Şahika’nın sıradaki hedefi Kuzey Kutbu

Milli sporcumuz Şahika Ercümen, Bahamalar’da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası’nda 3 dakika 14 saniyede 100 metreye dalıp çıktı ve Türkiye serbest dalış tarihinde hem kadın hem erkeklerde sabit ağırlıkla ilk 100 metreye inen sporcu oldu.

Haberin Devamı

Şahika bu başarının öyle kolay olmadığını Instagram’ından şu sözlerle de açıkladı:

“Tüm sene yaptığımız antrenman ve yarışma masraflarını zar zor karşılayabiliyoruz. Yarışmada kırık paletle yarıştım. Son dalışımda Japon milli takımından arkadaşımın, ayağıma küçük gelen paletini ödünç alarak yarışmak zorunda kaldım. Başımda bir antrenörüm yoktu, çünkü böyle bir bütçemiz yoktu.”

Şahika’nın tek başına verdiği mücadeleye ve su altı tutkusuna her daim hayran biri olarak onunla geçtiğimiz aylarda yaptığımız konuşmadan bir kesiti burada aktarmak istedim.

Onun müthiş azmi hepimize motivasyon olsun, daha çok örnek alalım diye...

Şahika’nın sıradaki hedefi Kuzey Kutbu

Haberin Devamı

HER BİR DALIŞ YENİDEN DOĞUŞ!

 Sizin gibi serbest dalış sporcusu olan Guillaume Nery, “Derin bir sükunet haline erişene dek dalıyorum. O noktaya kadar suyun kuvvetine karşı mücadele veriyorum. Dibe eriştiğimde ise durumu kabullenmiş bir şekilde sükuneti buluyorum” der. En merak ettiğim şey o sükunet hali! Her seferinde farklı mı oluyor? Deneyiminizi merak ediyorum...

- Her seferinde ve herkes için farklı olduğuna eminim. Benim için her bir dalış yeni bir serüven, yeni bir deneyim, yeniden doğuş! Suda metrelerce derine inerken tamamen teslimiyet, güven, yüzde yüz odaklanma ve keyif almayı seçiyorum. Derin bir meditasyon hali ama aynı zamanda tamamen uyanık ve yüksek bir sportif performans gerektiren bir süreç.

 Bir yandan da o derin sükunet -tıpkı Luc Besson’ın Derinlik Sarhoşluğu filmindeki ana karakterde olduğu gibi- bir bağımlılığa da yol açıyor mu? Mesela orada kalmak ve yukarı hiç çıkmak istemediğiniz bir an oldu mu?

- Olmaz mı! Suyla bir olduğunuz an, hiç nefes almadan orada kalabilecek gibi hissediyorsunuz kendinizi, zaman tamamen duruyor.

BAŞKA YAŞAMLAR DA DEĞİŞEBİLİR

 Suyun kendisi sizi dönüştüren bir şey aynı zamanda. Alerjik bünyesi olan ve evden pek dışarı çıkmayan çocukluk günlerinizden sonra kendinizi su sayesinde yeniden yarattınız. Suyun size mesajı olabilir mi bu?

Haberin Devamı

- Benim için hayat ilk nefes aldığımda değil, ilk nefesimi tuttuğumda başladı. Benim hayatımın değiştiği gibi başka yaşamların da değişebileceğini biliyorum.

Kendimi hem denizleri koruma projelerinde hem de daha çok insanı suyla buluşturma konusunda sorumlu hissediyorum.  

SUDAN ÇIKMIŞ BALIĞA DÖNÜYORUM

Dalışlarda rekor kırma stresi oluyor mu? Rekor bu işin ne kadarını kapsıyor?

- Rekor kırma kısmı tamamen başka boyut. Epey stresli. Bir rekor dalışı yaklaşık 3-4 dakika sürüyor ama bunun için aylarca çalışıyorsunuz. Üstelik tek bir hakkınız var. O seviyeye gelebilmek için maddi manevi her şeyinizi ortaya koyuyorsunuz. Aslında işin en kolay kısmı dalmak!

Haberin Devamı

Özellikle dünya rekorunu organize etmek oldukça stresli bir iş. Sponsor bulmak, hakemleri getirtmek, sualtı çekimlerinin ve güvenlik ekiplerinin organizasyonunu yapmak... Ama rekor kırmanın yanı sıra limitleri keşfetmeyi de seviyorum. Rekor hedefi koymak çıtayı yükseltmemi sağlıyor.

Bir röportajınızda “İşin yüzde 70’i zihin kuvveti. Herkes günde 10 saat fiziksel antrenman yapabilir ama farkınızı ortaya koyan mental kuvvetiniz” demiştiniz. Bu noktada zihne hükmetmek adına gündelik rutin problemlerle kendinizi yormamayı mı tercih ediyorsunuz?

- Pek çok şey onu nasıl algıladığımızla ilgili. Acaba problem dediğimiz şeyler gerçekten problem mi? Yoksa üstesinden zarif bir şekilde gelebileceğimiz, bizi daha çok tecrübe sahibi yapıp güçlendiren fırsatlar mı? Zihnimin kalıplarını yumuşak bir şekilde esneterek, onunla uyum halinde ilerliyorum.

Haberin Devamı

 Anda kalmayı en iyi başaranlardan birisinizdir diye düşünüyorum. Peki karaya çıkıp insan arasına karışınca ne hissediyorsunuz?  

- Sudan çıkmış balığa dönüyorum! Ama hızlı adapte olan biriyim. Mesela 10 gün inzivaya çekilip hiç konuşmadan meditasyon yapabilirim. Ama günde üç şehre gidip etkinliklere de katılabilirim.

KUZEY KUTBU’NDA DALIŞ YAPACAĞIM

 Dalışçıların kalbinin su içinde dakikada 20 kere atacak kadar yavaşladığı doğru mu? Başka ne gibi değişiklikler oluyor?

- Evet, doğru. Kan, kol ve bacaklardan çekilip hayati organlara, yani kalp ve beyne yoğunlaşıyor, nabız düşüyor.

Akciğerler basınçtan dolayı bir yumruk kadar küçülüyor ve yapışmasın diye içine kan yoğunlaşıyor. Bu değişimlere dalıcı memeli refleksi diyoruz.

Haberin Devamı

Yunuslarda, balinalarda, insanlarda gözlemlenen değişimler.

Yani dalış yaparken insan vücudunda mucizevi değişimler oluyor. Yüzeye çıkınca her şey eski haline geri dönüyor.

 Dalmadığınız ama fırsat olsa mutlaka dalarım dediğiniz dünyanın farklı bir köşesi var mı?

- Antarktika beni çok etkilemişti. Şimdi sıra Kuzey Kutbu’nda!

 

 

Yazarın Tüm Yazıları