Popüler mekanlarda kış ortası ‘en’leri

Malum, ara sıra böyle ‘en’li listeler yapmayı seviyorum. İşte buyurun bahara az kala popüler mekanların ‘en’leri. Ne olmuş ne bitmiş, kim iyiymiş kim vasatmış... Hepsi burada.

Haberin Devamı

EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN

Bebek’teki Angie. Çarşambadan pazara her gece canlı müziğin olduğu mekan ocakta açıldı, ama kısa sürede popüler oldu.

EN ERKEN COŞAN

Maslak’taki Esnaf. Masalardaki ahali saat 22.00 itibariyle ayaklanıp coşmaya başlıyor ve neredeyse hiç yerine oturmuyor.

EN SIKI PROGRAMA SAHİP

Sürekli farklı solistler ve DJ’ler getiren Zorlu PSM Studio...

EN ORİJİNAL ‘KARŞI’ MEKANLARI

Paris’ten Anadolu Yakası’na kondurulmuş gibi duran Neni Brasserie ve usta işi bir İtalyan mutfağı sunan Moda’daki bohem ruhlu Aida.

EN MODERN MAKSİM

People. Deniz Seki’li, Mehmet Erdem’li ya da Cenk Eren’li gecelerindeki masaların genel havası tam da bu: Hem gazinoya gelmişsin gibi bir ağırbaşlılık var hem de her an o çizgiyi terk etmeye meyilli bir kendinden geçme hali! Tabii ki cep telefonu eşliğinde. Misal: En yakın arkadaş cep telefonunu açar. Kankası ayağa kalkıp tüm takipçilerine canlı yayın esnasında göbek hünerlerini sergiler.

Haberin Devamı

EN GÜZEL MANZARALI MEYHANELER

İkisi de aynı işletmenin elinden çıkma Rana ve Firuze. Rana’nın köprü manzarası kusursuz. Firuze’nin ise Haliç manzaralı günbatımı.

EN İYİ DEKORASYONA SAHİP YENİ MEKANLAR

Vadiistanbul içinde açılan Michelle ve Maslak’taki Markus.

EN ÇOK ÜNLÜ GÖRECEĞİN MEKAN

Açık ara La Boucherie. Cem Yılmaz, Ozan Güven, Çağatay Ulusoy ve daha nice ünlüyü aynı anda görebiliyorsun.

EN PAHALI TATLI

La Scarpetta’nın masada hazırlanıp servis edilen 78 liralık milföyü.

EN UZUN BARA SAHİP MODERN MEYHANE

Nişantaşı Topağacı’ndaki Ahali.

EN PAZARLIK MEKAN

Bengü Beker’in pazar performansı klasik hale dönüşen Any. 

◊ EN İYİ MAHALLE MEYHANELERİ

Kabataş’taki Deli ve Nişantaşı’ndaki Bi Garip Meyhane.

EN “CANLI MÜZİĞE BULAŞMASA OLURDU” DEDİRTEN...

Kuruçeşme’de yemeklerine bayıldığımız şef restoranı Toi.

Popüler mekanlarda kış ortası ‘en’leri

Yeni Metin Hara: Hakan Mengüç

Tıpkı Metin Hara’nın son kitabı Dem’in kapağında olduğu gibi.

Hakan Mengüç’ün ilk kitabının kapağında yer alan fotoğrafında gözleri kapalı.

Haberin Devamı

Hara gibi mahcup, masum bir ifadesi var. Ondan fazlası ise elinde tuttuğu ney. Bir de saçları.

Kıvırcık saçları neredeyse gözlerini tamamen kapatmış.

Bir tutam dağınık seksapellik ama yüksek dozda meleksi ikon bir tavra öykünmece. Mengüç, sadece bir fotoğraf yüzünden yeni Metin Hara değil elbet.

O da bir ruhsal gelişim yazarı.

Sosyal medyada onun günlük öğütlerini paylaşan birçok kadın takipçisi var.

Mesela, hayli klişe öğütlerinden biri: “Bir insanı yalan söyleyerek kazanmak yerine doğru söyleyerek kaybetmeyi tercih ederim.”

Şimdi tüm bu öğütlerini “Ben Ney’im” adlı kitabında toplamış.

Metin Hara gibi über iddialı. Şöyle diyor: “Bu kitapta durmayı öğreneceksin. Doğru nefes almayı öğreneceksin. Unuttuğun ne varsa hemen şimdi hatırlayacaksın.

Haberin Devamı

Kendinden yeni bir sen var edeceksin.

Ben sadece bulmana yardım edeceğim.”

Evet, Metin Hara ilk kitabının adı gibi bir “yol” açtı gerçekten.

Onun ardından ister istemez bir pazar oluştu.

Çoğunluğunu kadın takipçilerin oluşturduğu bir “kendini bulma” pazarı.

Hara, kitapları ve seminerleriyle yarattığı modern masum derviş imajını Miami sahillerinde Adriana Limalı magazin pozlarıyla kaybedince yerine yeni bir starın gelmesi kaçınılmazdı.

İşte beklenen oldu. Yeni ruhsal gelişimcimiz hayırlı olsun.

Popüler mekanlarda kış ortası ‘en’leri

Nehir Erdoğan’ın kapaklı telefonuna dair... 

3 OLASILIK

Bir paparazzi çekiminde elinde tuttuğu eski model kapaklı cep telefonuyla görüntülenmiş Nehir Erdoğan.

Zaten çıkan haberlerde en çok buna dikkat çekiliyordu:

Haberin Devamı

Akıllı telefon kullanmayan Nehir Erdoğan.

Öyle ya, bu devirde sosyal medyaya iki dakikada bir bakmaksızın, WhatsApp’tan gelen bildirimleri okumaksızın zaman nasıl geçerdi ki?

Bu yüzden Nehir Erdoğan’ın bu demode haline şaşırıldı.

Bu durumun üç sebebi olabilir diye düşündüm. Buyurun, sıralıyorum:

1- Nehir Hanım’ın Paris’te evli geçirdiği üç yılın bohem/vintage etkisi. Sonuçta telefonların her çıkan son modeline bizim kadar meraklı değil Avrupalı. Etkilenmiştir Nehir Erdoğan da... 

2- Hayatı sade ve mümkün olduğunca sosyal medya istilasından uzak geçirme ihtiyacı.

3- Aslında paltonun cebine saklanmış ikinci telefonun -ki muhtemelen o akıllı bıdık olan- varlığı!

 

Yazarın Tüm Yazıları