomen olma yolunda adım adım ilerliyor. Mesela doktorlar.
Takipçi sayısı yüksek iki parlak örnek var:
Doktor Cahit Dinçer ve Doktor Hakan Tüfekçi.
Bu iki doktorun fotoğraflarının altına şuna benzer, tam çekirdek çitlemelik/eğlencelik/şehvet damlayan yorumlar yazılıyor:
“Hasta ettiniz kızları. Duyduğuma göre birbirini bıçaklayıp sizin servise gelenler var.” “Hemşire olarak yanınızda başlayabilir miyim?”
“Doktor civanım Biscolata erkeği olmuş.”
Her iki doktor da hayatından memnun.
Kâh çıplak vücuda geçirilmiş mutfak önlüğüyle takipçilerinin karşısına çıkıyorlar.
Kâh Kenan İmirzalıoğlu bakışıyla harmanlanmış, stetoskopu da illa bir yerden sarkıveren bir adet mesaiden yeni çıktım pozuyla...
Sonuç değişmiyor: Instagram herkesi kendinden yeni bir şey yaratmaya itti.
Çünkü ne kadar çok iyi pozun var, o kadar da takipçin.Ne kadar çok “seni yerler” tarzı yoruma sahipsin, o denli fenomensin...

Haberin Devamı

Bay Gandalf İstanbul’da neler yapacak

İstanbul Film Festivali meraklısı ve sözlük gençliği bugünlerde heyecanlı. “Gandalf geliyor” diyorlar, bir Ian McKellen rüzgarı esiyor yani. Oysa Türkiye’ye ilk kez gelecek olan Ian McKellen’in İstanbul’da başka bir amacı var.
McKellen yıllardır sıkı bir LGBTİ aktivisti.
Dünyanın dört bir tarafındaki gay yürüyüşlerine katılıyor, gay örgütleriyle bir araya geliyor.
McKellen İstanbul’da da British Council’ın davetlisi olarak LGBTİ gruplarıyla bir araya gelecek, konuşmalar yapacak.
Ve aynı zamanda Film Festivali’nin açılış gecesine katılıp sinema onur ödülü alacak.
Rexx sinemalarındaki Richard III adlı filminin gösterimlerine katılacak.

Haberin Devamı

Giriş kapısı artık uzaktan kumandalı

Malum, Boğaz hattındaki eğlence hayatında Sortie bu yaz mecburen tek başına kaldı. Şimdi herkesin aklındaki ilk soru bu: Orada güvenlik önlemleri nasıl? 5 Mayıs’ta yazlık versiyonunu gün yüzüne çıkaracak olan Sortie, müşterilerini güvenlik konusunda rahatlatmak için bir çözüm bulmuş: Uzaktan kumandalı çelik kapı.
Önceki gün buluştuğumuz Sortie’nin sahibi Erol Kaynar anlattı.
Bu kapıyı içeriden kumanda edebiliyorlarmış.
Herhangi bir olay esnasında kapılar anında kapanıyormuş.
Güvenlik önlemlerinin alınması çok iyi, ama insan bir “nereden nereye” nostaljisi yapmadan da duramıyor.
Laila dönemlerine ışınlanıyor mesela.
Kimsenin aklında bu tür endişelerin olmadığı zamanlar...

Yazarın Tüm Yazıları