‘Bu yaz gelenlere terapist gibi davranacağız’

Hava ısındıkça, güneş yakmaya başladıkça evin içinde sabırla dört dönüyor ama bir yandan da hepimiz meraktan çatlıyoruz: Bu yaz nasıl bir yaz olacak acaba?

Haberin Devamı


12 Nisan tarihli yazıda turizmcilere sormuştum bu soruyu.
Hepsi öngörülerini sıralamıştı:
Havayollarının artık bir koltuk boş bırakarak bilet satışı yapacağını...
Bu nedenle fiyatların artacağını...
Tekne/karavan ve benzeri alternatif tatillerin bu yaz gözde olacağını...
Paket turların, kitle turizminin etkileneceğini...
İç turizmin patlayacağını ama daha çok sakin beldelere akın olacağını...
Peki iki popüler tatil beldesinde, yani Bodrum ve Alaçatı’da durumlar ne olabilir?

‘Bu yaz gelenlere terapist gibi davranacağız’


“2003 YAZINA DÖNMÜŞ GİBİYİM”

Bodrum Maça Kızı’nın sahibi Sahir Erozan
diyor ki:
“Açıkçası bu sezon yeni otel açıyormuş gibi hissediyorum.
Kafa yapısı olarak da sanki 2003 yazına dönmüş gibiyim.
Çünkü her şeyi geri vitese aldık. Kırk yıldır bu işi yapıyorum ama bu olay beni de aştı tecrübe olarak.”

“MORAL KIRIKLIĞINI ONARACAĞIZ”

Erozan’ın bu yaz sezonu için aldığı önlemlerin başında insanlara güven duygusunu aşılamak var:
“İnsanlar psikolojik olarak kendini virüs olmayan, temiz bir yerde hissetmeli.
Bu yüzden aldığımız hijyen önlemleri kadar, gelen misafirlere bir terapist gibi de davranacağız. O moral kırıklığını eski haline getirip onarmak görevlerimizden biri olacak. Elbette hiçbir şey olmamış gibi davranmayacağız. Ama onları rahatlatmak, hislerini normalleştirmeye çalışmak bizim için önemli olacak.
Çünkü insanlar bir darbe yemiş olarak gelecek tatil beldelerine.”
Erozan’ın üzerinde durduğu konulardan biri de maske: “Misafirlerin maske takacağını düşünmüyorum ama biz servis elemanlarımıza maske taktıracağız.
Düşünsene, barmenim hasta olmamasına rağmen o an hapşırdı. Herkes yine de çekinecek. Bu endişeyi ortadan kaldırmak için tüm elemanlarım maske takacak.”
Bir başka mühim mesele, fiyatlar. Erozan o konuda da revizyona gideceklerini belirtiyor:
“Yabancı turist bu yaz yok gibi bir şey olacak. Biz bizeyiz. Bu nedenle hepimizin birtakım değişiklikler yapması gerekecek. Özellikle fiyatlar açısından.”
Peki ya şezlong sayısı? Erozan o konuda net:
“350 şezlong varsa onun yarısını koyacağız. Ama doğrusu gidişatı Turizm Bakanlığı’nın bizi yönlendireceği kurallar ve müşterinin istekleri belirleyecek.”

“1 HAZİRANDAN İTİBAREN...”

Benim en çok merak ettiğim şeylerden biri de şu aslında:
Haziranda normalleşme süreci başladığında insanlar bir anda hücum eder mi sahillere? Böyle bir şey olur mu? Erozan bu noktada Florida örneğini hatırlatıyor:
“Florida’daki plajlar bir ara açılmış ve insanlar akın etmişti hatırlarsan.
Bu bizde de olabilir, ama bunun olmamasına çalışacağız. Açıkçası ben de önümüzdeki günlerde Bodrum’a gidip yazın planlamasını yapacağım.
Ne zaman açılacağımız ise belli değil.
Bakanlığın vereceği kararlara göre 1 Haziran’dan itibaren her an olabilir.”

Haberin Devamı

‘Bu yaz gelenlere terapist gibi davranacağız’

Haberin Devamı

‘İlk gelenler Ay’a ayak basmış gibi hissedecek’

İki yazdır Çeşme’nin en popüler plajı olan Dalyan’daki Momo’nun sahibi Burak Beşer’in “Nasıl bir yaz?” sorusuna ilk yanıtı şu oluyor:
“Birçoğumuz bu süreçte fazlasıyla negatif düşüncelerle dolduk. Yazın, güneşin ve denizin insanlara iyi geleceğini düşünüyorum. İlk gelecek insanlar belki de Ay’a ilk ayak basan astronotlar gibi olacak. Heyecan ve şaşkınlıktan!
Herkes sıkıldı. Bizim görevimiz de insanların gözüne sokmadan her türlü önlemin alındığı güvenli bir işletme sunmak olacak. Misafirlerimize virüssüz bir adaya düşmüş hissini ve güvenini vermek en büyük hedefimiz.”

“O GÜVEN TESTİNİ GEÇTİKTEN SONRA...”

Burak Beşer plajdaki sosyal mesafenin nasıl hayata geçirileceği konusunu da düşünmüş:
“Grupların birbirlerine güvenip kendi aralarında o güven testini geçtikten sonra beraber seyahat edeceğini düşünürsek, onların bir arada olduğu küçük bir yatma ve oturma alanı yapabiliriz diye düşündük.
Daha az sayıda gelen misafirlerimiz için de şezlong aralarını mesafeli tutmaktan başka seçenek yok. Bu da dolayısıyla şezlong sayısını azaltacaktır.”
Momo yine o kalabalık partilerine devam edebilecek mi? Beşer şöyle yanıtlıyor: “2020’nin ilk çeyreğinde bir yıllık stres biriktirdik! Sağlık Bakanlığı’ndan gelecek olumlu haberlerle bu stresi atmak için hazır bekliyor olacağımızı düşünüyorum. Dip dibe eğlenemesek de herkesin bulunduğu yerden eşlik edeceği bir düzen kurulabilir.
Birçok alternatif üzerine çalışıyoruz. Biz Momo olarak zaten çok sıkı giriş çıkış kuralları olan bir işletmeyiz. Bu yaz sağlık kurallarıyla bu daha da kontrollü olacak.”

Yazarın Tüm Yazıları