Kenan ve Beren’in yıllar önceki ‘fanus gecesi’

Tam da herkesin yaşadığı gibi bir ilişki yaşıyorlar.

Haberin Devamı

Kırılıp dökülmeleriyle, birbirlerine bazen aşırı yakın bazen de aşırı uzak olmalarıyla, kopmak isteyip de bir türlü kopamayan halleriyle...

İlişkilerinin, evliliklerinin başlangıcı pek romantikti ama, tipik bir ünlü âşık çift masalı hiç olmadı onlarınki.

Beren Saat ve Kenan Doğulu çiftinden bahsediyorum.

L’Officiel Dergisi’ne verdiği röportajda şöyle söylemiş Beren:

“Hayatını yalnız yaşıyorken, bir gün biriyle tanışır ve evde hissedersin.

Tam olarak hangi evde olduğunun da bir önemi kalmaz.

Bizim öyle oldu.

Çok güldük, çok eğlendik, dans ettik, çok saçmaladık.

Etrafta, dışımızda ne olursa olsun, ikimizin bir fanusu vardı ve bu böyle yıllarca sürdü.

Her ayrılığımızdan sonra bir araya geldiğimizde de yeniden evde ve sevgili hissettiğimiz için kopamadık.”

Haberin Devamı

Doğrusu bu ya, en başından beri yaşadığı ilişkiyle ilgili kendini çok iyi ifade ediyor Beren Saat.

Hiç olmadığı kadar da şeffaf davranıyor.

Bunalımını da öğrendik bu sayede, bu açıklamasında olduğu gibi ayrılıp ayrılıp yeniden birleştiklerini de...

Kenan ilişkisi hakkında tek bir uzun cümle kurmadı şimdiye kadar.

Belli ki ilişki iletişimini Beren’e devretmiş durumda.

Aralarında böyle sessiz bir anlaşma yapmış gibiler.

Bu arada Beren’in anlattığına benzer, o çok gülüp eğlendikleri ve kimseyi umursamadan dans ettikleri bir fanus gecelerine denk gelmiştim.

Alaçatı’daki La Capria Otel’in barında.

Yıllar önce.

Kendi aralarında o kadar iyi ve güzellerdi ki, Beren’in röportajda söylediği gibi, dışarıdaki dünyayı, yani etraflarındaki insanları o an görmüyorlardı bile.

Şaşırmış ve gıpta da etmiştim.

Böyle olabilmelerine, kalabilmelerine...

Demek ki o fanustan arada bir çıkmışlar. Çıktıkları anda da büyü bozulur gibi olmuş.

Ama öyle bir bağ kurmuşlar ki zamanında, ilişki bitmemiş anlaşılan.

Bu yazıyı yazarken onları gözlemlediğim o geceyi daha da net hatırladığım için şimdi durumlarını daha iyi anlayabiliyorum:

Kopmaları da pek mümkün görünmüyor.

Başkası olma, kendin ol

Hepsi Senin mi” şarkısı kiminle özdeşleşmiştir?
Tabii ki Tarkan’la.
Onun klasiğidir. Zamanında gözünü devire devire, dudaklarını büze büze, halden hale girerek söylediği bir erotik Türkçe pop başyapıtıdır.
Gel gör ki önceki gün bu şarkının yeni bir versiyonuna YouTube kuyularında dolaşırken denk geldim.
Fıratcan isimli bir pop şarkıcısı söylemiş. Daha doğrusu söylemeye çalışmış.
Yeni bir düzenlemeyle.
Afili bir video klip eşliğinde.
Olmamış tabii.
Hem de hiç.
“Başkası olma, kendin ol” diyen bu hit şarkı, kendi kendinin karikatürü haline getirilmiş.
Pek yazık olmuş.
Sezen Aksu nasıl onay vermiş şarkısının kullanılmasına, onu anlayamadım.

Haberin Devamı

“Erkek arkadaşım yoksa...”

Bestemsu Özdemir aracının inen lastiğini, Demet Akalın’ın “Erkeksiz asla” şeklinde özetlenebilecek söylemine inat, hava pompasıyla kendisi şişirmiş.
İyi yapmış, güzel yapmış da; lastiği şişirdikten sonra şunu söyleyerek ultra cool havası bir anda sönmüş, “Erkeksiz asla” kafasına yenik düşmüş, aşırı üzgünüm:
“Böyle işleri erkek arkadaşım yoksa kendim hallediyorum.”

 

Yazarın Tüm Yazıları