Bu mekanda çalışan herkes şarkıcı

Bu yüzden yanındakilerin sohbetine ansızın ortak olabilir, hatta gecenin sonunda belki arkadaş bile olabilirsin.

Fonda çok kısık bir Türkçe müzik. Herkes yemeğini yiyip sohbet ediyor.

Saat 22.00 sularına kadar olay böyle sakin ilerliyor.

Sonra aniden ışıklar kararıyor ve ışık açıldığında fark ediyorsun ki mutfakta çalışan elemanlardan biri şarkı söylüyor.

Üstelik öyle laf olsun diye değil, profesyonel bir şarkıcı gibi...

Öyle ki, üzerindeki mutfak önlüğüyle masaların arasında dolaşa dolaşa o şarkıdan bu şarkıya atlayıp şov yapıyor.

Derken başka biri daha ekleniyor kadroya.

O da mutfaktan çıkıp gelmiş. Ardından başka biri daha...

5 Masa adlı mekandan bahsediyorum.

Yazın başından bu yana Bodrum’da en çok duyduğum ve herkesin yer bulmak için sıraya girdiği mekanlardan biri 5 Masa.

Açıkçası bu kadar popüler olmasının nedenini anlamıyordum.

Burayı da Türkçe pop çalan herhangi bir modern meyhane sanıyordum.

5 Masa’nın İstanbul Anadolu Yakası’ndaki orijinal yerine de hiç gitmemiştim.

Ama hikâyesini az çok biliyordum.

Gerçekten beş masayla yola çıktıklarını, sonra kapasitelerinin genişlediğini...

Yalıkavak’ta bu yaz açılan yerleri elbette beş masalık değil, gayet çok masalık bir yer.

Zaten ilk başta bu dip dibe masa hali beni biraz bunalttı, açık söyleyeyim.

Sonra duruma alıştım ya da alışmak zorunda kaldım ve eğlendim.

Özellikle şarkılara çekilen tatlı numaraları pek sevdim.

Misal: Bobby McFerrin’ın ünlü 80’ler klasiği “Don’t Worry Be Happy”sini söylenirken bir anda Adnan Şenses’in “Neden Saçların Beyazlamış Arkadaşın” klasiğine geçiş yaptılar.

Gayet zekiceydi...

Şarkıları söyleyenler gerçekten mutfakta çalışanlar mı diye ilk başta sorguladım.

Ama evet, öyleymiş.

Mesela Şeref Tanrıverdi aynı zamanda mutfakta yemek yapanlardan biri...

Bir yandan da evet, restoranda çalışanların aniden şarkı söylemeye başlayıp şov yapması 5 Masa’nın icadı değil.

Bir dönemin Amsterdam çıkışlı meşhur restoran kulübü Supper Club bu geleneği en iyi uygulayanlardan biriydi.

5 Masa bu geleneği yerlileştirmiş ve insanları gerçekten eğlendirmeyi başarıyor.

Yeri gelmişken, biz arkadaşımla geç gittik ve yemek almadık.

Yemeksiz, sadece içkiye de gidebiliyorsun.

Ama canlı müzik ücreti alıyorlar tabii. O da kişi başı 500 lira.

O yoldaki toplanmayan çöpler

Bodrum’dan yukarıya, Kuzey Ege’ye doğru uzanacağım şimdi.
Ayvacık-Assos sahil yoluna. Haftanın başında oradaydım.
Ve bu yoldan geçerken ağzına kadar dolmuş ve artık yola taşmış çöp kutuları gördüm.
Görüntü çok fenaydı.
Kamping alanları, restoran ve plajların sıralandığı böyle önemli bir yolun daha düzenli ve temiz olması gerekir.
Buradan yetkililere seslenmiş olayım.