Berksan, öteki Berksan ve Fransız askısı alemi

Yıllarca süren pembe dizilerde bazen şöyle bir şey olurdu.

Haberin Devamı

Sürekli görmeye alıştığın karakteri aniden başka bir oyuncu oynamaya başlar ve seyirciden o yeni yüze çat diye alışması beklenirdi.

Herhalde en son böylesi bir değişim “Spartacus” dizisinde filan olmuştu.

Berksan’ın estetik ameliyatla aniden ve çok sert bir şekilde, Ajda’nın şarkısının hakkını verircesine “bambaşka biri”ne dönüşmesi de o hesap.

Fransız askısı marifetiyle yüzü gerginlikten kopacak duruma gelen Berksan, doktorunun coşturmasıyla kendini “yakışıklı mahkum” diye bellek klasörlerimize kazınmış Jeremy Meeks’e benzetmiş.

Sosyal medyanın yorumları ise daha hain:

Berksan’ı Seda Sayan’ın kayıp erkek kardeşi sananlar çoğunlukta.

Öte yandan herkes itiraf etsin: Estetikle ilgili mevzuları alaya alıp “Ay yüzüne bak, ne yaptırmış böyle” diyen bile, imkanı olsa hemen bıçak altına yatıp kesin bir şey yaptırır.

Haberin Devamı

Hele ki “İyi çıkmamışım, bir daha çeksene”lerin dilimizden düşmediği şu zalim, like’ı giderek azalmış Instagram çağında.

ERKEĞE YAKIŞMAZ MI?

Bir yandan da estetik ameliyatı denilen olguya bakış açımız zaman içinde değişti.

Hatırlıyorum (evet doktor bey, hatırlıyorum), eskiden haftalık haber dergilerinde filan “Beyaz yakalılarda öğle arasında botoks yaptırmak trend oldu” diye dosyalar yapardık.

Şimdi botoks en sıradan hadise. Botoksun yüzüne bakan yok.

Çünkü botoksun üzerine bin tane estetik operasyon çeşidi çıktı.

Ama bak, henüz şu Fransız askısı olayına alışamadık.

Her ne kadar bu işlerin kraliçesi Seda Sayan, askılama olayının nasıl gerçekleştiğini dikiş dikiş ve de nakış nakış gözümüze beynimize soksa da, olmadı.

Berksan’ı görünce herkesin şaşırıp “Yok artık” demesi bundan.

Bir de erkeklere estetik operasyonların yakıştırılmayışından...

Şöyle yorumlar okudum mesela sosyal medyadaki kadınlardan:

“Ayy yok, erkekler yaptırmasın, kadına yakışıyor estetik.”

Hanımefendi, valla defalarca yapılırsa kadınlara da yakışmayabiliyor estetik.

Çünkü bir süre sonra hepsi aynı yüz ifadesine, aynı dudak dolgusuna ve aynı köşeli yanak balonuna sahip oluyor.

Bazen kadınların çok olduğu davetlerde ayırt edemiyorum mesela, “Kim kimdi, bu dün Hatice’ydi, bugün Fatma’ya benzemiş” diye diye...

Haberin Devamı

Dolayısıyla bu iş fazla abartılırsa kadını erkeği yok.

Herkes tek bir model oluyor.

Gel gör ki günün sonunda, kişisel gelişim danışanınız gibi konuşacağım ama, her şey kişinin kendi psikolojik keyfi.

Aynadaki suretine bakıp çığlık atmıyor, aksine mutlu mesut oluyorsan, bize oturup kruvasan yemek düşüyor.

İşte böyle...

Linç kası

Sosyal medyadaki linç sporu öyle bir hâl aldı ki, linç kasını daha da büyütmek için tıpkı fitness yapanlar gibi ekstra ilaçlar, vitaminler almak zorunda kalınıyor sanki.

Şiştikçe şişiliyor.

Hafta sonu hedef Sezen Aksu’ydu ve o çok sevilen emir kipiyle “haddini bil” diyerek bir anda linç sporcuları Fırtına Deresi gibi coşup kendinden taştı.

Haberin Devamı

Mesele neymiş diye baktım. Mesele bir şarkı sözüymüş.

Sezen Aksu ilerleyen zamanlarda yine bir şarkı sözüyle bu linç sporuna değinecektir diye düşünüyor ve şu şarkısını şen pazartesi gününüze armağan ediyorum:

Oh oh, suyundan da, koy koy.

 

Yazarın Tüm Yazıları