Bir spor bağımlısının günlüğü

Bigoreksiya diye bir şey varmış, spor salonunda öğrendim.

Haberin Devamı


Manası şu: Diyelim ki gayet fitsin, kaslısın, ama yine de kendini yeterince fit ve kaslı göremiyorsun.
Çelimsiz olduğunu düşünüyor ve kendine eziyet ediyorsun.
Bu yüzden de spor salonundan gece gündüz çıkmıyorsun.
Anoreksiyanın ters hali deniyormuş bigoreksiyaya.
Hem kadınlar hem de erkeklerde bu takıntı görülüyormuş ama erkeklerde biraz daha fazla.
Ben tam tersine aynaya bakıp “Aa hocam bak kaslar çıktı, bu kadar tekrar yeter bence” diyenlerdenim.
Şunun da farkındayım, spor yapmak da bir tür bağımlılık.
Yaptıkça daha fazlasını istiyorsun.
Bir de daha çeşitlisini.
“Bu hareketi dün yapmıştık, yeni hareket yok mu?” diye spor salonundaki hocasını delirtenlerdenim mesela.
Misal, bir ara kick boksa merak salmıştım.
Nasıl kan ter içinde kalıyorsun, inanılmaz.
Üstelik hocamız iki dakika boş bırakmıyordu.
Bacağı havalara savurduktan sonra “Şimdi de ip atlayın” diyordu. E, pes.
Bu geçici heves bir süre sonra bitiş çizgisine vardı tabii.

40 DERECEDE EGZERSİZ

Herkes spor olarak bakmaz ama denediğim en farklı egzersiz biçimi 40 derecede yoga yapmak oldu. Bikram deniliyor bu yoga türünün adına.
Tam 1.5 saat, sauna gibi olan bir ortamda 26 hareket yapıyorsun.
Gerçek alın teri o işte!
Bikram’ın sırrı, hiç yapamayacağını düşündüğün hareketleri bir süre sonra yapabilmen.
Çünkü sıcaklığın etkisiyle vücut esnedikçe esniyor.
Durun, bitmedi...
Şu havada yarasa gibi durulan, hamakta yapılan yoga yöntemini de denedim.
Bir diğer adı, antigravity yoga.
Valla o çok zevkliydi. Neredeyse sürekli havadasın.
Sürekli baş aşağı durmaktan ders çıkışı sarhoş gibi oluyorsun zaten.

BİLİN Kİ CROSSFIT YAPIYORDUR

Crossfit ve Insanity gibi kısa zamanda yağ yakmayı amaçlayan egzersiz biçimlerini de yaptım.
Bir ara onlar çok modaydı. Eğer spor salonunda kardiyodan inip alelacele şınav çeken, sonra da nefes nefese karın hareketine başlayan dili dışarda birini görürseniz, bilin ki crossfit yapıyordur.
Dur durak bilmeden, her şeyi 30 dakikada bitirme hali bu egzersizlerin özü.
30 dakikanın sonunda sen de bitiyorsun tabii!
“Ben kimim, neredeyim?” oluyorsun. Crossfit leylalığı diye bir şey kesin var.
Insanity’yi ise tavsiye etmem. İnsan üstü bir egzersiz biçimi.
Ama serde manyaklık var, onu da yapmıştım bir süre.

EBRU ŞALLI PİLATESİNDEN İBARET DEĞİL

Pilates ise hâlâ en vazgeçemediğim.
Bir arkadaşım, “İt çek, it çek, çok sıkılıyorum” demişti pilatesin bahsi açılınca, ama aslında pilates sadece Ebru Şallı pilatesinden ibaret değil elbet.
Oraları sabırla geçip bir üst noktaya gelmek gerekiyor.
Neyse, yazı burada bitiyor.
Anladınız, spora yetişmem gerek.
Ama yaz henüz gelmiyorsa söyleyin, çok fazla tekrar yapmayayım.

 

Yazarın Tüm Yazıları