Her ikisi adına da utanç verici

 Ne Caner Erkin’in direk dansını ne de Asena Atalay’ın biseksüelliği ahlaksız ya da kötü bir şey olarak gördüğünü sanıyorum.

Haberin Devamı

Ama işte bu iki şeyi birbirlerine karşı silah olarak kullanmaktan kaçınmıyorlar.
Çünkü hain bir şekilde biliyorlar ki, toplum gözünde böyle şeyler itibar kaybına yol açar.
Bir ortama girdiğinde herkes fısır fısır bu konu hakkında konuşur.
Üstelik gözlerinin içine bakıp ayıplayarak...
Yoksa Caner neden durup dururken direk dansını ortaya atsın?
Ya da Asena, “Onun da biseksüel arkadaşları var, ben de ona biseksüel mi diyeyim?” diye imalı bir cümle sarf etsin.
Bu da tipik Türkiye hali, madalyonun öteki fırıldak yüzü işte.
Evliyken birbirine her konuda destek ol.
Birbirinin yaşam tarzını benimse, hoşgörü tohumları ek.
Sonra boşanınca tüm o yaşam tarzını birbirine karşı mayın olarak kullan.
Kim daha ahlaklı yarışmasına soyun...
Bu yarışı önce kimin başlattığı da önemli değil.
Her ikisi adına da utanç verici bir durum bence.

Haberin Devamı

Yeni bir Reina mı

Şu sıra eğlence hayatı kulislerinde en çok konuşulan şey bu:
Kuruçeşme’deki Huqqa’nın yanına büyük bir eğlence mekanı açılacakmış.
Henüz ismi belli olmayan projenin çok yakında detaylarının ortaya çıkacağı söyleniyor.
Yeni bir Reina olacağı söylenen mekan gerçekten ne kadar Reina olur bilinmez; ama Boğaz hattında olması kadar Huqqa’nın dibinde açılması da ilginç...

Metrodaki tuhaf olay

İki kız arkadaşım önceki gün Hacıosman- Yenikapı metro hattında başlarına gelen şeyi anlattı.
Sakin sakin giderlerken bir adam yüksek sesle şunları söylemeye başlamış aniden: “Hepinizi yakacaklar, hepinizi kesecekler.” Haliyle tüm yolcuların sinirleri gerilmiş, arkadaşlarımın da...
Derken birkaç yolcu adamla tartışmaya başlamış, susmasını söylemişler ve iş büyümüş. “O esnada kalbim hızlı hızlı atmaya başladı ve açıkçası korktum” diye anlatıyor arkadaşlarımdan biri. Birçok yolcu gibi inecekleri durağı beklemeden inmişler metrodan. Anlatırken hâlâ korkuyorlardı, öyle söyleyeyim.

Ah şu havai
fişek merakı

Cumartesi günü hava güzeldi. Herkes gibi kendimizi sokağa attık.
Sokağa atmakla yetinmedik, Bebek’ten Rumelihisarı’na doğru yürürken Uskumru Restoran’ın teknesini görünce “Hadi karşıya geçelim” dedik ve kendimizi Uskumru’da demlenirken bulduk.
Böyle plansız şeyler daha iyi oluyor, kesin bilgi...
Uskumru’da, hemen yan tarafımızdaki özel bölmede bir nişan vardı.
Bir ara nişanın davetlileri dışarıya çıktı ve ikinci köprüye nazır fotoğraflar, videolar çekmeye başladılar. Tam bu esnada arkalarında havai fişekler patlamaya başladı.
“Yahu bu havai fişek nerede patlatılıyor böyle?” diye denizi tarayıp durduk ve en sonunda
küçücük bir bottan atıldığını gördük havai fişeklerin.
Yani havai fişeği atan hem kendini hem de botunu yakma riskini göze almıştı.
Cidden tuhaftı.
Her daim tuhaf olan şey ise şu bitmeyen havai fişek merakımız.
Ve önüne gelen herkesin, her kutlamasında çata çuta havai fişek patlatabilmesi...

Yazarın Tüm Yazıları